Silikon Vadisi’nin konuþulduðu bugünlerde, benim de nicedir aklýma kanca atan bir iki soruyu paylaþmak ve bu çerçevede bir özeleþtiride bulunmak istiyorum. ‘Türkiye’de neden taklitçilikten öteye gidilemiyor?Türkiye neden `’bir dünya devine’ sahip deðil. Türkiye’de bu anlamda hiç mi garaj yok? Hiç mi üniversiteden terk bir ‘dahi’ yok. Hiç mi doðru zamanda, doðru yerde’ bulunan bir insan yok. Bu, önümüze konulan baþarý hikayelerinden biz de neden yok? Türkiye’de ne var ne yok ? Göz atalým birlikte....
Uzman yok!
Her profesyonel misyonundan fazla ve dýþýnda iþ yüklenmiþ durumda. Buna da mecbur... Bugün ABD’de “Marketing Awesomeness Director” title’ina kadar indirgenmiþ profesyonel yapýlanma nerede? Bizde ürün üretmek derdi dýþýnda sözüm ona pazarlama, çaðrý merkezi vb. gibi bütün diðer zincirlerle de uðraþmak ve düþünmek derdinde kalan bir mühendis kaynaðý var. Peki, hangi uzmanlýktan bahsediyoruz? Bakýn etrafýnýza, ‘her iþi yaparýmcýlar’ kol geziyor.
Enerji!
Sektörün en önemli dinamiklerinden biri olan “kurumsal mütevazilik” enerjisi, “tepeden inme ajans/teknoloji þirketleri” ile sýfýrlanýyor ve bugün bu yüzden sektörün atardamarý kopmuþ durumda. Kangren. Toplardamar iþ baþýnda.
Sürdürülebilirlik yok!
Ýþinin ehilleri gününü kurtarma derdinde, can çekiþmeye býrakýlmýþ. Zira, ‘na-ehiller’ tepeden inme çözümler ile gününü gün ediyor, bu da profesyonelleri bile kýsa dönemli geçim çözümlerine itiyor. Bunu yapmayan profesyoneller en üst kattan aþaðýya atýlýyor, intihar süsü... Halbuki ABD’de belli bir amaca yönelik çözüm için þirket fonlanýyor ve ürün çýktýðý zaman kullanýlacaðý platform hazýr, tamamen hedef odaklý ve sürdürülebilir. Ürün yaþam döngüsü etraflýca etüd edilmiþ, sürümler düþünülmüþ. Sürümü olmayan ürün zaten hiç yoktu ki...
Pazar-platform yok!
Tamamen kendin çal, kendin oyna... Bir çok olmayanlardan oluþan bir ekosistemde, pazar denen þey de olmaz doðal olarak. Pazar, güzel mekanlarda ‘brunch’ yapýlan bir hafta parçasýndan baþka bir þey ifade etmez. Bizde de,çok güzel oynarsan bir yabancýya gelin gidersin.
Þimdi de söyleyeyim son ölümcül noktayý. Bugün herkes tarafýndan tanýnan/bilinen hayat hikayeleri cenk hikayeleri kadar özdeþleþtirilen Steve Jobs, Google gibi kiþi ve þirket markalarýný muhteþem bir PR ile mi tanýdým yoksa? Yoksa, ayný kiþiler deðil mi, reklama para harcamak bir yana, reklama para harcayanlardan para kazanan, yoksa bunlar kendileri ile PR, kampanya, co-branded vb. çalýþma yapabilmek adýna kuyruklar oluþan. Kendilerinden menkul olmayaný baþka bir deðer ile, bir büyük ile tanýmlama ihtiyacý hissedenler bunlar olmasa gerek. Peki, kuyruktakiler kim? Bir lüks yemek masasý etrafýnda dönseydi sadece iþler, o zaman baþka tabi.
Hayaller planlandýkça gerçekleþir
Bu sektör saðlam bir sektör ve dünyaya ihraç edilecek ürün üreten þirket var, dünya çapýnda ürün dizayn eden var. Var var. ABD’de kurulmuþ, ABD’nin en büyük þirketleri arasýnda Türk þirketi de var. Dünya devlerinin ilgisini çekip satýn alýnmasý yapýlmýþ þirket de... Silikon Vadisi’nde þirket hissedarý olan Türk de var, Google, Facebook, Microsoft vb devlerde çalýþan Türk de... Hani þu dünyaya bedel olanlarýmýzdan. Bunlar var, ama ne yok da, bir þekilde olmuyor. Meraklýsýna soru geliyor, ‘biz ne istiyoruz’... Ne istediðimizi bilmiyoruz, kimden isteyeceðimizi, hayaller var ama bunu gerçekleþtirecek bir iþ planýmýz yok, kýlavuzlar þiþe dibi gözlüklere sahip ve ehliyetten muaflar. Bu varlar silsilesinden büyük bir var çýkmýyor maalesef. Bu ülkede deðerler elbet var. Ama çözüm nerede biliyor musunuz? Bu bahsi geçen dev platformlarla ayný dilde konuþabilecek bir platformu olmayan bu ülkenin platformunu, yani, sektör ve endüstriyi oluþturacak vizyonu taþýyacak; bugün kendilerine günübirlik yaklaþýmlarýn yakýþmadýðý holding ve büyük þirketlerin buna angaje edilmesini saðlayacak, seferberlik durumuna geçirecek, ‘vizyon+iþ+enerji’ planý koyacak bu ülkenin Steve’leri aranmalý. Saklandýklarý, sýðýndýklarý yerden çýkarýlmalý.....
Fatih Sultan Mehmet
Her Fetih, Fatihi ile anýlýr. Bizim Fatih Sultan’ýmýz nerede? Þimdi yaþayan bir parçamýz mý?Hakkýyla yaþatýyor muyuz? Ýstanbul Fethi’ni nasýl planladý, fetih öncesi yaptýðý hazýrlýklar, iletiþim faaliyetleri. Fetih esnasý hamleler. Fetih sonrasý yaptýklarý. Ondan sonra Ýstanbul siluetinin kubbeleri bir bir dikildi tepelere. Biliyor, anlýyor muyuz onu? ‘Vizyon+iþ+enerji’den baþka ne ola ki bu?
...Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini..
Göster, kabaran sular nasýl yýkar
bendini?
Küçük görme, hor görme, delikanlým
kendini
Þu kýrýk abideyi yükseltecek taþtasýn;
Fatih’in istanbul’u fethettiði yaþtasýn!..
560.Yýlýn Kutlu olsun..
Bazý þeylere karþýyým
‘Büyükþehir’ kavramýna karþýyým. Bir þehrin kimliði yoksa nasýl büyüklük taslayabilir ki... ‘Akýl yürütme’ lafýna karþýyým. Bir intihali çaðrýþtýrýyor. Hem artýk yürütmeyelim koþmaya baþlasýn...