Siyaset küçümsenemez, hayat-memat iþidir

Siyasetin geliþmiþ batýlý toplumlarda halkýn ilgisinden uzaklaþtýðýný, seçimlere katýlýmýn düþmeye baþladýðýný biliyoruz.

‘Sistem nasýl olsa iþliyor’ düþüncesiyle, siyaset kurumunun köklü dönüþümlere gitmesine gerek olmadýðý, iktidarlara rutin iþleri yürütmek kaldýðý gibi bir algýnýn bu ilgisizliði beslediði düþünülebilir. Yani sorun siyasetçiye güvensizlikten daha çok sisteme güvenmekle alakalý. Bazý ülkelerde ise siyasetçiye duyulan güvensizlik baþka aktörlere güç aktarýlmasýna, siyaset kurumuna þüpheyle bakýlmasýna sebep oluyor.

Siyasetin ve siyasetçinin hangi sebeple olursa olsun önemli görülmediði ülkelerde son küresel kriz yeni bir durum üretiyor. Çünkü o önemsemedikleri, ilgisiz kaldýklarý veya küçümsedikleri siyasetçiler ülkenin kaderini etkileyecek çok hayati kararlar alýyorlar.

Siyasetçiler sadece savaþ kararý vermeleriyle insanlarýn hayatlarýný etkilemezler, bu tür küresel salgýn durumlarýnda verilecek her karar milyonlarýn geleceðini etkiler.

Ýngiltere veya Hollanda’da sergilenen ‘salgýný kendi haline býrakma’ türü bir yaklaþým büyük bir siyasi kumardýr. Sýnýrlarý açma-kapama, uçuþlarý sürdürme-durdurma, eðitimi devam ettirme-durdurma ve hayatýn rutin akýþýna yönelik her türlü karar, ülkenin geleceðini etkiler.

Doðru karar almak, vaktinde karar almak ve alýnan kararý zamanýnda ve doðru þekilde uygulamak büyük önem taþýr.

Bugün daha iyi görüyoruz ki, siyasi iktidarlarýn alacaklarý siyasi kararlar insanlarýn hayatlarýný kurtaran veya riske atan bir tablo ortaya koyuyor.

Yine doðrudan siyasetçilerle ilgili, onlarýn siyasi zihniyetleri veya siyasi performanslarýyla ilgili baþka hususlar da insanlarýn hayatýný dolaylý olarak etkileyebilir. Örneðin saðlýk hizmetleriyle ilgili iktidarlarýn performanslarý; hastane, personel, eðitim, teknoloji, malzeme gibi alanlarda yapýp ettikleri kriz zamanlarýnda büyük önem taþýr.

Hastane kapasiteleri yetersiz kaldýðýndan veya ilaç stoklarý yetersiz olduðundan insanlarýn ölüme terkedilmesi doðrudan siyasi yetersizliktir.

Halkýn kriz zamanlarýnda devletin baþýndaki lidere güven duymalarý da önemli bir konudur. Alýnan kararlarýn uygulanmasý, toplumsal ve bireysel alanda tam bir etkinlik kazanmasý sadece kanuni yaptýrýmlarla deðil, güven duygusuyla da alakalýdýr.

Bu açýlardan baktýðýmýzda Türkiye siyasi iktidarýn doðru ve cesur karalar almasý, bunlarý vakitlice alýp hýzlý ve etkin bir þekilde uygulamasý yönünden son derece baþarýlý olmuþtur.

Ýktidarýn 2002’den bu yana yatýrým seferberliði baþlatmasý, þehir hastanelerine hýz vermesi, uzman personel yetiþtirmesi, saðlýk hizmetlerine büyük bütçeler ayýrmasý gibi altyapýdaki saðlamlýk olmasa bu tür krizler karþýsýnda devletin yetersiz kalmasý ve iflas etmesi gibi sýkýntýlar yaþanabilirdi.

Cumhurbaþkanýmýz Erdoðan’ýn ve ilgili bakanlarýn güven verici performanslarý da rahatlatýcý bir etki oluþturmaktadýr.

Türkiye artýk her alanda önemli kurumlar, uzmanlar, yapýlar üretmiþ durumda. Deprem veya çýð felaketi olduðunda AFAD’ýn, UMKE’nin, Kýzýlay’ýn gurur duyulacak performansýný gördük. Göçmenler konusunda da hem AFAD, hem sivil toplum kuruluþlarýmýz büyük bir alkýþý hak ediyorlar.

Salgýn hastalýða karþý saðlýk personelimizin ve týp camiasýnýn fedakâr ve profesyonel çalýþmalarý yine gurur duyacaðýmýz bir tablo ortaya koyuyor.

Ýnsanýmýzýn hayatý için tüm kurumlarýmýz kendi hizmet alanlarýnda (cephede, enkaz altýnda veya hastanede) kendi hayatlarýný riske atma pahasýna büyük kahramanlýklar sergiliyorlar.

Siyasetçilerin bugün aldýklarý kararlar sadece bugünü deðil, geleceði de þekillendirecek. Özellikle doðal seleksiyon, yaþlý hastalarý gözden çýkarma gibi faþist uygulamalar siyasi zihniyete etki edecek. Sýnýrlarýn kalktýðýný konuþtuðumuz bir dönemde sýnýrlarýn kapanmasý bir travma halidir. Tüm bu yeni haller ve siyasetçilerin takýndýklarý tavýrlar siyasi kabulleri köklü þekilde deðiþtirebilecektir.