Sistem deðiþikliði olmasýn diye uðraþtýlar ama…

Bugünlerde yaþanan geliþmeler, ülkemiz tarihinin en önemli denebilecek sayfalarýný oluþturacak. 

Tanýklýk ettiðimiz için çok þanslý olduðumuz bir süreçten geçiyoruz. Cumhurbaþkanlýðý hükümet sistemine geçiþ süreci büyük bir titizlikle gerçekleþirken, uluslararasý iliþkilerde de yeni bir döneme girildiðini söylemek mümkün. 

Bu sistem deðiþikliði gerçekleþmesin diye, hatýrlayalým, hem içerinden hem de dýþarýdan belirli çevrelerin yapmadýklarý numara kalmamýþtý. 

Sayýsýz algý operasyonu, içli dýþlý ittifak arayýþlarý ve sonunda darbe giriþimi, Türkiye’nin gücünü kesme giriþimlerinin birer halkasý olarak ortada duruyor. 

Yabancý gazete sayfalarýnda yayýnlanan itibarsýzlaþtýrma amaçlý yazýlarý saymayý býraktýk çoktan. 

Cumhurbaþkanýmýza söylemedikleri hakaret, yapmadýklarý saldýrý býrakmadýlar. 

Günün sonunda baþaramadýlar. 

Oldu iþte. 

Millet son sözü söyledi. 

Önce 16 Nisan 2017’de cumhurbaþkanlýðý hükümet sistemine geçiþ için yapýlan referandumda, yeni sistemden yana oy kullandý, ardýndan da 24 Haziran’da bu yeni sistemin kurdelesini kesme görevini Cumhurbaþkanýmýza verdi. 

Þimdi bu deðiþikliðin ardýndan baþta ekonomi, adalet, dýþ politika ve terörle mücadele olmak üzere önemli adýmlar atýlacak. 

Siz bakmayýn Avrupa Parlamentosu’nun ergen raportörü Kati Piri’nin yeni raporunda müzakereleri formel olarak askýya alacaðý yönündeki açýklamasýna. 

Avrupa Birliði cephesi baþta olmak üzere, Batý cephesi bizimle yeni bir sayfa açmak isteyecek. 

Bütün engelleme çabalarýna karþýn, Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan’ýn yeniden seçildiðinin hakkýný çoktan teslim etti Batý cephesi. 

Elbette, Haziran ayýnda altý aylýk AB dönem baþkanlýðýný alacak olan Avusturya riyasetindeki bir AB’den kýsa vadede hýzlý adýmlar beklenmiyor ancak eskisine göre daha ivmeli bir çizgi görebiliriz AB cephesinden. 

Mülteci meselesi ortada tüm çözülmezliði ile dururken, AB Türkiye’siz bu iþin altýndan kalkamaz.    

Washington ile de yine geride býraktýðýmýz iki-üç yýla nispeten daha ýlýmlý bir sayfa bekleyebiliriz. 

ABD Baþkaný Donald Trump, Türkiye ile iyi iliþkiler istiyor. Washington’un puslu koridorlarýndaki bürokrat/askerlerin bir kýsmýnýn hesabý farklý, bunu herkes biliyor. 

Ama Türkiye müzakere masalarýna Zeytin Dalý harekatý ve Münbiç mutabakatýnýn verdiði güvenle oturuyor. 

Yeni sisteme geçiþle güçlenen Türkiye, eskisinden daha etkili olma þansýný yakalýyor. 

Bu yazý daha da uzayabilir. 

Özetle, elbette uyanýk olalým ama þunu da kabul edelim: Bükemedikleri bileði öpecekler…