Son dönemlerde özellikle ön plana çýkan sorunlardan biri; bazý yýldýz futbolcularýn (Mesela Robin van Persie örneðinde olduðu gibi), yedeðe kalýþlarýnda yaþadýklarý travmadýr. Quaresma da, bu konudaki sýkýntýlarýný dile getirdi. Durumundan hoþnut olmadýðýný açýkça söyledi.
Bu tür futbolcularýn, kulübeye ge-çiþleri nedeniyle tavýr koymalarý elbette doðru deðildir ama konunun sorun haline gelmesini saðlayanlar da hocalardýr. Çünkü performansýndan memnun kalmadýklarý futbolcularý “Yedek kulübesine oturtmakla” tehdit ederler. Oysa orasý bir cezalandýrma yeri deðildir. Kulübe; arabanýzýn herhangi bir lastiði patladýðýnda, bagajdaki stepneyi kullanmak gibi bir rezerv bölgesidir. Patlak lastiði patlak lastikle deðiþtirmezsiniz. Orayý suçlularýn ya da ceza almasý gerekenlerin týkýldýðý bir yer olarak algýlatýrsanýz; rotasyon nedeniyle kulübede tuttuðunuz stratejik futbolcularý bile, suçluluk duygusuna itersiniz. Kimileri buna rýza gösterir, boyun eðer; kimileri de beklenmedik karþý reflekslere kalkýþýr.
Bu nedenle; teknik direktörlerin yedek kulübesini, hiç bir zaman ve hiçbir koþulda bir cezalandýrma alaný olarak görmemesi gerekir. Ama ne yazýk ki; bizim teknik direktörlerden de yabancýlardan da bu yönde yoðun hatalar görüyoruz. O zaman sonuçlarýna katlanmak zorundalar. Robin van Persie gibi birileri fýrlar; hocasýný yerin dibine batýrýr çýkarýr. Periera’nýn düþtüðü feci durumlara hepimiz tanýk olduk.
***
Teknik direktörlerin yoðun þekilde yaptýklarý hatalardan biri de; antrenmanda kaytardýðýný farkettiði futbolcuya, fazladan 5-6 turu ceza olarak attýrmasýdýr.
Þiddetle yanlýþ!
Antrenmanýn bir dalý, ceza fýrsatý olarak kullanýldýðýnda; topluca koþu yapanlarýn tamamýnda gizli bir suçluluk kompleksi, sendrom haline dönüþür. Normal antrenmaný da yük olarak görmeye baþlarlar. Helenio Herrera, idmanda kaytaran futbolcularý saha kenarýna koyduðu sandalyelere oturtururdu. Ýdmanýn kendisini ceza haline dönüþtürmezdi.
Anlayana sivrisinek saz, anlamanaya davul-zurna bile az!