Öncelikle bu yazýnýn benim tarafýmdan deðil, lise öðrencisi olan oðlum Kerem tarafýndan yazýldýðýný belirtmek istiyorum. Genç insanlara yönelik bir eðitim programýnýn bir parçasýnýn genç bir öðrenci tarafýndan yazýlmasýnýn iyi olacaðýný düþündüm. Bundan sonraki sözler Kerem’in.
Zihnimizi eðitmediðimizde safsata da denilen mantýk hatalarýna kolayca düþebiliriz. Bu hatalar kimi zaman yanlýþ sonuçlara varmamýza neden olurken, kimi zaman da baþkalarýnýn manipülasyonuna kolayca inanmamýza yol açabilir.
Mantýk hatalarýndan ilki “kiþi karalama mantýk hatasýdýr”. Bu mantýk hatasýnda kiþi karþýsýndaki kimsenin sunduðu argümaný çürütmek için o kimsenin þahsýný hedef alýr. Böylece sunulan argümaný dikkatlice analiz etme ve geçerli bir eleþtiri getirme külfetinden kurtulmuþ olur. Halbuki bir argümanýn geçerliliði onu ortaya koyan kiþinin özelliklerinden baðýmsýzdýr. Örneðin birinin fikirlerine sahici bir eleþtiri getirmek yerine sadece “oryantalist” veya “mason” gibi yaftalamalarla geçiþtirmek geçerli bir itiraz olmayacaktýr.
Bir diðer mantýk hatasý ise “korkuluk mantýk hatasýdýr”. Bu mantýk hatasýnda kiþi argümaný olduðu gibi ele almaktansa onu çarpýtarak yeni bir biçime sokar ve öyle eleþtirir. Bu gerçek bir savaþçýyla deðil de bir korkulukla savaþmaya benzer. Bu durumda argüman zayýfladýðý için yýkmasý aslýna kýyasla çok daha kolay olacaktýr. Örneðin teknolojinin zararlý yanlarýndan bahseden birine “Ne yani insanlýk geri mi kalsýn?” diye bir soru yöneltmek hatalý olur. Çünkü böylece karþýmýzdakinin sanki insanlýðýn teknolojik açýdan hiç ilerleme kat etmemesi gerektiðini savunduðunu, aslýnda onun hiç söylememiþ olduðu bir þeyi, ima ederiz.
“Siyah ve beyaz mantýk hatasý” veya “yanlýþ ikilem mantýk hatasý” olarak bilinen safsata ise birden fazla seçenek dururken karþýdakinin, çoðu zaman tamamen zýt olan iki seçeneðe zorlanmasýný ifade eder. Bu tavýr en çok “tarafýný seç, ya bizdensin ya onlardan” þeklinde karþýmýza çýkar. Batý-doðu, sað-sol ve modern-geleneksel tartýþmalarýnda sýk sýk karþýlaþtýðýmýz bu ikircikli durum çoðu zaman yanýltýcý oluyor. Her zaman tüm ihtimalleri hesaba katmalý ve spektrumal düþünmeye dikkat etmeliyiz.
“Yanlýþ otoriteye baþvurma mantýk hatasý” bir bilir kiþiyi kaynak göstererek söylediklerini doðrulamaya çalýþmaktýr. Bilimsel araþtýrmalarýyla bir bilim adamýný kaynak göstermek çoðu zaman geçerliyken mesele kiþisel yorumlara geldiði zaman bu yöntem pek saðlýklý sonuçlar vermemektedir. Gerek siyasi gerek felsefi gerek de dini konularda görüþler yoðun miktarda yorum içermektedir ve kimsenin görüþleri mutlak manada ele alýnamaz. Tabi ki önemli düþünürlerin ve bilir kiþilerin görüþlerinden yararlanýlmalý ve bu süreçte onlara referans yapýlmalýdýr ancak “falanca þöyle söylemiþ demek ki doðrudur” þeklinde bir yaklaþýmdan uzak durmak gerekir. Bunun yerine söylenenlerin gerekçelerini bizzat açýklamak daha doðru olacaktýr.
“Çoðunluða baþvurma mantýk hatasý” ise, kiþinin çoðunluðun kendisi gibi düþündüðüne atýf yaparak tezini doðrulamaya çalýþmasýdýr. Örneðin “Hristiyanlýk, dünyada en çok takipçisi olan dindir” önermesi Hristiyanlýða inanmak için yeterli sebep deðildir. Bir düþünce onu savunanlarýn sayýsýyla deðil, onu kabul etmek için var olan gerekçelerin kalitesiyle ölçülür. Çoðunluk hakikat için bir kýstas olmayacaðý gibi çoðunluðun mutlak surette yanlýþ olacaðý da yanýltýcý bir anlayýþtýr.