Trafikte kurallara uymayan magandalar nasýl ki sadece kendilerine deðil baþkalarýna da zarar veriyorsa, rant magandalarý da þehirleri tarumar ederek herkesin hakkýna tecavüz ediyor.
Yaðý bol bulunca orasýna burasýna sürenler gibi, nerede boþ alan görse betonarme konduran rant magandalarý yüzünden þehirler giderek yaþanmaz hale geliyor.
Yeþil Bursa’nýn baðrýna hançer gibi saplanan yüksek binalar da bu anlayýþýn ürünü, Türkiye’nin gözbebeði Ýstanbul’u zehirli sarmaþýk gibi iþgal eden gökdelenler de…
Oturduðum sokakta, eski ve yamuk binasýný yýkýp, yerine yepyeni fakat (sokaktan çalarak) ayný yamuklukta bina diken açgözlü adamýn hali neyse bizim memleketin mimari ile olan sýnavý da hemen hemen ayný. Fazladan bir metrekare daha rant uðruna, kamu hakkýna tecavüz… Ve bu tecavüze göz yuman yetkililer…
37 yýldýr yaþadýðým Ýstanbul’da olduðu gibi, her yýl yenilenmesine raðmen sürekli taþlarý yerinden fýrlayan kaldýrým problemini bile çözememiþ þehirlerde yaþamak en hafifinden umut kýrýcý.
Bütün bunlar yetmezmiþ gibi bir de tarihi eserlere kadar uzanan iþtahýmýz yok mu; insaný çileden çýkartýyor.
Tarihe kazýk çakmak!
En son örnek… Dünyanýn görüp görebileceði en büyük mimari dehalardan Mimar Sinan’ýn 1580 yýlýnda yaptýðý Üsküdar’daki Þemsi Ahmet Paþa Camii’nin önüne kazýk çakýp yol geniþletme planý yüzünden caminin dýþ duvarlarý çatladý... Bu durum, içinde hala þehrine sahip çýkma duygusu kalan insanlarýn büyük tepkisine neden oldu. Protestolar esnasýnda taþýnan ‘Sinan mý rant mý’ yazýlý döviz her þeyi özetler gibiydi. Baþta muhafazakar demokratlar, her kesimden gelen tepkiler üzerine ÝBB Baþkaný Kadir Topbaþ projeyi ‘yeniden düþünmek’ üzere durdurdu. Þimdilik…
Osmanlý eserlerini Ýstanbul’dan çekip çýkarýn, geriye elinizde ne kalýr? Gecekondular, çarpýk kentleþme, AVM’ler?..
Ýstanbul’un mücevheri olan tarihi dokuya deðil kazýk, çivi dahi çakarken ‘yeniden’ deðil, bin kere düþünmek gerekir. Aksi takdirde bunun sonu yok. Ýþ, Marmara Denizi’ni toptan doldurmaya, yola mani diye Þemsi Ahmet Paþa Cami’ni ortadan kaldýrmaya kadar varýr. (Olmaz demeyin; Bu memleket Sultanahmet Camii’ni resim galerisi apmak isteyenleri de gördü.)
Geçenlerde içimden geldi, yýllar sonra Topkapý Sarayý’ný yeniden görme ihtiyacý hissettim. Saray þantiye alaný gibiydi, büyük bir restorasyon çalýþmasý baþlatýlmýþ, çoðu alan kapalýydý.
Kabul edelim; son 10 yýlda, ülkemizde ve yurt dýþýndaki Osmanlý yadigarý eserler restorasyondan geçirilerek yeniden ihya ediliyor. Ýftihar edilecek bir olay. Lakin ayný anda Ýstanbul’un tarihi dokusunu zedeleyen gökdelenlere de izin veriliyor. Boðaz’a Çin Seddi gibi binalar dikilmeye devam ediliyor.
Baþka dertler de var.
Mesela bir belediyecinin aklýna geliyor; hadi kültürel etkinlik attýralým... Ne yapalým, ne edelim derken… ‘Kabe maketi yapalým’ diyor biri. Bu parlak (!) fikir hemen kabul görüyor ve hoop þehrin ortasýnda bir Kabe maketi… Sen maketi yaparsan, biri de ihramýyla gelip tavaf ederek dalgasýný geçer…
Trafikte kurallara uymayan magandalar nasýl ki sadece kendilerine deðil baþka sürücülere de zarar veriyorsa, rant magandalarý da þehrin yaþam damarlarýný biçiyor.
Kýyý cami etrafýna kazýk çakýp duvarlarýný çatlatmakla ‘tüy dikmek’ arasýndaki farký biri açýklasýn!
Yoksa bizler modern Kazýklý Voyvodalar mýyýz?