Rusya’nın Suriye’ye müdahalesi bölgedeki dengeleri alt üst etmişti.
Rusya iddia ettiği gibi DAİŞ’le mücadele için değil rejimi korumak için gelmişti. Bunu da gizlemedi. Geldiği günden beri muhaliflere saldırarak rejimi güçlendiren ve zulme ortak olan bir politika izledi hala da aynı politikayı sürdürüyor.
***
Aslında Suriye muhalifleri rejimden çok daha güçlüler. İran’ın ve Rusya’nın onca desteğine rağmen rejim, muhalifleri durduramadı.
Lakin muhalifler de rejimi dört senedir etkisiz hale getiremediler.
Bunun iki sebebi vardı. Biri muhaliflerin dağınıklığı diğeri ise etkin silah eksikliği.
Aslında muhalifler arasında birlik sağlanmış olsaydı Esed çoktan tarih olmuştu.
***
Neyse sonunda tünelin ucu göründü.
Suriye muhalifleri sonunda Riyad’da bir araya gelerek özlenen birlik istikametinde önemli bir adım attılar.
Suriye içinde ve dışındaki muhalif grupların temsilcileri bir araya geldiler. (PKK’nın Suriye kolu PYD Türkiye’nin talebi üzerine bu toplantıya alınmadı!)
Suriye sorununun siyasi çözümünde kendilerini temsil edecek ve görüşmeleri yürütecek bir yüksek konsey üzerinde anlaştılar.
Görüşmeleri yapacak heyeti de bu konsey oluşturacak.
***
Riyad’ta yapılan toplantı sonunda bir sonuç bildirgesi yayınlayan muhalifler önemli ilkeleri de dünyaya deklare ettiler.
Muhalifler, Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruma hususunda anlaştılar.
Kurulacak devletin sivil bir devlet olacağını kabul ettiler.
Ademi merkeziyet esası üzerinden kurulacak devletin bütün Suriye toprakları üzerinde egemen olacağını açıkladılar.
Çok partili demokratik bir sistem üzerinde anlaşan muhalifler, ayrımcılığı, ötekileştiriciliği, din mezhep ve ırk ayrımını reddetme ilkesinde de ittifak ettiler.
Vatandaşlık, insan hakları, şeffaflık hesap verilebilirlik ve hukukun üstünlüğüne bağlı kalacaklarını açıkladılar.
***
Muhalifler, Esed sonrası için de perspektiflerini belirlediler.
Sonuç bildirgesinde ordu ve emniyette yeniden yapılanma dışında devletin bütün kurumlarını muhafaza edecekleri konusunda da anlaştıklarını belirttiler.
Terörü bütün çeşitleriyle reddettiklerini açıklayarak silahlı kurum hakkının halkın özgür iradesiyle seçeceği meşru devlete ait olduğuna vurgu yaptılar.
Bu bağlamda yönetimin vatandaşlık verdikleri dahil bütün yabancı savaşçıların ve ülkedeki yabancı orduların ve silahlı güçlerin vatan topraklarından çıkartılacaklarını da sonuç bildirgesine derc ettiler.
Siyasi çözümün öncelikli olarak uluslararası kararlar doğrultusunda Suriyelilerin uhdesinde olduğu, geçiş sürecinin milli egemenliğe aykırı olmamak kaydıyla uluslararası kurumların desteğiyle ve seçilmiş meşru hükümet eliyle olacağı vurgusu da bildirgede yer aldı.
***
Katılımcıları ittifak ettiği bir önemli konu da siyasi çözümün hedefinin Esed ve kadrosunun gelecekte de yer almayacağı vatandaşlık ilkesi üzerine kaim bir devlet kurulmasıdır.
Geçiş sürecinin başında Esed ve kadrolarının yönetimden çekilmeleri de muhaliflerin talepleri arasında yer alıyor.
**
Muhaliflerin ilk kez bir araya gelerek böylesine önemli konularda anlaşmış olmaları ümit verici bir gelişmedir.
Eğer bu şartlarda işbirliği yapmayı başarabilirlerse İran da Rusya da yolun sonuna gelmiş demektir.
Şimdi bu birlikteliği başarıya götürecek Suriye dostu ülkelere büyük sorumluluklar terettüp etmektedir.
Eğer başarılı olurlarsa bundan sonrasını Putin ve Hamaney düşünsün!