Sisi darbesinde 12 Eylül ve 28 Şubat’ın ayak sesleri

Sisi Mısır’da darbeyi yaptı, Mısır’da birden “değişim başladı!” Mursi’nin son günlerinde elektrik kesintileri birbirini izlemeye başlamış, doğalgaz boru hatları bozulmuş, sokakta birbirini gırtlaklayanları polis uzaktan seyretmeye başlamıştı.

Darbe sonrası elektrik kesintileri bir mucize sonucu bitti, doğalgaz hatları tıkır tıkır işlemeye başladı, polis görevinin başına döndü. Bütün bunlar, Hüsnü Mübarek’in 2011’de gitmesinden sonra görevlerini sürdüren yüzlerce bürokratın Mursi yönetimini baltalamak için nasıl da olağanüstü bir çaba içine girdiğinin açık göstergesi.

Mursi döneminde Uluslararası Ticaret Bakanlığı sözcülüğü yapan Nasır el-Fareş, “Benzin istasyonlarına mal taşıyan tankerlerden tutun, doğalgaz boru hatlarını onarmakla görevli birimlere kadar, Mübarek döneminden kalma devlet memurları Mursi’yi yıkmak için el birliğiyle çalıştı” açıklamasını yaptı NY Times muhabirleri Hubbard’la Kikrpatrick’e.

Türkiye’de 12 Eylül’ü yaşamış hemen herkes bu satırları okuyunca acı acı gülmüştür hiç kuşkusuz, “biz bu filmi daha önce görmüştük” diyerek. Türkiye’de de bunalım beş yıl öncesinden, elektrik kesintileri, birçok malın piyasadan çekilmesi, sağ-sol adı altında gençlerin birbirini öldürmesiyle hız kazanmadı mı? Daha o zaman başladı darbe hazırlıkları ama Amerika, CIA görevlisi Paul Henze’nin de belirttiği gibi, Washington’un bir dediğini iki etmeyecek bir komuta zincirinin oluşmasını bekledi. Bu komuta zinciri de Kenan Evren ve arkadaşlarının göreve gelmeleriyle gerçekleşti.

***

Mısır’da Mübarek’e yakın emekli generaller, istihbarat görevlileri, Nagib Saviris gibi Müslüman Kardeşler ve Mursi’ye düşman milyarder iş adamları, Yüksek Mahkeme eski üyesi Tahani el-Gebali gibi hukukçular ve Mübarek’in son başbakanı ve seçimlerde Mursi’ye yenilen Şevki el-Said’in yasal danışmanı Ahmed Şefik ve bunların destekçileri el ele verip darbecilere hem  para hem akıl verdiler hem de Mübarek’e bağlı devlet memurlarını Mursi’ye karşı örgütlediler.

Türkiye’de de iş adamları, basının bazı kraldan fazla kralcı yazar çizerleri, hukukçular, yüksek dereceli devlet memurları, iktidardan uzak kalmış siyasiler, Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir’in bigilendirme toplantıları sonrasında, demokratik bir seçimin ardından Başbakan  olmuş rahmetli Erbakan’dan kurtulma işmarını almanın mutluluğuyla evlerine dönmediler mi? Çevik Bir’gillere bir de Cumhurbaşkanı Demirel desteği eklenince 28 Şubat yumruğu patlayıverdi milletin beyninde.

Mübarek’in 30 yıllık iktidar dönemi sonrasında, kendi elleriyle devletin kilit noktalarına yerleştirdiği kişiler görevlerinin başında kaldı. Mübarek’in en güçlü destekçisi milyarder iş adamları da devlet içindeki güçlerini de servetlerini de korudular. Bütün önerilere rağmen Mursi, İçişleri Bakanlığında hiç kimseyi görevinden almadı ki, köşe başlarını tutmuşlar hep Mübarek’in ve onun son başbakanı Şevki el-Said’in adamlarıydı. Trafik karmaşalarından tutun da suç oranının dehşetengiz boyutlara ulaşmasını polis uzaktan izledi; ne zaman Mursi indirildi, polis trafiği de düzeltti suçluların da peşine düştü! Nagib Saviris, Mısır’ın en zengin iş adamı, Başkaldırı” anlamına gelen “Tamarrod” diye bir örgüt kurdu, Mısır’ın dört bir yanındaki iş yerlerini örgüte açtı, sahibi olduğu en çok izlenen televizyon kanalı ve gazete aracılığıyla dehşetengiz ve hemen hepsi düzmece haberler yaptırırıp yayınlattı! “Tamarrod Örgütü bile bilmiyordu arkasında benim olduğumu” diyor şimdilerde gevrek gevrek gülerek. (NY Times) Peki neden Mursi’ye yönelik darbeyi desteklemiş? “Körfez ülkeleriyle Suudi Arabistan’dan milyarlarca dolar akacaktı Mursi’den kurtulduğumuz gün!” Aktı da! Şu saate kadar 12 milyar dolar sözü verildi basında çıkan haberlere göre...

Benzin istasyonları sahibi Ahmed Navabi, yakıt sıkıntısının Mursi darbesinden 24 saat sonra ortadan kalktığını söylüyor. “Musi ve yandaşları bizden değildi. O gitti, bizimkiler devleti tıkır tıkır çalıştırmaya başladı...” Anlaşıldı Mursi’nin suçu! Onlardan yana olmayıp halktan yana olmak!!