Türkiye’ye karþý ittifaký iyi okumak lazým! Bu saldýrýlarý parça parça ve baþka baþka olaylar olarak görürsek, hamlelerimiz de parçalanýr.
Almanya’nýnsuçüstü yakalandýðý bir gerçektir! Adadaki, sivil toplum aktivisti görünümlü operasyonel bireylerin tutuklanmasý, yeni yakalama için hazýrlýðýn Türkiye güvenlik ve istihbarat örgütlerince tasarlandýðý anlamýna gelmektedir.
Yeni kalkýþma haberlerini en fazla veren odaða odaklanalým. Almanya; baþýmýzý, içerideki kalkýþmalara katmaya gayret ederken, Amerika’nýn; Suriye’de PKK ve PYD unsurlarýna isim deðiþtirme kamuflajý altýnda yeni yýðýnaklar dizayn ettiði görülmelidir.
Almanya bir taraftan, kendine ileride ciddi rakip olarak doðmaya baþlayan bir gücü yani Türkiye’yi bertaraf etmek isteðinde, diðer yandan Amerika’nýn taktiksel adýmlarýna çanak tutmaktadýr.
ABD; Suriye’nin kuzeyinde yeni yapýlanma ýsrarýndan vazgeçmeyecek. Haliyle bu durumda, terör örgütü PKK ve PYD unsurlarýný uzun vadeli kullanacak. “Taktiksel tercih” ve “zorunlu tercih” dediði teröristlerle Ýsrail’in geleceði için çalýþmalar yapmaktadýr. Ve elbette bölgenin enerji hatlarýnýn kontrolü ile Ýpek Yolu karasal ticari yolunun kontrolü için, kendine biat etmiþlerle yola devam etmek istemektedir.
Amerika’nýn; Ýpek Yolu projesinden ödü kopmaktadýr. Bu proje, yani dünyadaki ticari hatlarýn yeniden karaya kaymasý, bu coðrafyadaki devletleri ciddi anlamda etkileyecektir. Hatta bir nevi ekonomik güç olarak, daha da belirgin hale getirecektir. Amerika önümüzdeki 100 sene içerisinde, kendinin küresel patronajlýðýný kaybetmemek için her türlü þeytani ittifaklara var olduðunu, son yýllar daha bariz biçimde gösterebilmiþtir. Dolayýsý ile üzerimize gelen saldýrýlarýn, merkezi odaklarýný doðru görmemiz, doðru caydýrýcý unsurlarýmýzýn devreye girmesi için gereklidir. 15 Temmuz’da; darbenin altýný oluþturan FETÖ ile beraber Amerikan istihbarat örgütlerinin devrede olduðu, Alman istihbaratýnýn devrede olduðunu, sonraki adýmlardaki tutumlarla teyit etmiþ durumdayýz.
Burada Almanya haliyle; hem kendinin bölgesel patronluðu koruma çabasýnda, hem AB’nin geleceðini kurtarma gayretinde, hem de kendi hinterlandý olarak gördüðü Türkiye’nin yeni zamanýn yeni önemli aktörlerinden birine dönüþmesine sýnýr çekme peþindedir.
Türkiye’yi içeriden sarsmaya gayretin, Almanya destekli kurum ve kiþilerden geçeceði de aþikârdýr.
Dikkat ederseniz göreceksiniz ki; eski bizim coðrafyadaki STK’larýn medya çalýþmalarý adý altýndaki tüm projelerine, parasal desteði Almanya vakýflarý vermektedir. Özellikle tercihler; ülkelerin mevcut yönetimleri karþýsýnda duran, daha fazla sövme, dövme ve saldýrgan eðilimli kim varsa ondan yanadýr.
Hükümet ve yönetim karþýtý kim varsa, Alman istihbaratý için potansiyel ortaktýr.
Üzerinde kiminle çalýþýp çalýþýlmayacaðýna, kiþi ve kurumlarýn profillerine göre karar vermektedir. Almanya’nýn sivil toplumlarla çalýþma metodolojisi, Amerika’nýn çalýþmalarýna çok benzemektedir. Amerika için karþýt görüþler, özgürlükler tanýmýyla süslendiði için, kendi ülkesinde devletine ve yönetimine hatta geleneklere karþý olan kim varsa, yanýnda görmek istediði aþikârdýr.
Ýslam karþýtýtipler dâhil, hangi fikirler ve ideolojilerin desteklendiðini, þimdi içinde bulunduðumuz tablo net göstermektedir.
Þimdi de Ýsrail’in Mescid-i Aksa terörü devreye girdi.
Burada; Müslümanlarýn özellikle Türkiye’nin sinir uçlarýna dokunmak, onu kavgaya çekmek niyetini görmezden gelemeyiz. Peki neden? Çünkü Türkiye; tek devlet ve toplumdur ki, tüm milli ve geleneksel deðerlerine sahip çýkma konusunda fenerdir. Türkiye yegâne ülkedir ki; bu ülkedeki insanlar “dava anlayýþýný” hayat tarzý yapabilmiþtir. Türkiye yegâne devlettir ki; geleneði ile devlet refleksi arasýnda uzun aradan sonra, vahdet oluþturabilmiþtir. Batý’nýn yaptýðý gibi; karþýlarýna, milletin devlet olduðu, devletin de millet olduðu felsefe devreye girmiþtir. Ýþte bu nedenle, etraftaki saldýrýlarý parça parça deðil, top yekûn operasyon olarak görmeli, yüzüne konuþanla arkadan konuþanýn baðýný çözmemiz ve caydýrýcý tüm unsurlarý, savaþmadan devreye sokmalýyýz. Bu badire atlatýldýktan sonra, siyasi literatür ve büyük siyaset, TÜRK ekolü tanýmýyla anlaþmak zorunda kalacaktýr.