Ýstanbul surlarý içinde yerleþik sermaye tarafýndan daha doðrusu daha da geniþ bir “koalisyon” eliyle þiþirilmeye çalýþýlan “Sarý balonlar”, aklýma çok eskiden beri sorduðum bir soruyu getirdi; Ekonomik-Sosyal-Finansal-Siyasal dinamikler içinde algýlama örgütlenebilir hatta ‘zihin kontrolü’ yapýlabilir mi?
YAPILABÝLÝR! Elle tutulmayan dinamikler için kesin “sebep-sonuç” iliþkisi tanýmlanamaz, laboratuvar ortamýnda “2 kere 2 dört” kadar kesin sonuçlar henüz elde edilemez. Ama 2003 öncesinin Türkiye’si gibi bireysel ve toplumsal algýlamanýn “yumuþak” olduðu ülkelerde; ekonomi-siyaset-sosyoloji bütünü içinde algýlama saptýrmasý ve/veya zihin kontrolü yapýlabilir...
Nasýl mý? Geçmiþe gidelim ve birlikte hatýrlayalým; 2000 yýlý sonrasý yaþananlarý, gönderilen büyük kurtarýcýyý ve þekillenen siyasi denklemi düþünün... Nelere, hangi þartlarda “evet” dedik? Nelerin peþinden koþturulduk?
Sevgili dostlar, konuyu “birey-algýlama” adýmýyla açsak bile genele gittikçe karþýmýza çýkan daha doðrusu “deðiþmeyen” bir gerçek var; “bugün dünya genelindeki ekonomik-siyasi” sistemi elinde tutmak isteyenlerin üzerinde hiç yýlmadan çalýþtýklarý bir konu var: ALGILAMA KONTROLÜ-SAPTIRMASI hatta net olarak “sebep-sonuç” iliþkisini etkileyecek þekilde “Zihin kontrolü”...Bu çalýþmanýn en küçük çaplýsý ise genel algýlamanýn sapmasý, bireysel siyasal-ekonomik tezlerin, kararlarý yanýltmasý ve “kolektif mekanizmalarýn” esir alýnarak “genelin çarpýtýlmasý”!
Peki siyasi çarklar içinde bunlar olurken, ekonomi-finans dinamikleri bundan baðýmsýz mý? Kesinlikle DEÐÝL! Bugünün daha doðrusu 1945 sonrasý kurulan “dünya düzeninde”; iktidar paradan kaynaklanýyor daha doðrusu “kolay kontrol edilebilir” olmasý için öyle olmasý hedefleniyor...Türkiye gibi 2003 sonrasý halkýn iktidarýnýn tecelli ettiði ülkeler bu kuralý bozuyor ve kurgulayanlarý rahatsýz ediyor...Bilinçaltýmýza yerleþtiriken basit kural açýk: güç eþittir para ve para kazanmanýn da en kolay yolu; algýlamalarla yani “girdilerle-input’larla” oynayarak iktidarlarý her alanda ele geçirmek. “Girdileri” ile oynanmýþ karar mekanizmalarý, manipüle edilmiþ “kararlara” yol açýyor. Tek yöntem girdi ve saðlanan bilgilerle oynamak da deðil, “tez-antitez” denklemleri yaratýp “arada kalanlarý” yönlendirmek de “ANA yöntemlerden” biri...Buna en güzel örneklerden biri de 1945 sonrasý kurulan “ABD-RUSYA” diyalektik denklemi içinde, arada kalanlarýn GERÇEKLERÝ sorgulayamamasý...Ýktidar ele geçirilemediði veya HALK sonuna kadar sahip çýktýðý-Ýktidar halkýn yararýna adýmlar attýðý dönemlerde de son care olarak askeri darbeler dahi deneniyor, denendi!
