Sırtını Avrupa’ya, yüzünü Rusya’ya dönen bir Trump dönemi

Geride bıraktığımız hafta içinde ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Helsinki’de gerçekleşen zirvesi ve ardından yaşanan gelişmeler ABD ile Avrupa arasındaki fay hattının daha da derinleşmesine ve belli konularda kırılma noktasına gelmesine yol açtı.

Sırtı Avrupa’ya, yüzü Rusya’ya dönük bir ABD Başkanı profili daha da belirginleşti.

Ve başta ABD derinlerinde olmak üzere Batı’da pek çok karar verici, etkili ve yetkili çevrede alarm zilleri çalmaya başladı.

Ve tabi Brexit ile AB’den ayrılma sürecine girmiş olan İngiltere’de tam bir izolasyon psikolojisi oluştu.

AB üyesi olarak, yüzü Brüksel’e değil, Washington’a dönmüş bir İngiltere fotoğrafıydı söz konusu olan.

Ancak son ABD başkanının performansıyla, İngiltere’de Atlantik ötesi ortağından uzaklara düşmüş oldu.

Trump’ın Putin ile olan görüşmesine ilişkin notlar konusundaki kafa karışıklığı, daha doğrusu kafaları karıştırma girişimi enteresan.

Önce, Putin’in hemen yan ıbaşında yaptığı açıklamada, ABD istihbaratı, yargısı ve derinlerinin hikayesini tuzla buz etti ve Rusya’nın ABD seçimlerine müdahale ettiği iddialarına inanmadığını söyledi.

Kendi partisi, istihbarat halkaları ve Kongre’den gelen itirazlar (belki de daha ileriye giden girişimler) neticesinde sıkı bir U dönüşü yaptı ve tam da o şekilde konuşmadığını söyledi.

Ertesi gün, bu kez Rusya cephesinden yine bazı mesajlar gelmiş olmalı ki, bir viraj daha aldı ve sözcüsü aracılığıyla onu da öyle söylemediğini kamuoyuna aktardı.

Sonrasını zaten takip etmeyi bıraktık. Çünkü, içeride konuşulanların hiçbirine ilişin bir anlamı yoktu besbelli bu açıklamaların ve aslında ağızdan ilk çıkan sözler aslında gerçeğe en yakın olanlardı.

NATO zirvesinin hemen ertesinde yaşanan bu ikili görüşme, Trump’ın NATO’daki ortaklarıyla arasında geçen bir sinir harbinin tam da bir sonrasındaki kareye tekabül etti.

Ve ticaret konusundaki Atlantik’in iki kıyısı arasında süren bir başka sinir harbi…

Son tahlilde, yüzü Rusya’ya, sırtı Avrupa’ya dönük bir ABD başkanı profiliyle karşı karşıyayız.

Ve birilerinin hesapları fena halde bozuluyor.