Ankara’nýn hard-politik gündeminde ilk sýrayý baþkanlýk alýyor.. Hükümet modeli tartýþmalarýnýn yüksek sesle dillendirileceði bir döneme girmiþ durumdayýz..
Bu noktada fitili ateþleyen MHP olmuþtu hatýrlayacaðýnýz üzere..
Ardýndan Ak Parti de düðmeye bastý.
Ýçinde yedek lastik, don lastiði falan gibi gereksiz tartýþmalarý da barýndýran bu kavga gürültü içinde yine Ankara gazetecileri elde kalem kaðýt, matematik hesaplara baþlamýþ durumdalar..
Ak Parti’nin 316 milletvekili var.. CHP 133, HDP 59 ve MHP de 40 sandalyeye sahip..
Anayasa deðiþikliði için referandum alt sýnýrý 330..
Basit bir hesapla, kategorik olarak teklife karþý duran CHP ve HDP’nin dýþýnda, Ak Parti’ye 14 milletvekili yetiyormuþ gibi görünüyor.. Burada bir kez daha hatýrlatmamýz lazým ki, siyaset matematiðinde 2+2 her zaman 4 etmez.. Duruma göre bazen 3 edebilir bazen 5 edebilir.. Dolayýsýyla buradan bir durum tespiti yapacak olursak; Ak Parti’nin 316 ‘evet’ oyu olmayabilir.. Ama Kýlýçdaroðlu hiç de peþin hesap yapmasýn.. 133 CHP’liden de blok halde ‘hayýr’ gelmeyebilir.. Hiçbir liderin, plan yapmak için uygun verilere sahip olduðunu zannetmiyorum..
Alternatif taksi
Hükümetin ticari araçlarýn yenilenmesinde vergi teþvikine iliþkin getirdiði ÖTV muafiyeti hayata geçti. Biz de bu sayede týpký Avrupa ülkelerindeki gibi lüks araçlara bineceðiz diye beklerken, sürpriz bir geliþme oldu.. Taksiciler Odasý, yeni lüks araçlara özel yüksek tarife konulmasýný istedi.. Bakýn deðerli dostlar.. Ýstanbul’da 1991 yýlýnda taksi plakalarý için son kez ihaleye çýkýldý. (iptal edilip 1996’da yenilendi) Ve taksi sayýsý 17 bin 395’te sabitlendi.. Bu süre içinde I?stanbul’un nüfusu arttý, turizm ve kültür merkezi olmasý sebebiyle aðýrlýðý ve önemi arttý, göç almaya devam etti ama taksi plakalarýnýn sayýsý artmadý.. Dolayýsýyla, her taksiye düseen müþteri sayýsý da, yakalanamaz ölçüde yükseldi.. Ve o görünmez el devreye girdi. Taksi plakasý borsasýný oluþturdu.. Mafyatik bir düzen kuruldu.. Baron sistemi.. Bu sistem nedeniyle yað tenekesi gibi arabalarda, kelle koltukta, seçeneksiz seyahatler yapmak zorundayýz.. Ýlk defa hükümet, bu çarpýk sistemi delecek ilave bir önlem aldý ve plaka kiralayanlarýn lüks araba satýn alabilmesinin önünü açtý.. Neden, hiç düþündünüz mü?.. Taksiler ve taksiciler kendilerine bu sayede çeki-düzen versinler de yasadýþý alternatif arayýþlarýna girilmesin diye.. Ama siz bu fýrsatý da ranta dönüþtürmeye kalkarsanýz, serbest piyasa kendi koþullarýný kendi oluþturacaktýr.. Bilesiniz..
Cehalet deðil sahtekârlýk
Konuyu biliyor olmalýsýnýz..
Sabahatin Âli’nin “Kürk Mantolu Madonna” isimli kitabý sinemaya uyarlanýyor..
Söz konusu geliþme; Jess Molho, Funda Özkalyoncuoðlu ve Sena Keçeli’nin sunduðu TV8’deki pop-magazin programýnda gündeme gelince, üçünün de kitaptan habersiz olduðu çýktý ortaya..
Üçü de kitapta Amerikalý popstar Madonna’nýn hayatýnýn anlatýldýðýný sanýyor..
Programýn en fazla eleþtirilen ismi Funda Özkalyoncuoðlu..
Ýþin “cehalet” kýsmý bu hanýma fatura ediliyor..
Ya da kendisi, bu nedenle eleþtirildiðine inanýyor..
Yani söz konusu kitaptan haberi olmadýðý için üzerine gelindiðini zannediyor..
Oysa öyle deðil..
Kitabý da bilmeyebilir, yazarý da tanýmayabilirsiniz..
Ama, izleyici karþýsýnda; “ben o kitabý okudum” yalanýyla cümleye baþlarsanýz, baþýnýza geleceklere katlanýrsýnýz..
Bir düþünün hele..
Haber önünüze geldiðinde; “.. ben kitabý bilmiyorum, konusu ne acaba?..” dediðinizde mi ‘cahil’ derlerdi, yoksa þimdi mi ‘cahil’ dediler?..
Bu arada son not..
Her þeye raðmen, özür dileyip geri adým atmasýný da televizyonculuk tarihine kaydetmek lazým..
Çok da alýþkýn olmadýðýmýz bir durum..