Sıkıcı gözükse bile...

İnsanlar, içinde kavga, cinsellik ya da dedikodu olan haberleri daha çok okur ve izlerler. Yazan, haber hazırlayan için konuları bu başlıklarını altına sıralama ustalık göstergesidir. 

Mesela darbe karşıtı olma fikrinden yola çıkan bir yazıda, 1980’lere damga vuran MİT raporunda adı Kenan Evren’le anılan kadın sanatçıdan ya da zamanında Kenan Evren’e nü modellik yapma arzusunda olan sinema dünyası isimlerinden söz etmek mümkündür. İçinde kavga olan konular da bundan ayrı değil... Mesela Emre Belozoğlu’nun feribot kavgası konusu.

Tercihimiz bir takımı sevmek ve desteklemek mi yoksa bir başka takımı simgeleyen şeylerden nefret etmek mi diye sormak da bir tercih, Cuma günü örneğini gördüğümüz, “Emre 3 kişiyi kavgada yere serdi” diye kavgayı yücelten detaylar vermek de...

***

Bunlar dururken Çin’in İpek Yolu Ekonomik Kuşağı ve Deniz İpek Yolu kavramlarından söz edeceğim. 2013’te ilk kez seslendirilen bu projenin iki ayağı var. Birincisi İpek Yolu Ekonomik Kuşağı, ikincisi de 21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu’nun oluşturulması. Girişime katılması beklenen 58 ülke ve bu ülkeler dünya nüfusunun yüzde 64.2’sini oluştuyor.

Bu iş için Pekin Yönetimi’nin Asya Altyapı Yatırım Bankası’nın kurulmasını sağladığından ya da 40 milyar dolarlık bir fon ayırdığı gibi daha bir sürü detaydan söz etmek mümkün.

Önce önemli notu aktarayım, Türkiye Asya Altyapı Yatırım Bankası’nın kurucu üyelerinden biri oldu.

Para ve malın el değiştirme hızı, kültürlerin birbirini etkileme hızından kat ve kat fazla günümüz dünyasında.

Beni heyecanlandıran da bu nokta işte. Çin, Kuşak ve Yol üzerindeki ülkelere her yıl 10 bin burs sağlama vaadinde bulunuyor. Bu gelişmenin somuta dönüşmüş haline ne derseniz, Koç Üniversitesi’ne yüksek lisans yapmak için Çinli öğrenciler gelecek. Öğrenciler için gereken bursu Fung Business Intelligence Centre sağlayacak.

***

Dünyanın ekonomik ağırlık merkezinin Doğu’ya kaydığını herkes biliyor. Ancak tarih üzerinden kültürleri ve yaşamları etkileyecek adımların atılması önemli.

Amerika gücünün zirvesinde olduğu yıllarda kültürünü yaymak için ayırdığı fonların yine yerel kaynaklarca kullanılmasını sağladı.

Yani insanlar Amerika’ya gitti ve oranın kültürünü öğrendi. Çin şimdi kendi nüfusunu dışarıya açarak bir başka denemeye girişiyor. Tüm bunları neden yazdığıma gelince... İnsanlık tarihinde etkisi uzun vadeye yayılan kararlar ve olaylar vardır.  Günlük koşuşturmada atladığımız bir bölümün altını çizelim diye yazdım...