MHP Genel Baþkaný Sayýn Devlet Bahçeli, partisinin bu haftaki grup toplantýsýnda dikkat çekici bir çýkýþ yaptý ve þunu söyledi:
“Sayýn Kýlýçdaroðlu, ‘2019 seçimleri iki eksenli olacak; tek adamdan yana olanlarla, demokrasiden yana olanlar...’ diyor. Þayet önümüzdeki siyasal süreçte bloklaþma sertleþir, cepheleþme keskinleþirse, CHP yanýna HDP ve diðer yedeklerini alýrsa, çalýþmasýna hýz verirse, MHP buna duyarsýz ve tepkisiz kalmayacaktýr.”
Bahçeli’nin, “Þimdi beni iyi dinleyin” diye baþlayan çýkýþý þöyleydi:
“Bu bloklaþmaya, 15 Temmuz’dan bu yana tutarlý duruþumuz, tartýþmasýz muhafaza edilecektir. Bu durum karþýsýnda partimiz 7 Aðustos Yenikapý ruhu ve 16 Nisan halkoylamasý þuurunun gereði olarak, Adalet ve Kalkýnma Partisi’yle Cumhurbaþkanlýðý hükümet sistemini 2019’da tesis etmek maksadýyla sonuna kadar ve birlikte yan yana mücadelesini sürdürecektir.”
CHP lideri Sayýn Kýlýçdaroðlu ‘Hayýr’ bloðunun bileþenlerini 16 Nisan’dan sonra da bir arada tutma çabasýnda. Açýk ki, 16 Nisan’da birlikte hareket ettikleri HDP, bugünün ÝYÝ Parti’si ve diðerleri ile bir blok oluþturacaklardýr.
Ýþte Sayýn Bahçeli, bu blok karþýsýnda biz de AK Parti ile yan yana mücadele vereceðiz diyor.
Türkiye eðer 16 Nisan’daki referandumda Cumhurbaþkanlýðý hükümet sistemine geçiþ kararý aldýysa, bunda en büyük pay MHP’nindir. Çünkü Anayasa teklifi TBMM’den MHP’nin desteði ile geçmeseydi, 16 Nisan referandumu yapýlamayacaktý.
MHP, ülkemizin geleceði adýna kendisine yakýþan ve daha önce de en hayatî dönemlerde sergilediði sorumluluðun gereðini yapýyor.
MHP Cumhurbaþkanlýðý hükümet sistemini; istikrar, huzur, refah ve güçlü Türkiye için bir çýkýþ olarak görüyor. MHP’nin buradaki samimiyeti sorgulanamaz.
Son günlerde ÝYÝ Parti’yi öne çýkartmak için MHP aleyhinde yürütülen algý operasyonlarý, malum medyanýn bildik fitne çabalarýdýr.
Amaçlarýný da biliyoruz. Sürekli MHP aleyhinde haberler yapmak, AK Parti-MHP dayanýþmasýný çelmelemek, Sayýn Erdoðan’ýn Cumhurbaþkaný seçilmesini engelleyebilecek bütün oluþumlara destek çýkmak…
“Ýyi dinleyin” çýkýþý, aslýnda Türkiye’de önümüzdeki günlerdeki þaþýrtýcý geliþmelere dikkat çekmek anlamýnda da önemli.
2019 seçimleri ya da Cumhurbaþkanlýðý hükümet sistemine geçiþ, Türkiye’deki vesayetçi sistemin sona erdirilmesi adýna Cumhuriyet döneminin en önemli hamlesidir.
Vesayetçi sistemin bitirilmesinin, Atlantik bloðunda doðuracaðý rahatsýzlýk, içerdeki rahatsýzlýktan daha büyüktür. Biz siyasal olarak 2019’a hazýrlanýrken, acaba ABD ve AB’de ne tür hazýrlýklar yapýlýyor?
Mesela 27 Kasým’da ABD’de Reza Zarrab davasý baþlayacaktýr. FETÖ’cü hainlerin 17/25 Aralýk’la ilgili ABD’ye taþýdýðý bir yýðýn malzeme, mahkemede, Türkiye’ye karþý yeni bir ihanetin düðmesine basma bahanesi yapýlacaktýr. MÝT týrlarýnýn durdurulmasý ihanetine eþ yeni küresel tertiplerle karþý karþýyayýz.
Demem o ki, 2019’a doðru içerden ve dýþarýdan ciddi bir direniþ/saldýrý baþlatýlacaktýr.
15 Temmuz’da baþarýlý olamayanlar 80 milyonluk ülkemize karþý bir gözüdönmüþlük yapabilirler.
Dünkü haberlerdeki, ABD askeri kaynaklarýnýn, PYD’yi korumak adýna, Türkiye’ye askeri karþýlýk verebilecekleri ihtarý, bu gözüdönmüþlüðün bir örneðidir.
Þimdi soru þu: 16 Nisan’ýn ‘Hayýr’ bloðu, bu tertipler karþýsýnda nerede, nasýl duracaktýr? Mesela CHP, Reza Zarrab davasýnda küresel tertibin bir parçasý olmayý tercih ederek 17/25 Aralýk’taki rolünü tekrarlayacak mýdýr?
Þimdi iyi dinleyin, yerli ve milli olanlarla, Batý ekseninde Erdoðan düþmanlýðý üzerinden birleþenler, yani gayri milli cephede saf tutanlar karþý karþýya geliyor…