Sinema, egoyu yýktýðýmýz bir süreç olmalý

Yönetmen, sanat yönetmeni ve yapým tasarýmcýsý olarak birçok sinema eserinde imzasý olan Kemerburgaz Ü. öðretim üyesi Doç. Dr. Serdar Yýlmaz “Sürekli ben, ben, ben diyen yönetmenleri anlayamýyorum” diyor. Yýlmaz’a göre film, bir süreç sanatý, ekip iþi. 
 
Ýzlediðiniz birçok sinema eserinin jeneriðinde, farklý pozisyonlarda Doç. Dr. Serdar Yýlmaz imzasý var. Yönetmen, sanat yönetmeni, yapým tasarýmcýsý, öðretim üyesi sýfatlarýný çok yönlü sanatçý kiþiliðinin içine sýðdýran Serdar Yýlmaz, Merdiven ve Kýzarmýþ Tavuk (youtube ve vimeo’dan izlenebilir) adlý kýsa filmleriyle birlikte üçlemesini tamamlayacak olan Su Birikintisi adlý filminin çekimlerini bu hafta gerçekleþtirecek. Uzun metrajlý film projesi Üç Oda Bir Salon’un da senaryosu üzerinde çalýþýyor. Hemen bütün yapýtlarýyla ödül kazanan Yýlmaz, Kemerburgaz Üniversitesi’nde eðitim veriyor. 
 
Yýlmaz, “Güzel Sanatlar’a girdiðimde, ikinci sýnýftan itibaren iki boyutlu yüzeyler bana yetmemeye baþladý. Ýlk kameramý edindim. Hayatýmý da kazanmam gerekiyordu; reklam sektörüne girdim. Ýlk çalýþtýðým belgesellerde kostüm ve styling yaptým. Gelibolu filminde çalýþýrken sanat departmanýnýn her yaný ilgimi çekti, styling yaparken set dressing de yapmaya baþladým. Sonra History Channel, National Geographic, BBC gibi çok büyük kanallarýn belgesel projelerinde sanat yönetmenliði yapmaya baþladým. History Channel’ýn Osmanlý Ýmparatorluðu, BBC’nin Lost Worlds/ Kayýp Dünyalar dizisinin Hititler bölümünde sanat yönetiminin tamamýný ben yaptým. Derviþ Zaim ile tanýþtým; Cenneti Beklerken’de sanat yönetmenliði teklif ettiðinde sinema yapmayý çok istiyordum” diye anlatýyor mesleðe giriþini... Yýlmaz’ýn en çok keyif aldýðý þey, sözlerle anlatýlaný üç boyutlu biçimlere dönüþtürmek... Bu özelliði onu sýfýrdan yaratýlmasý gereken dünyalar için tercih edilen bir isim kýlýyor: “Fatih Sultan Mehmet, Ýstanbul’un fethi öncesinde, odasýnda Ýstanbul çizimleri üzerinden keþif çalýþmasý yapýyordur... Senaryoda bir cümle, onun bütün iç yapýsýný doldurmak bana inanýlmaz bir keyif verir. Ucu açýk, istediðin gibi yapabilirsin, fazla görseli olan þeyler deðil. Haliyle Cenneti Beklerken çok keyifliydi. Senaryo okumayý, çözümlemeyi çok seviyorum, sürekli çizim yapýyorum. Çizimlerimi neredeyse yüzde seksene yakýn oranda gerçekleþtiriyorum. Maliyeti de çok az oluyor.” 
 
