2 Nisan’da BM Genel Kurulu tarihi bir belgeyi onayladý. Uluslar arasý Silah Ticareti Hakkýnda Antlaþma olarak tercüme edilebilecek bu belge, klasik silahlar olarak tabir edilen ordu, polis ve güvenlik güçlerinin kullandýðý aðýr ve hafif silahlarýn, savaþ gemileri, tank ve tüfeklerin ticaretine belirli koþullarda engel konmasýný öngörüyor. Belirli koþullar ise, iç savaþlar, aðýr insan haklarý ihlalleri, soykýrým, bir yönetimin kendi halkýna silahlar yoluyla þiddet uygulamasý ve silahlarý terörist ya da radikal gruplarýn eline geçme ihtimali olarak belirtiliyor.
Söz konusu antlaþma, yýllýk 70-80 milyar dolarlýk bir piyasanýn þeffaflaþmasýný ve denetlenemez çatýþmalardaki artýþýn sýnýrlanmasýný amaçlýyor. Ayrýca antlaþma gerekçelerinde küresel dolaþýmdaki her yedi milyon silahtan bir milyonunun kaçýrýldýðý, dolayýsýyla uluslar arasý silah kaçakçýlýðýnýn oldukça yüksek bir orana yükseltildiði belirtiliyor.
Antlaþma, kaçakçýlýkla nasýl mücadele edilebileceði konusunda hükümlere ve yaptýrýmlara deðinmiyor. 15 sayfalýk metin, daha çok silah ambargosu uygulamak isteyen ülkelere uluslararasý düzeyde yasal bir zemin saðlýyor.
Ýtirazcýlar
Bu olumlu geliþmeye raðmen, antlaþmayý onaylayan ve onaylamayan ülkelere bakýldýðýnda, öngörülenler konusunda kuþku oluþuyor. Aralarýnda ABD, Avrupa ülkeleri ve Türkiye’nin de yer aldýðý 154 ülke antlaþma lehine oy kullanmýþ, Kuzey Kore, Ýran ve Suriye olumsuz oy kullanýrken 23 ülke de çekimser kalmýþ. Antlaþmaya karþý çýkan ülkelerden Ýran, hem silah satýcýsý hem de alýcýsý olarak, antlaþmanýn kendisine yönelik yeni yaptýrýmlara zemin hazýrladýðýný ileri sürerken Kuzey
Kore de Güney Kore’ye konvansiyonel silahlarla yapmaya kalktýðý bir saldýrý gerekçesiyle cezalandýrýlmak için bu antlaþmanýn kaleme alýndýðýný savunuyor. Suriye ise herhalde rahat rahat muhalifleri öldürmek için ülkeye gelen silahlarý edinememekten çekiniyordur. Bununla birlikte yapýlan resmi açýklamalara göre bu üç ülke antlaþmayý iç boþ bir metin olarak görüyorlar. Tezlerini, antlaþmanýn silah alýmý yapanlarý sýnýrlamamasýna, yabancý ülkeleri iþgal eden ülke ordularýný ve iþgalci baþka birlikleri kapsamamasýna, dolayýsýyla saldýrý suçlarýný dýþarýda býraktýðýna dayandýrýyorlar.
Ýran’ýn gerekçeleri haksýz olmamakla birlikte, bu üç ülke antlaþmayý imzalamayarak uluslararasý sistemin dýþýnda kalma politikalarýný pekiþtirmiþ ve yalnýzlýklarýný ya da yakýn ama sýkýþmýþ ‘ittifaklarýný’ sürdürmüþ oluyorlar.
Çekince koyanlar
Antlaþmaya çekince koyan ülkeler listesi ise daha ilginç. Rusya ve Çin bu ülkeler arasýnda ve muhtemelen bu antlaþmaya dayanarak bir ülkeye yönelik yaptýrým kararý Güvenlik Konseyi’ne gelirse, ikisi de ret oy kullanacak; dolayýsýyla þimdiden tutumlarýný dünyaya açýklýyorlar. Çekincesi olan ülkeler arasýnda Küba, Venezuela, Nikaragua gibi ‘sistem karþýtý’ siyasetleriyle tanýnan Latin Amerika ülkeleri, Hindistan, Endonezya ve Pakistan ile Sudan ve Mýsýr da bulunuyor.
Bu tablo, konvansiyonel silahlarýn denetlenmesi konusu üzerinden dünya ülkelerinin benzer nedenlerle nasýl ayrýþtýðýný, bloklaþtýðýný ve aslýnda birbirleriyle nasýl mücadele ettiklerini gösteriyor. Antlaþmanýn adil olmadýðýný savunan ‘Doðu’ ile antlaþmanýn denetim getireceðini savunan ‘Batý’ arasýndaki stratejik yarýlma, bundan daha açýk biçimde ortaya dökülemezdi her halde.
Antlaþma, 50 ülkenin parlamentolarýnda onaylanmasýyla yürürlüðe girecek. Türkiye’nin komþularýyla olan iliþkileri ve PKK’ya silah býraktýrma süreci birlikte düþünüldüðünde, en kýsa zamanda mecliste onaylanmasýný ummak gerekir.