Sevgili okurlar, silahsýzlanma için yapýlan çaðrýyý duyduðumda, aklýma Yaþar Kemal geldi. Onu hatýrlamadan bu çaðrýyý anlatacak bir yazý yazmak nasýl mümkün olabilirdi ki? Ama hüzün üstüne hüzün yaþýyoruz galiba.. Yazýyý bitirdikten sonra Yaþar Aðabey’in ölüm haberini aldým. Yazýya dokunmadým, sadece ismini deðiþtirdim yazýnýn.
Her þey tarihin bir þakasý gibi. Ahmet Güneþtekin’in dedi ya, dün yapýlan barýþ çaðrýsýný sanki hissetti büyük usta. Nur içinde uyusun.)
Bugünlerde yaþam mücadelesi veren ve tekrar aramýza dönmesi için dua ettiðimiz, Sevgili Yaþar Kemal aðabeyle üç yýl önce, devrimci halk savaþý nedeniyle, ortalýk kan gölüne döndüðü günlerde, Ýstanbul’da bir balýkçý restoranýnda buluþmuþtuk.
Bana bu aralar neyle meþgul olduðumu sordu ve sonrasýnda sohbet þu soru cevaplarla devam etti:
- Bir kitap yazýyorum abi, ama maalesef bu defaki de bir roman deðil.. (Ýlk kitabým Dýjwar’ý okumuþ ve çok beðenmiþti, roman yazmamý teþvik eder dururdu..)
- Kürt sorunu mu yine?
- Evet abi.
- Adý ne peki?
- Silahlarý Gömmek!
- Yahu Miroðlu, ortalýk kan gölüne dönmüþ, sen ismi, ‘Silahlarý Gömmek’ olan kitap yazýyorsun, kim okuyacak peki?
- Valla Yaþar Abi, kim okuyacak bilmiyorum, okumayacaklar, belki de çok kýzacaklar, ama ortalýðýn kan gölüne döndüðü zamanlarda, ‘Silahlarý Gömmek’ten söz edemeyeceksek, barýþýn hüküm sürdüðü zamanlarda, silahlarý gömmekten bahsetmenin ne anlamý olur ki..
***
‘Silahlarý Gömmek’ kitabým 2012 yýlýnýn Ocak ayýnda, Yaþar Abi’nin “Bu Bir Çaðrýdýr” kitabý ise ayný yýlýn Mart ayýnda yayýnlandý. Kendi kitabýnýn önsözüne þunu yazdý Yaþar Abi:
“Bir gazeteci-yazarýn yazdýðý kitabýn kapaðýnda “Silahlarý Gömelim” yazýlý. Bu savaþ görülmemiþ bir savaþ, Türkiye’ye çoða patlamýþ, daha da ne kadara patlayacaðý bilinemez. Dünyadaki böyle çatýþmalarda silahlýlar devletler ile anlaþarak silahlarý gömdüler. Türkiye silahlarý gömmek olanaðýný gördü ama buna yanaþmadý, bundan sonra daðdakiler daha bilendiler. Savaþ güçleri büyüdü de.. Türkiye ordusunu yenecek demiyorum ama Anadolu’nun daðlarý çoktur.. Bu çatýþmalar belki daha uzun süre devam edecek. Barýþ kolaylaþmýþken boþu boþuna çok gencimizin canýný alacak. Bunlar durdurulamaz mý.”
Böyle diyordu koca çýnar Yaþar KEMAL ve devam diyordu:
“Bu kan gölünü kurutmak zorundayýz kaynaðýný keserek...
‘Nasýl mý? Masaya oturarak. Kiminle mi? Kürtler ile. Hangi Kürtlerle mi? O, kolay bir teknik sorun. Herkes ile, bölgeden seçilen temsilciler ile, ne bileyim ben, 15 milyonluk güçlü saðlýklý bir kitleyi temsil edecek kiþileri bu ülkede her zaman bulabiliriz, hem de yakýnýmýzda. Bakýn size söyleyeyim, Musa ANTER öldürülmemiþ olsaydý söylediðim barýþ iþi daha kolay olurdu. Barýþ masasýnda onun vicdaný hem Türk, hem Kürt halkýný temsil edebilirdi.
Elimizi çabuk tutarsak iyi olacak .”
***
Silahlara Veda kongresi için çaðrý yapýldý dün.. Barýþ isteyen herkes gibi, içim sevinç dolu. Türkiye nihayet barýþýný inþa ediyor. Artýk kan dökülmeyecek. Kimin ne derdi varsa, bu derdini siyaset yolu ile anlatacak.
‘Devrimci halk stratejisi’ uðruna baþlayan çatýþmalar nedeniyle 3 yýl önce ismi “Silahlarý Gömmek” olan bir kitaba imza atmýþ ve o kitabý bitirirken ÖCALAN’ýn oynayabileceði tarihi misyonu þu sözler ile ifade etmiþ olmanýn huzurunu yeniden yaþýyorum:
“Türkiye’de Kürt meselesini bloke edip içinden çýkýlmasý zor bir þiddet alanýna hapseden ordunun siyaset üstündeki vesayetinin 10 yýl içinde kýrýlacaðý söylenseydi kimse buna inanamazdý, ama þimdi bu temel konulardaki bütün belirsizlikler ortadan kalkmýþ görünüyor.
‘Barýþçýl bir ortamda ve demokrasiyi içselleþtirebilirse gücünü daha da arttýrabilecek sivil bir Kürt hareketi söz konusudur. Türk halkýnýn siyasi tutumunda önemli deðiþimler meydana geldi. Türk halký militarizm, milliyetçilik ve buna baðlý olarak Kürt haklarý konusunda önemli bir yerde duruyor.
‘Deðiþen Kürt sosyolojisinin yegane talebi, barýþ ve demokrasidir.
‘ÖCALAN belirsizliklerin egemen olduðu ve siyasi manada hiç güven vermeyen bir ortamda yani 1999 yýlýnda PKK’ye yaptýðý çaðrýyý asýl bugün yapmalýdýr. ÖCALAN’ýn o yýllarda savunduðu görüþlerin asýl bugün Türkiye’de hem toplumsal bir karþýlýðý, hem siyasi bir muhatabý vardýr.
‘ÖCALAN’ýn oynamak istediðini sýk sýk ifade ettiði tarihi rolü oynamasýnýn tam da zamanýdýr.
‘Kürt sorununda þiddet ile belirlenen tarihin sonu yaþanýyor. Ýçinde bulunduðumuz dönem, silahlarýn gücünü müzakere masasýnda pazarlýk etmenin zamaný deðildir. “Silahlarý Gömmenin” zamanýdýr”. (Silahlarý Gömmek-Everest Yay. Orhan Miroðlu)
Barýþýn mimarý Recep Tayyip Erdoðan’dýr. Sayýn Yalçýn Akdoðan ve daha nice dava arkadaþlarýnýn gece gündüz demeden harcadýklarý emek olmasaydý, çözüm süreci ilerleyemezdi.
Baþta Sayýn Sýrrý Süreyya Önder, Ýdris Baluken, Pervin Buldan ve diðer Kürt siyasetçiler de büyük katkýlar sundular.
ÖCALAN’ýn çaðrýsý tam zamanýnda geldi. Bu çaðrý tarihseldir ve bu çaðrý nedeniyle Öcalan her zaman minnetle anýlacaktýr.