Kimileri þöyle diyor: Piyasalardaki “dalgalanma-patlama-çöküþ” döngüleri "liberal kapitalist” yapýnýn sonunu getiriyor!
Doðru mu?
Bence “son” gelmiyor, KAPÝTALÝZM VAHÞÝLEÞÝYOR!
Birlikte sorgulayalým...
Dünya genelinde yaþadýðýmýz "genleþmeyi-büzüþmeyi" bir "deðiþim" süreci olarak görenlere göre yeni kurallar daha sert ve acýmasýz olacak...
Bir düþünür geleceði þöyle tanýmlýyor: Bu deðiþim sonunda öyle bir dünya ortaya çýkacak ki; para, kendisine zarar verebilecek her þeyin sonunu getirecektir...
Burada þöyle bir "detaya" takýlabilirsiniz; bugün çok güçlü görünen ve "paranýn da sahibi" olanlar ne olacak?
Soru "ileri" derecede... Cevaplarken biz de daha "cesur" olalým; dünyanýn biricik yasasý haline gelen piyasa; "hiper-imparatorluk" diye adlandýrýlan yeni bir döneme giriyor... Ulus devletlerin "ekonomik anlamda tasfiye sürecinin" hýzlandýðý ve "varlýklarýnýn" uluslararasý "þirketlere" devredildiði bir döneme!
Ayný süreç daha önce de yaþanmadý mý? Fark nerede? Hep belli bir noktaya gelip orada "durmuyor mu"?
Haklýsýnýz, dünya bu tip "denemeleri" daha önce de gördü... Sistem, 1980 sonrasý ABD'de baþlayan "finansal hareketlenmelerle" yeni kavramla bilmeden tanýþtý...1993-2000 arasýnda "piyasa devletleri" kuruldu... Türkiye'de de "süreç" farklý deðildi... 1980 sonrasý "þereflendik", 1983 sonrasýnda Türkiye'ye "Benim memurum iþini bilir" sloganýyla yansýyan "yeni imparator" piyasa, 2001 sonrasý "tek hâkim" oldu! 2001-2007 Kasým arasýndaki dönem Türkiye'de "piyasanýn imparatorluðunun" sýnýrlarýný geniþlettiði bir zaman dilimiydi! Bu ülkede "terörün" en yoðun olduðu dönemde "konuþursam borsa düþer" diyen askeri yetkililer, açýklayacaðýz ama "piyasa bozulacak" diyen siyasetçiler oldu!
Peki "para-piyasa" her þeyin sonunu hazýrlarken "sistem" ve "bileþenleri olan bizler-dünya insanlarý" nasýl bu kadar saf ve tepkisiz þekilde geliþmelere seyirci kaldýlar?
Süreç çok "sinsi" ve "kendini yeniler" þekilde geliþti! Ambalaj mükemmeldi! "Piyasa, sivil toplum, herkese eþit þans" gibi kavramlar havalarda uçuþtu!
Peki "Hukuk Devleti" olduðu iddia edilen yapýlarda veya "büyük devlet" sandýðýmýz
"organizasyonlarda" neden "karþý bir atak" gelmedi!
Býrakýn bir þeyler "yapýlmasýný" Amerika bu iþte de baþý çekti ve o dönemde Enron skandalý patladý...
Askeri-endüstriyel "yapýnýn" en önemli temsilcilerinden biri olan Bush Ailesi'nin, Enron'un kurucularý ile ilgili söyledikleri cümleleri hatýrlayýn: "Enerji piyasasýnýn serbestleþmesine yaptýklarý katkýlardan dolayý onlara teþekkür borçluyuz"...Fransa'da "sosyal devlet" sessiz sedasýz "yok edildi", öðrenciler sokaklara taþtý, arabalarý yaktýlar ama sonuç deðiþmedi!
PEKÝ “KAPÝTALÝZM” DAHA DA VAHÞÝ OLURSA, Türkiye bu süreçten nasýl etkilenecek?
Deðerli dostlarým, Türkiye'de de süreç bütün dünya ile ayný anda baþladý ve ivmelendi; 1980 askeri darbesi ile "ulusal devletin", piyasa devlerine dönüþtürülme "süreci", toplum yeterince "depolitize" edildikten sonra yeni gelenlere ihale edildi...1946 devalüasyonu sonrasý "liberalleþen" sistem içine tam olarak girmeye baþlayan Türkiye, 1980,1994, 2001 gibi dönemeçlerde "dönüþümü" hýzlanan bir þekilde yoluna devam etti! 2001-2007 Kasým arasýnda dünya ile birlikte "genleþti" ve sonrasýnda "sistemin her bileþeni" gibi "büzüþmeye" baþladý! Burada bir not düþelim; bu büzüþme sýrasýnda "Türkiye'de devletin varlýklarý" diðer ülkelerden daha az transfer edildi! Türkiye "kendini koruyabildi" ve "yardým adý altýnda" özel sektöre "devlet aktarýmý" yapýlmadý! Türkiye’de herþey 2008’den itibaren farklýlaþtý. Erdoðan’ýn 2003 yýlýndan itibaren baþlattýðý baðýmsýzlýk savaþý 2008’den itibaren FÝNANSAL-EKONOMÝK ALANDA HIZLANDI VE IMF GÖNDERÝLEREK 200 YILLIK PRANGA KIRILDI! VE EN ÖNEMLÝSÝ TÜRKÝYE 13 YILDA 3 KATTAN FAZLA BÜYÜDÜ!
Son söz:Liberal-Kapitalist sistem çökmüyor! Ulus devletlerin "varlýklarýný" transfer ediyor! Bundan birkaç sene sonra "daha büyük þirketler ve daha küçük ulus devletler" modeli net olarak görülecek! Peki ne yapmak gerekli? Yapýlacak tek þey var; deðiþimi "doðru" algýlamak, uyum saðlayarak "avantajlý" bir konum elde etmeyi denemek ve kendimizi "korumaya" çalýþmak! Deðiþim kaçýnýlmaz ise atýlacak en doðru adým; sistemle kavga deðil, içine girerek orada savaþ vermek! TÜRKÝYE DE ASLINDA BUNU YAPIYOR! ERDOÐAN’IN 200 YILLIK EKONOMÝK ESARETÝ BÝTÝRDÝÐÝ 2008’DEN BUGÜNE TÜRKÝYE, YENÝ BÝR EKONOMÝK PARADÝGMA TANIMLIYOR VE TANIMLAMAYA DA DEVAM EDECEK!