Pakistan ve Hindistan arasýnda yeni bir gerilim daha patlak verdi. Malum onlarca yýldýr Keþmir sorunu üzerinden iki ülke arasýnda büyük bir gerilim yaþanýyor. Zaman zaman sýcak çatýþmaya ve savaþa varan bu gerilim, en son uçak düþürme hadisesiyle bir kez daha týrmandý.
Bu tür kronik çekiþmeleri bir hadiseyi milat kabul ederek deðerlendirmek yanlýþtýr, ancak son olayda krizin fitilinin ateþlenmesi bir konvoy saldýrýsýna ve akabinde yaþananlara dayandýrýlýyor.
14 Þubat’ta Keþmir’in Hindistan’ýn kontrolündeki bölgede bir konvoya yönelik saldýrýda 44 asker hayatýný kaybetti.
Ardýndan Hindistan, Keþmir’in Pakistan’ýn kontrolünde olan bir bölgede yer alan bir kampa hava saldýrýsý düzenledi. Konvoy saldýrýsýnýn faili olarak gördüðü örgüte yönelik bir operasyonda bulunduðunu açýkladý.
Pakistan ise hava sahasýný ihlal ettiði gerekçesiyle Hindistan uçaðýný düþürdü.
Bu hadisede Çin’den Rusya’ya kadar birçok ülke itidal çaðrýsýnda bulunurken ABD’nin pozisyonu ne oldu?
ABD de benzer þekilde diplomatik açýklamasýný yaptý. Ancak ilk hadisede ABD Ulusal Güvenlik Danýþmaný John Bolton “Kendini savunmak Hindistan'ýn hakký” þeklinde bir açýklama yaparak terör saldýrýsýna tepki gösterdi.
ABD Dýþiþleri Bakaný Mike Pompeo, iki ülke dýþiþleri bakanlarýyla görüþtü ve Hindistan’ýn saldýrýsýný “terör karþýtý eylem” olarak nitelendirdi.
Ayrýca, Pompeo’nun Pakistanlý bakana “bu ülkedeki terör gruplarýna karþý daha kayda deðer adýmlar atmalarý çaðrýsýnda bulunduðu” söylendi.
ABD’nin terör saldýrýsýný kýnamasý elbette anlaþýlabilir bir þey, ama burada siyasi dengeler açýsýndan önemli olan husus, bu olay vesilesiyle ABD’nin Hindistan’ýn politik duruþuna destek veren bir konumun ortaya çýkmasý…
Hindistan ile Pakistan arasýnda patlak verecek bir sýcak çatýþmanýn tüm bölgeyi olumsuz etkileyeceðinden þüphe yok. Ýki ülke de nükleer savaþ gücüne sahip. Ýþlerin bir anda çýðýrýndan çýkmasý korkulan bir durum.
Bölge dediðimiz zaman ipin ucu Çin’e de dokunuyor. Keþmir’in yüzde 20’sini de Çin kontrol ediyor. Muhtemel riskler, Çin’i de etkileme istidadý taþýyor.
ABD’nin Pakistan ve Hindistan’la iliþkisi dönemsel farklýlýklar taþýyor. ABD yönetimleri bir dönem Hindistan’la sadece ortak çýkar deðil, ortak kaygýlarý da birlikte yönetmek için stratejik adýmlar atmaya çalýþýyordu.
Pakistan ise Afganistan’da devam eden süreçte de etki sahibi bir ülke olarak ABD ile daha geniþ bir iliþkiye sahip. ABD, Afganistan’daki mücadelede Pakistan’ý yanýnda tutmak isterken; Hindistan, ABD’nin küresel düzeydeki terörle mücadele konseptinden yararlanarak Pakistan’daki aþýrý gruplarla mücadele bahanesiyle ABD ile kendisine ortak bir zemin bulmak veya bu konseptin gölgesinde kendi hamlelerini yapmak istiyor. Nitekim son terör saldýrýsý sonrasý ABD’nin çýkýþý, tam da Hindistan’ýn geliþtirmek istediði yakýnlýða fýrsat oluþturuyordu.
Keþmir’deki kimi gruplar üzerinden Pakistan’ý sýkýþtýrma çabasý yeni gerilimleri filizlendiriyor.
Bazý Amerikalýlarýn“Kýrýlgan dünyada parlayan yýldýz” nitelendirdiði Hindistan’ýn Rusya-Çin ile ABD arasýndaki denklemde nerede duracaðý büyük önem taþýyor. Çin hem ekonomik, hem askeri açýdan yeni küresel güç adayý olarak sahne alýyor. Hindistan, Çin’in Kuþak ve Yol projesinde mesafeli durarak Amerikan-Ýngiliz tarafýnda konumlanacaðý izlenimi uyandýrýyor.
ABD Baþkaný Trump göreve baþladýðýnda dünyada iki tehlikeden bahsediyor; Ýran ve Kuzey Kore’yi adeta þeytanlaþtýrýyordu. Þimdi ise Kuzey Kore lideriyle bir araya gelmekten büyük onur duyduðunu söyleyerek, bu ülkeye methiyeler düzüyor. Aynen demokrasiden dem vuran AB liderlerinin Sisi ile kucaklaþmasý gibi…
Stratejik dengeler çok hýzlý þekilde deðiþiyor. Yakýn gelecekte Asya’daki geliþmeler görünenlerin ötesinde daha karmaþýk tablolar önümüze koyabilir.
Pakistan’la kadim dostluðu ve kardeþliði olan, Hindistan’la da iliþkileri daha ileriye götürmeye çalýþan Türkiye, bu meselenin diplomatik çözümünde samimi ve yapýcý rol oynayabilecek bir ülkedir.