Sýnýr notlarý - 1

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en zor dönemlerinden birini yaþýyor. Ortadoðu’yu terör örgütleri üzerinden yönetmek isteyen ABD terör örgütü YPG/PKK’yý tüm dünyanýn gözü önünde silahlandýrdý. Hem de öyle böyle deðil. ABD’nin terör örgütüne verdiði silahlarla bir ordu rahatlýkla donatýlabilir. Ankara, sýnýrýndaki bu terör koridoruna izin vermeyeceðini ýsrarla söylese de Washington pek kulak asmadý. Oysa Ankara, beka sorunu olarak gördüðü bu yapýyý yok etmekte kararlýydý. Ýþte o kararlýlýðýn gereði Türk Silahlý Kuvvetleri, terör örgütü YPG/PKK’nýn üssü haline gelen Afrin’e Zeytin Dalý harekatý baþlattý. 

Harekâtýn baþladýðý o gün (20.01.2018) ben de sýnýr hattýndaydým. Doðrusu uzun bir aranýn ardýndan sahaya çýkmanýn verdiði heyecanla kontrol edilemez bir enerjim vardý. Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan’ýn “Afrin operasyonu fiilen baþlamýþtýr” açýklamasýnýn üzerinden daha yarým saat geçmeden sýnýrda jet sesleri duyulmaya baþlandý. Türk savaþ uçaklarý sýnýrýn hemen diðer tarafýnda bulunan terör hedeflerine bomba yaðdýrmaya baþladý.

Sahada olmanýn verdiði heyecanla, biz de sýnýr hattýnda dolaþmaya karar verdik. Yanýmda Yahya Bostan ve Fuat Kozluklu da vardý. Ýlk hava harekatý baþladýðýnda biz Cilvegözü sýnýr kapýsýndaydýk. Hemen Kilis tarafýna doðru hareket etmeye baþladýk. Hedefimiz kara birliklerinin Suriye tarafýna geçiþ için kullanabileceði bir nokta bulmaktý. Azez’in karþýsýndaki Hassa’ya doðru ilerlerken sýnýrýn sýfýr noktasýna konuþlanmak üzere bir zýrhlý birliðinin sevkiyatýna denk geldik. Hemen arabamýzdan indik ve o tarihi anlarý görüntüledik. Birliðin çýktýðý kýþladan tekbir sesleri yükseliyordu. Kýþlanýn kapýsýnaysa yüzlerce vatandaþ uðurlama için gelmiþti. Doðrusunu söylemek gerekirse tüylerim diken diken oldu. Kalbim hýzlý hýzlý çarpmaya baþladý. Tanklar kýþladan hýzla çýkýp sýnýra doðru ilerlerken içimi tarif edemediðim bir duygu kapladý.

Çektiðimiz görüntüleri haber merkezine geçtiðimizde saat 23:00 sýralarýydý. Hassa’dan Hatay merkeze doðru yola koyulduk. Yolda ara ara sýnýrýn sýfýr noktasýna giden askeri konvoylarla karþýladýk. Cepheye giden Mehmetçiðe el sallayanlar, dua edenler ve moral verenler…

Hassa’nýn hemen çýkýþýnda yakýtýmýz bitti. Haber takip edelim derken arabamýza yakýt koymayý unutmuþuz. Saðolsun Fuat Kozluklu hemen devreye girdi. Kaþla göz arasýnda yoldan geçen bir aracý durdu. O aracýn sürücüsü ile birlikte yol üzerindeki benzin istasyonundan iki litrelik bir yakýtla geri döndü. Bizi de donmaktan kurtardý. Peki sadece yakýtýmýz mý bitti? Hayýr.

 

Kullandýðýmýz akýllý telefonlarýn, dizüstü bilgisayarlarýn ve tabletlerimizin de þarjlarý bitmek üzereydi. Bunu fark edince günümüzde bir çatýþma bölgesinde olmanýn önceliklerinin deðiþtiðini yaþayarak anladým. 

Peki, çatýþma bölgelerinde çalýþan gazeteciler ne yapmalý, nasýl davranmalý? Can güvenliðini nasýl saðlamalý, cephede kime güvenmeli ya da güvenmeli mi?

O da yarýna…