HDP Grup Baþkanvekili Saruhan Oluç, bir grup gazeteciyle görüþmüþ ve “sokaklara geri dönüyoruz” demiþ.
Korona virüs sürecinde 13 HDP belediyesine kayyým atandýðýndan, Diyarbakýr’da 18 arkadaþlarýnýn gözaltýna alýndýðýndan, Ankara’da HDP’li protestoculara polisin müdahale ettiðinden þikayet ettikten sonra þöyle gerekçelendirmiþ sözlerini Oluç:
Herkese sosyal mesafe çaðrýsý yapan Emniyet HDP’lilerin eline koluna dokundu. Madem mesafe koymuyorlar biz de MYK’da planlar ve sokak faaliyetlerimize baþlarýz.
Tehdit mi bu, ihbar mý?
Arkasýndaki örgüt düþünüldüðünde tipik bir PKK tehdidi, HDP’nin sokak faaliyetleri hatýrlandýðýnda ihbar olarak deðerlendirilebilir pekâlâ.
Her iki durumda da erken uyarý yapmýþ HDP grup baþkanvekili.
Protestolara halkýn da katýlacaðýný söyleyememiþ ama Saruhan Oruç.
Söyleyemez çünkü.
Çünkü “zorun gücü” ile yýllarca kepenk kapatmaya zorlanan, haraca kesilen, çoluk çocuðu gasp edilen, verdiði oy terör örgütüne peþkeþ çekilen halk artýk ne HDP ve PKK’nýn sokak çaðrýlarýna uyuyor, ne herhangi bir tertibe katýlýyor. Tartýþmasýz biçimde “hadi oradan!” diyor.
31 Mart seçimlerinden bu yana 65 HDP belediyesinden 43’üne kayyum atanmýþ þu ana kadar.
Bu da demektir ki bölge halký seçtiði insanlarýn terörle baðý yüzünden koltuktan alýnýp yargýlanmasýna itiraz etmiyor, bilakis onaylýyor.
Teröre deðil kendine hizmet etmesini, PKK’yý deðil kendini temsil etmesini istiyor yani.
Bunu böylece anlamasý gereken HDP ne yapýyor peki? Kendisini düzeltip halkýn hizmetine giriyor mu?
Bir kez daha hayýr!
Ne PKK’nýn kaçýrdýðý evlatlarý için mücadele veren Diyarbakýr annelerinin yüzüne bakabiliyor HDP’liler, ne “halk yanýmýzda” diyebiliyorlar.
Tek siyasi faaliyetleri CHP ve Ýyi Parti ile gizli görüþmeler pazarlýklar yapýp seçim sonrasýnda da her fýrsatta baþlarýna kakmak.
Baþkaca bir canlýlýk belirtisi yok.
Öte yandan siyaseten ölü olmanýn hatta ölü doðmanýn bir sonucu daha var artýk kabulü gereken.
Yayýlan kötü koku kaplanan alandan daha geniþ çünkü... Üstelik terörden uzak, sýhhatli, gerçek bir siyasi oluþumun önüne de engel.
Kabul edelim ki olmasý gereken manada yaþamýyor HDP. Kabuk sadece. Öncülleri için de geçerli bir durum bu.
Üstelik bunca zamandýr yapýlan suni teneffüslere, telkinlere, her seçimde gerçekleþen taze kan transferine, on yýllardýr umut edilmesine raðmen böyle bu. Terör örgütünden baðýmsýz, gerçek bir parti olamadý HDP.
Þu somut durum size de bunu söylemiyor mu?
HDP yönetiminde olan 65 belediyeden 43’üne terör baðlantýsý nedeniyle el koyulmuþ!
Çok büyük bir oran, bir HDP gerçeði. HDP-PKK iliþkisinin yargý eliyle tespiti.
11 Eylül 2016’da baþladý HDP belediyelerine kayyum atamalarý. 15 Temmuz iþgal giriþimi püskürtüldükten, terörle mücadelede yeni konsepte geçildikten sonra yani.
Hatýrlayalým, terörle mücadele konseptinin ana fikri terörü kaynaðýnda kurutmaktýr. Ýþte bu doðrultuda el konuluyor HDP belediyelerine.
Terör örgütüyle iliþkisi tespit edilen ilgili HDP’linin belediye kaynaklarýný PKK’ya aktarmasýnýn, belediye araçlarýyla terör eylemi yapýlmasýnýn, belediye üzerinden PKK’ya para ve meþruiyet devþirilmesinin, terörist ailelerine maaþ baðlanmasýnýn ve terör örgütüne eleman adýna çocuk kaçýrýlmasýnýn önüne geçiliyor.
Bu açýdan, HDP sözcülerinin ve HDP ile iþbirliðinin diyetini ödemek için açýklama yapan diðerlerinin çýkardýðý gürültü ne bu durumu, ne artýk tahammül edilebilen kokuyu ortadan kaldýrmýyor. Bilakis pekiþtiriyor.