Siyaseti yönlendirmek

Demokrasilerde iktidar halk tarafýndan seçimlerle belirlenir denir ama buna birçok müdahaleler vardýr ve zayýf devlet yapýsý olanlar dýþarýsý tarafýndan belirlenir. Bir örneði anlatmak istiyorum. Analizim hatalýysa özür dilerim.

Sonuçlardan sebeplere adýný verdiðim bir analiz metodum var: Bu yolla yaptýðým bir analiz þöyle: Rahmetli Özal’ýn öldürüldüðü yaygýn bir kanaat ve þüpheye dönüþtü. Bunu kimlerin ne maksatla yaptýðý bilinmiyor ve bu gibi olaylara atfedilen genel bir söz var. Geçmiþte yaptýklarýnýn hesabýný verdi derler ve üstü kapanýr. Benim modelim þöyle: Özal’ýn vefatý cumhurbaþkanlýðý makamýný boþaltacaktý ve oraya Demirel’in gelmesi doðaldý. Bununla Demirel’in bu sonuçtan memnun olduðunu söylemiyorum. Hatta bu mevkiye gelmek yerine partisini yönetmeyi tercih ederdi.

Bu makama heves ettiði için deðil mecbur olduðu için gidecekti ve bunu bir görev saydý.

Özal’ýn vefatý þu sonuçlarý doðurdu: DYP’nin liderlik makamý boþaldý ve buraya yeni bir kiþi getirildi. ANAP üzerindeki vesayet kalktý ve orasý baþka bir güç tarafýndan yönetilmeye baþlandý. Bu bir proje miydi yoksa baþka nedenlerle yapýlan bir eylemin hesap dýþý sonuçlarý mýydý. Bu deðiþimin siyasi sonuçlarý þöyle özetlenebilir: Avrupa Birliði’ne girmeyi bir hedef olarak görmeyen ve ülkenin baðýmsýz bir ekonomik yapýya sahip olmasý amacýyla, o dönemde bir numaralý düþman sayýlan, SSCB’den teknoloji ve sermaye almayý kabul eden bir lider, Demirel, gitmiþ yerine AB ile gümrük birliði anlaþmasý imzalayan bir lider gelmiþti. ANAP yeni ve eskisine hiç benzemeyen siyaset  izleyen lider tarafýndan yönetilmeye baþlamýþtý. O da Türkiye’nin yerini Avrupa içinde görmekte ve Almanya’yý en yakýn müttefik olarak saymaktaydý. Bu bana göre normal siyasi yollarla eriþilmesi çok güç bir oluþumdu.

***

Özal’ýn bir teþebbüsünü anlatmak istiyorum. Bu önemliydi ama kamuoyuna açýlmadý. Özal görevi bitince yeniden siyasete dönmek istiyordu ama rakip olacaklarýn da kendisine katýlmasýný istiyordu. Aydýn Menderes ve ben Büyük Deðiþim Partisi’ni kurduk. Menderes baþkan, ben yardýmcýsýydým. Özal’ýn yeni siyasi alt yapýsýný oluþturanlar bizimle birleþmek istiyordu. Bir gün eski bir bakanýn da bulunduðu toplantýya davet edildik, ben görevlendirildim. Siyasetlerimiz uyuþuyordu ama genel baþkanýn kim olacaðýnda anlaþma saðlanamadý. Menderes rakip istemiyordu. O tarafýn lider olmasýný istediði kimdi? Özal görevi bitince bunu mu istiyordu bilmiyorum. Ancak anlaþma saðlanamadý. Ben görevi býraktým ve parti diðer partilerle iþbirliðinin ya da onlara katýlmanýn yollarýný izledi.

Kaynaðýný dýþarýdan olduðunu düþündüðüm bazý siyasi operasyonlar düzenleniyor ve biz maalesef bunlara karþý koymakta zorlanýyoruz. Güçlü bir devlet yapýsýna sahip olursak yönetimimize müdahale etmeye teþebbüs edenlerin baþarýsýz olacaklarýný düþünüyorum. Bu konuda esas görev almasý gereken MÝT’in baþýna da kimin geçeceðinde neden bu kadar hassas davrandýlar yoksa onlarýn baþka bir çözüm yolu mu vardý gibi sorular da sorulmalýdýr.