Yazar ve þair Enis Batur 2013’ün nisan ayýnda bu sayfada yayýnlanan söyleþisinde, edebiyat dünyasýnda tartýþma yaratan bir konuyu deþiyor ve þöyle sesleniyordu: “Þiirin bileti çoktan kesildi. Tanýnan son kuþak þairler gittiðinde þiirin gidiþ takvimi de baþlamýþ olacak. Kitleler, gördükleri ortalama eðitim sonucu, þiirsel söze mesafeli, þarký sözüne yatkýn hale geldi.”
Kitapçý dükkânlarýndaki ‘çok satanlar’ raflarýna bakýlýrsa Enis Batur’un haklýlýk payý var. Nitelikli edebiyatýn, þiirin günümüzde sürgün koþullarý yaþadýðý söylenebilir. Batur’a haklýlýk payý saðlayan bir tespiti daha var: “Þiirin yolu, nicedir, toplumlarýn güzergâhýndan ayrýlan bir eðri çiziyor.”
Bu þu anlama geliyor; Þiirin hayattan çekildiðini iddia edenler aslýnda bugünkü þiirin bireye ve topluma yeterince dokunamadýðýný düþünüyor. Ancak iyi þiir, toplumu ve bireyi dürten þiir daima ve mutlaka bir yerlerden sürgün veriyor ve bize yeniden bir umut kapýsý aralýyor.
Týpký Cevdet Karal’ýn yeni çýkan þiir kitabý Alýþveriþ Listesi’nde olduðu gibi…
2015 yýlýnda, Necip Fazýl Þiir Ödülü’ne layýk görülen Cevdet Karal, ilk þiir kitabý Horozlu Ayna ve Ölüm’den Hilkatin Ýlk Günleri’ne, Cesedi Nereye Gömelim’den uzun Sürdü Hazýrlýðým’a kadar þiirde iyi’nin, niteliðin örneði oldu kanýmca.
Karal’ýn, yeni ve çarpýcý bir üslupla kaleme aldýðý Alýþveriþ Listesi bu kaliteyi farklý bir perspektifte daha da pekiþtiriyor. Alýþveriþ Listesi, kendi içinde deðiþik damarlarý ve sesleri olan, bununla birlikte, uzun ve coþkun bir nehir gibi akan tek ve büyük bir þiir. Karal’ýn daha önceki kitaplarýndan farklý olarak ironiyi dramla birleþtiren sert, hatta yýkýcý bir dil arayýþý söz konusu. Karal’ýn Alýþveriþ Listesi, sadece madden deðil, manen de her türlü tüketime odaklanmýþ yaralý ruhlarýmýz üzerinde ‘tsunami’ etkisi yapacak güçte bir þiir.
Kitabýn kapaðýndaki rende fotoðrafý bile, manidar… Bizi, ruhumuzu rendeleyen hýrslarýmýzý, cehaletimizi yüzümüze vuruyor…
Karal’ýn þiirleri içimizdeki labirentlere, alacakaranlýk dehlizlere dalýp dalýp çýkýyor. Adeta bir kevgir gibi karýþtýrýyor ortalýðý. Evlerimize, ofislerimize, caddelerimize, çöp kutularýmýza, ara sokaklarýmýza, çýkmaz sokaklarýmýza, marketlere, cüzdanlara, vicdanlara giriyor ve sözünü esirgemeden tokadý yapýþtýrýp gidiyor. Tünelin ucunda görünen ýþýðýn (bu gidiþle) meðer üstümüze gelen vagonun ýþýðý olduðunu fýsýldýyor bize.
Ve bir uyarý geliyor þairden:
“Yüklenip bunca þeyi
Yalnýzlýðýmýza döneceðiz
Gerek yok bagaja poþetlere
Göz torbalarýmýza sýðar hepsi”
Þiir boyunca, neyi ya da kimi temsil ettiði merak konusu olan iki koro, anonslar, þarkýlar vb. giriyor devreye: Örneðin Büyük Koro “Daha çok þey çok þey gerekli” derken Küçük Koro “Yaz oraya yaz oraya/ Yaz oraya hepsini” diyerek araya giriyor.
Ve þok bir anons geliyor:
“Eksik kalmaya gelmez liste
Siz þu kuyruðun bir benzerine
Dünyaya gelmek için girmediniz mi”
Alýþveriþ Listesi’nin okurken, Mel Gibson’un Kýyamet filmindeki iki yerlinin konuþmasý geldi hatýrýma: “Dünyada dolmayacak iki çukur vardýr o da insanýn iki gözüdür.”
Karal’ýn, “toplumsal güzergâha” tam ortadan dalýþ yapan Alýþveriþ Listesi þiirin toplumdan uzaklaþtýðýný düþünenlere iyi gelecek.