Yeni pek bir þey barýndýrmayan Hobbit üçlemesinin son filmi Hobbit: Beþ Ordunun Savaþý, yine de Yüzüklerin Efendisi fanatiklerini tatmin edecek gibi görünüyor.
J.R.R. Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi serisi yönetmen Peter Jackson’ýn elinde yoðrulup, ününe yakýþýr bir sinema macerasý olarak karþýmýza geldi. Hikaye, Yüzüklerin Efendisi: Kralýn Dönüþü filmiyle son bulmuþtu. Daha sonra Peter Jackson bu maceranýn 60 yýl öncesine uzanan Hobbit üçlemesini çekti. Nedense böyle büyük hikayeler devrini doldurduktan sonra hemen bir öncül tarihi ortaya çýkar. Ama asla orijinal hikaye ile yarýþamaz, onun gölgesinde kalýr. Star Wars buna iyi bir örnektir. George Lucas yýllar sonra Star Wars’un öncül hikayesini anlatan yeni üçlemeyi çekti ve yine büyük merakla seyrettik. Ama hepimiz biliyoruz ki bu yeni üçleme orijinalinin gölgesinde kaldý. Hobbit üçlemesinde de ayný þey yaþanýyor.
Tolkien bu öncül hikayeyi çekerken aslýnda yeni hiçbir örgü kurmuyor. Týpký Yüzüklerin Efendisi’ndeki gibi Sauron’un uðursuz ayak sesleri ve onu engellemeye çalýþan Gandalf ve ekibi var. Bu kez ekip biraz farklý. Cüceler, bir ejderha tarafýndan istila edilen ülkeleri Erebor’u kurtarmak için Gandalf önderliðinde 13 kiþilik bir ekip oluþturur. Cücelerin baþýnda ise eski kralýn oðlu Thorin vardýr. Erebor þehrinde bütün Orta Dünya milletlerinin payýnýn da olduðu muhteþem hazinenin içinde uyuyan ejderha ile yüzleþeceklerdir...
FÝLMÝN SONU ASIL ÖYKÜNÜN BAÞLANGICI
Ýkinci filmin sonunda Cüceler, Erebor’un komþu ülkesi olan Göl Kasabasý’nda yaþayan bir yerel kahramanýn yardýmýyla ejderhayý uyandýrýr. Ejderha, Göl Kasabasý’nýn üstünde uçarken ikinci film biter. Bu hafta vizyona giren üçüncü film Hobbit: Beþ Ordunun Savaþý tam da bu noktadan devam ediyor hikayeye. Ejderha bütün halký yakar, yok eder. Cücelere yardýmcý olan Göl Kasabalý Bard, oðlunun da yardýmýyla ejderhayý öldürür. Fakat kasaba artýk yaþanmaz bir hale gelmiþtir. Bard kalan halkýný da alýp Erebor’a doðru yola koyulur. Erebor’daki hazineden payýna düþeni almaktýr amacý. Bu arada Orman Elfleri de beyaz taþlarýn peþinde bütün ordusuyla Erebor’un sur dibine gelmiþtir. Thorin ise altýn sikkelerin büyüsüne kapýlmýþ ve dedesinin zamanýnda düþtüðü tuzaða düþmüþtür. Kendini kaybeden Thorin ejderha hastalýðý denen bir illete yakalanýr. Para ruhunu tamamen çalmýþtýr. Ýki güçlü Ork ordusuyla Elf, Ýnsan ve Cüce birlikleri birbirine girer. Sauron stratejik olarak çok önemli bir noktada bulunan Erebor’u istila etmek için gizliden gizliye Ork ordularýný Erebor’a yönlendirir. Bu savaþýn sonucunda yaþananlar Yüzüklerin Efendisi öyküsünün baþlangýcýný oluþturacaktýr.
Yazýnýn baþýnda dediðimiz gibi Hobbit üçlemesinin öyküsü birkaç deðiþiklik dýþýnda ana hatlarýyla Yüzüklerin Efendisi’nin aynýsý. Yine kötücül Sauron, uðursuz yüzük, bu yüzüðü saklayan Hobbit, Sauron’u durdurmak için yapýlan bir yolculuk ve bolca savaþ var. Bu üçlemenin en çarpýcý tarafý zaten savaþ ve ejderhanýn yýkýmýný gösteren sahneler. Bir de Thorin’in yaþadýðý altýn çýlgýnlýðý ve bu çýlgýnlýktan kurtulduktan sonra sarf ettiði sözler: Bir ülkede insanlar onurlarýna altýndan daha fazla deðer verirse o ülke yýkýlmaz.