Sinirine hakim olmak...

Galatasaray-Fenerbahçe maçında Emre Belözoğlu,Survivor’da gönüllü takımından Berna, sinirlerine hakim olamadıkları için yarışma dışı kaldılar.  Kadınların tekme-tokat kavgası bir kere hiç hoş bir görüntü değil ama konumuz bu değil.  İster futbol maçı, ister bir yarışma, ister bir tartışma programı hiç fark etmez.

Sinirlerine hakim olamayan, öfkesini kontrol edemeyen her zaman kaybeder.Tartışma programlarında karşısındakini sinirlendirmeye çalışanlar bu yola çok başvurur.  Mesela, alaycı gülücükler ya da küçümseyen yüz mimikleri....  Bunu yapanların tek dertleri sinirlendirmek ve kontrolsüz tepki verdirip kazanan olmaktır.  Ekrana çıkıp da büyük olay yaratmış olanlara bir bakın. Hep kontrolsüz öfkenin kurbanı olmuşlardır.

Medyum Memiş’in Keto’ya attığı tokat, Hande Ataizi’nin yayında yediği tokat, karşısındakinin suratına su bardağı fırlatanlar dahil hep öfkenin etkileridir bunlar.  Keskin sirke küpüne zarar lafının boş yere söylenmediğinin de en güzel kanıtıdır bu örnekler...

Ortalama tanıtım...

Muhteşem Yüzyıl sona yaklaşıyor.  İki hafta sonra dizide Hürrem Sultan ölecek ki, geçtiğimiz yıllar boyunca diziyi bu kadar izlettiren ana karakter de o olmuştu. Yayına giren tanıtım bana sorarsanız bu büyük vedayı anlatan ağırlıkta bir tanıtım değil. Tanıtımdan hastalığı anladık ama neden tüm çoğu sahne mumyalar müzesindeki gibi sabit ve sadece yüz mimikleri üzerine kurulmuş ki? Daha dikkat çekici bir tanıtım yapmak mümkündü ve tahminen de yapılacaktır ama hastalık ile dimdik ayakta duran bir portre tanıtım birbiriyle çelişmiş biraz. Hoş çok söylen-mek de doğru değil sonuçta herkes yoruldu o dizide hatta seyirci bile...

Adriana Lima iş yapar mı?

Adriana Lima TV 8’de program sunmaya başlayacakmış. Daha önce de bahsedilmişti ama detayları netleşti, Acun Ilıcalı’nın formatını hazırladığı bir moda programı olacakmış bu. Adriana Lima, Victoria’s Secret modeli olarak ünlenmişti, ortalama seyirci markayı bilmez ama yabancı, hele de güzel bir yüz olduğu için Adriana Lima’yı seyreder.  Formatı bilmiyorum ama bu tarz bir program için tek risk tercüme olacaktır.

İyi İngilizce kadar gereken sesteki duyguyu da verebilmek yoksa aynı tonlamayla cümleleri arka arkaya sıralamak haber çevirilerinde sorun yaratmaz ama program öyle değil.  Lig Tv’de Marcus Merk çevirisi bu konuda iyi bir örnek. Artık sese Marcus Merk’in duygularını da katabiliyorlar ki sonuçta Merk görece soğuk biri.  Format ne olursa olsun mutlaka iyi ve duygu veren bir çeviri de gerekecektir...