Sonuç 1: Çok uzaða gitmeyin 2003 öncesi Türkiye’ye iyi bakýn...2001 krizi öncesi özellikle 1999’dan 2001 Þubat ayýna kadar yaþananlar Türkiye üzerinde “finansal-ekonomik” kontrol denemesi yanýnda Türk basýnýnýn bir bölümü kullanýlarak “zihin kontrolü de” yapýlma denemesidir! O günleri iyi düþünün; ekonomik kriz ile “sýkýþtýrýlan Türk halký ve Türk Devleti’ni yönetenler” hangi þartlarda “NELERE EVET DEMEK” zorunda kaldýlar! Kabullenme katsayýmýz nasýl arttý ve “düþüncemiz” alternatifsizliðin içine “hapsedilerek” nasýl tek çýkýþa yönlendirildik...
Sonuç 2: 2003 sonrasýnda hatta hala YERLEÞÝK DÜZEN’in ÝKTÝDAR elde etme-DEVÞÝRME denemeleri durmuþ deðil. Bizan sýnýrlarý içinde kalan “yerleþik yapýlarýn” ÝSTANBUL SEÇÝM dinamiðini “son çarpýþamaya” dönüþtürmesi de bu düzeneðin bir sonucu...Daha açýk yazayým; Ýstanbul seçimi çerçevesinde biraraya gelen koalisyon tan tabiriyle “Bizans’ýn son nefes denemesi”!
Bu noktada devam edelim ve baðlantýlý bir soru daha soralým; “yumuþak darbeler” yani ekonomik-sosyolojik tabanlý denemeler nasýl yapýlýyor hatta ‘zihin kontrolü’ yöntemleri uygulanýyor mu?
Sevgili dostlar, pastanýn gittikçe küçüldüðü dünya genelinde ‘ekonomik dinamikler içinde zihin kontrolü’ nasýl yapýlýyor, sistem tam olarak nasýl çalýþýyor ayrýmýna varmak, arkasýndan gelen SÝYASÝ-SOSYOLOJÝK sebep-sonuç iliþkisini anlamak açýsýndan çok önemli...
Bu noktada “modern dünya kavramý” altýnda “her þeyi yapabilmenin yolunu açmak” için “kurgulanan ve bilinç-bilinçaltýmýza” yýllar içinde yerleþtirilen PÝYASA, LÝBERALÝZM ve “Býrakýnýz yapsýnlar, geçsinler” gibi kavramlar ve söylemler “kontrol edilmenin” yolunu açan araçlar... Burada irdelememiz gereken çok önemli bir alt kavram var: Kendini bireysel olarak ÖZGÜR sananlar ve onlarýn öðretilmiþ davranýþlarý...
Sevgili dostlar, bir ülkede her alanda spekülatif bir hareket yapmak istendiði zaman, o ülkenin mali durumu kadar ülkenin genel psikolojisi ve halkýn algýlamalarý tespit edilir ve büyük spekülatif giriþimler öncesi bu ülkeyi iyi bilenler iþbaþý yaparak gerekli zemini oluþtururlar. Ýlk etapta “neyin gerçekten ne olduðu” saptanýr, sonra bu “gerçeðin nasýl algýlanacaðý” ve “nasýl algýlatýlacaðý”... O ülkede yerleþik adamlar da devreye alýndý mý iþlem tamamlanýr...
Sonuç 3: “Zihin kontrol denemesi” veya baþka bir tanýmlamayla “bireysel-toplumsal algýlama saptýrmasý ve sonuçlarýn manipüle edilmesi”, siyasi-ekonomik-finansal alanlarda KÜRESEL dünya dinamiðine hâkim olan YENÝ yapýnýn “tanýmlamasýdýr”! Bazýlarýnýn sandýðý gibi “manipülasyon”, sadece sayýlarýn hâkimiyeti olan ekonomik-finansal alanlarda yapýlmaz. Siyasi denklemler de bu yöntemle zorlanýr ve bu zorlama yapýlýrken ekonomik kurgulardan da yararlanýlýr...
Son söz : “Bütün bunlarý neden yazdýn” diyorsanýz, size tavsiyem; Gezi denemesi baþladýðýnda Türkiye ne durumdaydý, sonrasýnda neler oldu, son günlerde neler oluyor ve “birleþik koalisyon” neden sarýgül atmak için yola çýktý lütfen çok dikkatli sorgulayýn ! Çok ilginç detaylar var, sorgulamaya devam edeceðiz...