Baþtan beri söylediðimizi tekrarlayalým; zira tam zamaný. Ergenekon Davasý’nda önemi olan skor deðildir. Yani, sanýklarýn en aðýr cezaya çarptýrýlmalarý bir hedef olamaz. Gerçekten aðýr cezalar aldýlar ama bu bir amaç olarak kabul edilemez. Kimse, bu ülkenin þöhretli isimleri cezalandýrýlýyor diye mutlu olmaz, olamaz.
Önemli olan; bir daha asla askeri darbeye veya hangi hacimde olursa olsun siyasete müdahaleye tevessül edilememesidir. Dün açýklanan kararlar bu neticeyi doðuracaksa mahkeme baþarýlýdýr.
Ýnsanlar Salý sabahýna bu duygularla uyanmýþlarsa dava maksadýna eriþmiþ demektir. Türkiye’nin topyekün aradýðý hissiyat da bundan baþka bir þey deðildir.
Mahkemenin verdiði mesaj da açýktýr:
Asker, sivil, general, yargýç, bürokrat, siyasetçi, gazeteci, iþadamý herkes o “eski güzel günler”in geride kaldýðýný kabul edecek.
Demokrasinin günü
Ergenekon Davasý 6 yýlda bize neyi anlattý, bir bakalým...
Kimse bir baþkasýndan daha çok vatansever deðildir; vatanseverlik yarýþýna gerek yoktur.
Kimsenin kendisini milletin yerine koymasýna, devletin yüksek çýkarlarýný kendinde toplayýp herkes ardýna kararlar vermesine ihtiyaç yoktur.
Nizamý saðlamak ve rejimi korumak için darbe yapmaya gerek yoktur.
Ýþbaþýna güçlü iktidar geldiði zaman gece gündüz oturup darbe planlarý yazmaya gerek yoktur.
Cumhuriyeti korumak ve kollamak için hukukun çiðnenmesine gerek yoktur.
Cumhuriyeti korumak ve kollamak için kimsenin kendine vazife icat etmesine gerek yoktur.
Hükümet devrilsin diye yargý üyelerinin katledilmesine gerek yoktur.
Paþalarýn, gazetecilerin mitingler düzenleyerek ülkeyi gerilime sürüklemelerine gerek yoktur.
Silahlý Kuvvetler’in andýç yazmasýna, fiþ tanzim etmesine gerek yoktur.
Gün gelir lazým olur diye topraða silah gömülmesine gerek yoktur.
Bu ülkenin ordusunun Baþbakan yýpransýn diye internet sitesi iþletmesine gerek yoktur.
Türkler mutlu olsun diye Kürtleri de azýnlýklarý da yok saymaya gerek yoktur.
Laikler mutlu olsun diye dindarlarý ezmeye gerek yoktur.
Demokrasi üzerinde tank, top, tüfek, LAW gölgesine gerek yoktur.
Vs.
Toplum baþardý
Gerek yok çünkü biz bu topraklar üzerinde yaþayan insanlar iþlerimizi demokrasiyle görürüz... Siyaset zayýflasa veya ülke sýkýntýya girse bile yine yolumuz demokrasi, yöntemimiz sandýktýr.
Ergenekon Mahkemesi bir dönemi bitirmekle kalmadý, imtiyazlý bir sýnýfýn gücünü de elinden aldý. Sadece geçmiþ darbecilerin deðil, istikbaldekilerin de dokunulmazlýðýna son verdi.
Türkiye her adýmda darbeyi tarihe gömüyor ama bunu dünya konjonktürü sayesinde deðil kendi iradesiyle baþarýyor. Sokaktaki insan bileðinin gücüyle darbeyle, darbeciyle, andýçla, andýççýyla mücadele etti ve üstesinden geldi. Kendi demokrasi öyküsünü kendisi yazdý. Toplum, dört askeri darbenin, sayýsýz darbe teþebbüsünün kararttýðý sicili siyaset, medya ve yargýyla birlikte temizledi.
Elbette bekleneceði gibi Ergenekon Davasý’nda çýkan kararlar siyasi kamplara, ideolojik meþreplere göre tartýþýlacaktýr. Ne olursa olsun cezalarýn Yargýtay safhasýnda vicdanlarý tatmin edecek bir deðerlendirmeye tabi tutulmasý ortak arzudur.
Ancak tartýþmasýz olan Türkiye’nin son çeyrek yüzyýlý üzerindeki haki örtünün kaldýrýldýðý ve bunun Türkiye için benzersiz bir hal olduðudur.