ÜÇ YILDA MASTER, ALTI YILDA DOKTORA
 
Çalýþtýðý diðer filmler arasýnda Sis ve Gece, Gölgesizler, Ara ve Pandora’nýn Kutusu da yer alan Yýlmaz, yoðun temposuna raðmen akademik kariyer yaptý: “Birkaç ay filmde çalýþýyordum... Herkes tatile gider, Cihangir kafelerinde otururken ben okula gidiyordum. Bu þekilde üç yýlda master ve altý yýlda doktorayý tamamladým! Sanat felsefesi doktorasý yaptým, tezimi kavramsal sanatta ironi üzerine yazdým. Kýsa filmlerimi yaptým. Þu anda üzerinde çalýþtýðým bir uzun metraj senaryosu var: Üç Oda Bir Salon. Kýsa filmlerim Merdiven ve Kýzarmýþ Tavuk ile üçlemeyi tamamlayan Su Birikintisi’ni 19-20 Aðustos günlerinde çekeceðim.” Yýlmaz, sinemayý bir deney alaný olarak görüyor. Yeni filminde gerçek görüntünün üzerinde stop motion canlandýrma yapýyor. Üç bin kare çizim yaptý. Fonda iki buçuk dakikalýk canlandýrma oluþtu bile. 
 
Yýlmaz ‘Ben yönetmenim’ diye böbürlenen sinemacýlardan deðil , onun için önemli olan filmin yaratýcý sürecinde bulunmak: “Film bir süreç sanatý, bir ekip iþi. Filmi sadece yönetmen sinemasýna sýðdýrmak ekibe haksýzlýk bence. Jenerikte yazýlýyor ve yönetmenin iþi çok aðýr, ben de bunu deneyimliyorum ama ekip yönetimi de çok önemli. Hazýrlýk, çekim, montaj, post prodüksiyon aþamalarýndaki yaratýcýlýk inanýlmaz keyifli. Ekip yönetmeyen, sürekli ben, ben, ben diyen yönetmenleri pek anlayamýyorum. Sinemayý kolektif bir üretim alaný olarak kodlamamýz lazým. Kýsa filmlerinden itibaren bir ekip oluþturanlar uzun metraja geçince her þeyi yapýmcýya teslim ediyor. Bence hayallerini oluþtururken bu kadar teslim olmamak lazým. Ekip çok önemli, projeyi sahiplenebilmeleri için o dostluðun, o güvenin oluþmasý lazým. BBC’de benim söylediðim, programda olmayan iki sahne çektiler. Çok iyi hazýrlanýlmýþ bir projeydi, Çorum’da set kuruldu. Çok genç bir sanat yönetmeni olmama raðmen Emmy ödüllü Rob Kirk’e hep genel plan çekiyoruz, bir odadan bir kadýnýn gözünden, o mekandaki tarihi katmanlarýn birinden çekemez miyiz diye sorduðumda çok hoþuna gitmiþti. Hemen ertesi günkü programa ilave etti. Sinema egonun oluþtuðu bir yapý deðildir, kendimizi ifade etmeye, gerçekleþtirmeye çalýþtýðýmýz, egoyu yýktýðýmýz bir süreç olmalý. Bilgi bir havuz deðil, deniz.”
 
BULUNAMAYAN MEKANLAR DA YARATILIR 
 
Serdar Yýlmaz, yapým tasarýmý ve sanat yönetmenini þöyle tanýmlýyor: “Yapým tasarýmcýsý filmin görseline hakim olan, bütün renklerini ve dokusunu, duygusunu yönetmenle birlikte tartýþan, senaryodan sonra iþe dahil olup post prodüksiyonda da çalýþan; sanat yönetmeni, set tasarýmcýsý, kostüm, saç, makyaj, props master, varsa matte painting, post prodüksiyon süpervizörü ile birlikte çalýþan kiþidir. Sanat yönetmeni, yapým tasarýmcýsýyla birlikte filmin senaryoda metin olarak ortaya çýkmýþ dünyasýný izleyici tarafýndan görünür hale getiren; ýþýðýyla, rengiyle, dekoruyla, aksesuarýyla, stylIng’iyle, saçýyla, makyajýyla her þeyiyle birlikte ortaya çýkaran ve uygulayan kiþi. Filmin farklý tasarlanma süreçleri var. Ýlki senaryo, fikir görünür hale geliyor. Çekimden önceki hazýrlýk sürecinde story board’lar, mood board’lar, stylIng çalýþmalarý, mekan bulunmasý, gezilmesi, bazen sokaðýn bulunmasý bile yapým tasarýmcýsý ve sanat yönetmeninin yönetmenle birlikte çalýþmasý sonucu olur. Bulunamayan mekanlar da yaratýlýr. Devamlýlýk ve renk bilgisi de çok önemli...”