Ankara TUSAÞ tesislerine yönelik gerçekleþtirilen hain saldýrýyý þiddetle kýnýyor ve telin ediyorum. Bu tür terör saldýrýlarý, sadece ülkemizin savunma sanayisine yönelik bir tehdit deðil, ayný zamanda milletimizin birlik ve beraberliðini hedef alan alçakça giriþimlerdir. Türkiye, böylesi saldýrýlarla sarsýlmayacak kadar güçlü bir devlettir; terörün amacý, toplumda korku ve kaos yaratmak olsa da milletimizin kararlýlýðý ve direnci her defasýnda bu hain planlarý boþa çýkarmaktadýr.
Bu menfur saldýrýda hayatýný kaybeden þehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine sabýr ve baþsaðlýðý diliyorum. Yaralý kardeþlerimize de acil þifalar diliyorum; dualarýmýz, bir an önce saðlýklarýna kavuþmalarý için onlarla. Özellikle savunma sanayiimize yönelik bu tarz saldýrýlar, Türkiye'nin kendi kendine yeterli ve güçlü bir savunma sistemi inþa etme iradesini daha da pekiþtirecektir.
Hatýrlanacaðý üzere, geçtiðimiz yýllarda Ýçiþleri Bakanlýðýna yönelik bir terör saldýrýsý giriþimi gerçekleþmiþ, ancak bu hain saldýrý giriþimi güvenlik güçlerimizin baþarýlý müdahalesi sayesinde baþarýsýzlýkla sonuçlanmýþtý. Ancak, terör örgütlerinin alçakça planlarý ne yazýk ki Taksim Meydaný'nda sivil vatandaþlarýmýzý hedef alan bir saldýrýyla yeniden karþýmýza çýkmýþtý. Bu menfur saldýrýda masum vatandaþlarýmýz hayatýný kaybetmiþ, birçok kiþi de yaralanmýþtý.
Tabii ki, en nihayetinde Sayýn Devlet Bahçeli'nin beklenmedik Öcalan çýkýþýnýn hemen ardýndan böyle bir terör saldýrýsýnýn gerçekleþtirilmesi, geçmiþte de sýkça gördüðümüz gibi, siyasi hamleler sonrasý süreci sekteye uðratmak isteyen gizli iradelerin devreye girdiðini düþündürmektedir. Özellikle Türkiye'nin iç ve dýþ siyaseti açýsýndan kritik adýmlarýn atýldýðý dönemlerde, bu tür terör eylemlerinin gerçekleþmesi manidar bir tablo ortaya koymaktadýr.
Bu söylemi eleþtirenler de bulunuyor; kimileri, bölgede yeniden kartlarýn karýldýðý bir dönemde siyasi manevralar yapmanýn gerekliliðini savunurken, bazý kesimler ise bu tür hamlelerin terör saldýrýlarýna zemin hazýrlayabileceði görüþünde. Doðal olarak farklý düþüncelerin ve argümanlarýn ortaya atýlmasý olaðan. Ancak, saldýrýnýn doðru ya da yanlýþ bir deðerlendirmesi yerine, olaylarýn zamanlamasýnýn ve planlý bir süreç sonrasýnda gelmesinin dikkate deðer olduðu açýktýr. Bu yazýda da asýl üzerinde durmak istediðim nokta bu. Zira Türkiye'nin yakýn tarihine baktýðýmýzda, siyasi irade bir adým attýðýnda, gerek iç karýþýklýklar çýkarmaya yönelik giriþimler, gerekse terör saldýrýlarý gibi eylemlerle, siyasi iradeyi baltalama ve iktidarý zor durumda býrakma çabalarýnýn devreye sokulduðunu görmekteyiz.
Bu tür olaylar, Türkiye'nin iç siyasetindeki kritik dönemlerde sýkça karþýmýza çýkan bir tabloyu yansýtmaktadýr. Özellikle Çözüm Süreci döneminde yaþanan benzer saldýrýlar ve Oslo görüþmelerinin sýzdýrýlmasý, Türkiye'nin sürece yönelik adýmlarýný baltalamak isteyen bir gücün devrede olduðunu açýkça gösteriyor. Çözüm Süreci, Türkiye'nin terörle mücadelesinde askeri yöntemlerin ötesine geçerek, siyasi ve sosyal adýmlarla çözüm arayýþýný öne çýkarmayý hedefleyen bir inisiyatifti. Ancak bu süreç boyunca, terör örgütlerinin gerçekleþtirdiði beklenmedik saldýrýlar, baþka bir iradenin devrede olduðuna dair þüpheleri artýrmýþtý.
Benzer þekilde, Oslo görüþmelerinin sýzdýrýlmasý olayý da, devlet ile terör örgütü arasýnda yürütülen gizli diplomatik süreçlerin ifþa edilmesiyle, müzakere çabalarýna darbe vurmayý amaçlanmýþtý. Görüþmelerin sýzdýrýlmasýyla toplumda bir güvensizlik ortamý yaratýlmak istenmiþ, devletin terörle mücadelesindeki kararlýlýðýna gölge düþürülmeye çalýþýlmýþtýr.
Geçmiþte yaþanan benzer olaylar, Türkiye'deki siyasi hamlelerin ardýndan, bu tür terör eylemlerinin geliþigüzel olmadýðýný, aksine planlý ve stratejik bir þekilde zamanlandýðýný göstermektedir. Özellikle, Türkiye'nin terörle mücadelede önemli bir yol katettiði, savunma ve güvenlik politikalarýný güçlendirdiði dönemlerde bu tür saldýrýlarýn artmasý, bir elin devreye girdiðini gösteriyor.
Sonuç olarak, Türkiye'deki siyasi hamlelerin ardýndan gerçekleþen terör saldýrýlarý, bu hamleleri boþa çýkarmak isteyen iradelerin devreye girdiðini açýkça göstermektedir. Çözüm Süreci'nde ve Oslo görüþmeleri sýrasýnda yaþanan benzer olaylar, süreci baltalamaya yönelik giriþimlerin geçmiþten bugüne süregeldiðini ortaya koymaktadýr. Ancak, Türkiye'nin terörle mücadelede gösterdiði kararlýlýk ve milletimizin birlik ve beraberliði, bu tür sabotaj giriþimlerinin baþarýsýz olacaðýný bir kez daha kanýtlamaktadýr.