Þimdi de Avrupa’da ‘nokta’ koyma zamaný…

-BRÜKSEL-

Siz bu satýrlarý okurken biz de Allah izin verirse; Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn ülkemizi temsil edeceði NATO Zirvesi’nde olacaðýz.

Bu gezi, batý kaynaklý; “Hayýr çýkacak, Erdoðan bitecek” algý operasyonlarýný yerle bir eden 16 Nisan zaferinin hemen peþinden baþlayan, “Evet, nerede kalmýþtýk” turunun son duraðýdýr. Ve her biri ayrý stratejik öneme haizdir.

Özellikle ABD gezisi, muhatabý ve muhtevasý açýsýndan en çok konuþtuðumuz gezi oldu.

Sayýn Erdoðan’ýn, “Virgül deðil, nokta koymaya gidiyoruz” açýklamasý geziyi çok daha önemli hale getirdi.

Nitekim ABD tarafýnýn “Taktiksel ve geçici bir destek” ifadesi dýþýnda tatmin edici bir açýklama getiremediði PYD terör örgütünü destekleme ýsrarý karþýsýnda, Sayýn Erdoðan Türkiye’nin olmazsa olmazlarýný net ve çarpýcý ifadelerle dile getirdi.

Yüzeysel deðerlendirmelerin aksine, bu kararlý duruþ gerçekten “nokta” koymaktýr.

Zira, Türkiye’nin; daha önce ilan ettiði yeni güvenlik doktrinini PYD’ye de aynen DEAÞ’a olduðu gibi uygulayabilmesi, þu ortamda ABD karþýsýndaki en büyük diplomatik zaferi demektir.

Þimdi sýra Avrupa’da

Hareketli gündemimizden dolayý fazla gündem oluþturmadý ama bence ABD gezisinden daha kapsamlý ve daha belirleyici bir geziye çýkýyoruz.

Çünkü, savunmamýzý güçlendirmesi için girdiðimiz ama tam aksine, her dönemde darbecilere verdiði destek ile gündeme gelen NATO hakkýnda söyleyecek çok þeyimiz var.

Ayrýca ev sahibi Avrupa ile de 15 Temmuz’dan kalan ve 16 Nisan öncesinde iyice kabaran bir hesabýmýz var.

Her iki süreçte de yanlýþ yerde durdular.

Hem 15 Temmuz iþgal teþebbüsünün tam göbeðinde yer aldýlar, hem de 16 Nisan öncesinde, iç iþimiz olan referanduma bodoslama müdahil olarak, “Hayýr” için kendilerini paraladýlar.

Sonuçtan çok emin olduklarý(!) için de “sonra Türkiye’nin yüzüne nasýl bakarýz” diye düþünme ihtiyacý duymadýlar; her þeyi kýrýp döktüler.

Ama hesaplarý tutmadý, hain müttefikleri FETÖ ellerinde patladý.

Kurtulmaya çalýþtýklarý Erdoðan, þimdi çok daha güçlü bir biçimde karþýlarýna dikildi.

Gerçi onlar 60 yýldýr yaptýklarý gibi, “Birkaç ‘fasýl’ dinletir, bir-iki söz verir yine hiçbir þey olmamýþ gibi kapýda bekletmeye devam ederiz” diye düþünüyorlar ama artýk “virgül” ile yetinmeyeceðimizi, “nokta” koymadan dönmeyeceðimizi görecekler.

Yerini onlar belirleyecek

Bizim bazý sivri akýllýlar bu “nokta” meselesini çok yanlýþ anlýyor, AB (veya ABD) ile bütün iliþkileri kesmekten bahsettiðimizi zannederek alakasýz yorumlar yapýyorlar.

Oysa Cumhurbaþkaný Erdoðan bu konuyu Pazar günkü AK Parti Kongresi’nde, son derece açýk ve net biçimde tekrar dile getirdi.

Hatýrlatmamýz gerekirse Erdoðan, “AB'nin, ülkemizin onurunu hiçe sayan ikiyüzlü tavrýna artýk daha fazla tahammül etmek zorunda deðiliz. AB ya bize verdiði sözleri tutar ya da herkes kendi bildiðini yapar. Bizim tercihimiz her þeye raðmen yolumuza AB ile devam etmektir. Burada kararý verecek olan AB'dir" dedi.

Görüldüðü gibi, þimdiye kadar sürdürdükleri oyalama ve sömürgeci tavýrlarýna “nokta” koyup, dürüst bir iliþki sürecini baþlatmak da onlarýn elinde, “Sepeti koluna, herkes yoluna” anlamýna gelen “son nokta”yý koymak da…

Ama bu sefer AB ile de bir “nokta“ konacak.