Siyasi istikrarsızlığa çözüm önerimdir!

Seçimlere şunun şurasında 4 gün kaldı. Seçim sonuçları hakkında hemen herkes endişeli. Tek parti iktidarı ihtimali var ama kimse garanti veremiyor. Birkaç vekille iktidar yakalanabileceği gibi tam aksi de söz konusu.

En kötü ihtimal ufukta bir koalisyon hükümetinin görünmesi.

İnşallah seçmen siyasi istikrarsızlığa dur der de AK Parti tek başına hükümet kurma imkanını yakalar.

Bunu temenni ediyorum. Sadece temenni etmiyorum bu hususta sorumluluklarımı da yerine getirmeye çalışıyorum.

***

Fakat bu seçimde AK Parti tek başına tekrar iktidar olsa bile bundan sonraki seçimlerin geleceği meçhul. Meçhul derken tek parti iktidarını kastediyorum. Yine koalisyonlu dönemler avdet edebilir.

Bakmayın bazılarının koalisyona methiyeler düzdüğüne, aslında kendileri bile buna inanmıyor. Sadece AK Parti karşıtlığına gerekçe üretiyorlar.

Biliyorum, bazı koalisyonların nisbi faydaları olmuştur ama incelenirse görülecektir ki o koalisyonların ömrü çok kısadır! En uzun süren koalisyon DSP-ANAP-MHP koalisyonu olmuştur o da ülkeyi iflasın eşiğine getirmiştir.

Sayın Bahçeli’nin koalisyon fobisi boşuna değildir.

***

Bütün bu istikrarsızlık ihtimallerinin arkasında siyasi partiler ve seçim kanunumuz yatmaktadır.

Amerika’yı yeniden keşfetmeye çalışmanın bir anlamı yok.

Aynı dertten muzdarip Fransa 5. Cumhuriyet aşamasında sorunu yarı başkanlık sistemiyle çözmüştür.

Koalisyonlardan illallah diyen İtalya da yeni bir formül geliştirerek gelecek sene uygulamaya sokacakları sistem ile birinci turda tek başına iktidar yakalanamazsa en çok oy alan iki parti ikinci tura gidecek ve yüzde 40 oranında oy olan parti tek başına iktidar gelmiş olacak. Sistemi ona göre değiştirdiler.

Bizde de yapılması gereken aslında siyasi istikrarı sağlayacak bir seçim sistemine geçilmesi.

***

Ben eskiden beri başkanlık sistemini savunan biriyim. Siyasi istikranın en garanti yolu başkanlık sistemidir.

Ancak başkanlık sistemine geçilmesi halinde Erdoğan’ın seçimi kazanacağını gören iç ve dış mihraklar el birliğiyle bu ihtimali şimdilik akamete uğratmış görünüyorlar.

O zaman hiç değilse parlamenter sistemi tadil ederek siyasi istikrarı garantileyecek bir adım atılmalı diyorum.

Nasıl mı?

***

Şöyle, seçim kanununda yapılacak bir değişiklik ile seçim barajı tamamen kaldırılmalı. 550 vekilin 100’ü kontenjan adayı olarak partilerin aldıkları oy oranına göre tevzi edilmeli. 450 vekil de seçim bölgelerine tevzi edilmeli.

Birinci turda tek başına bir parti iktidarı yakalarsa seçimler tamamlanmış olmalı.

Yok eğer birinci turda hiçbir parti tek başına iktidarı yakalayamazsa birinci tur sonuçlarına göre her parti kontenjan vekillerini paylaşmalı, en çok oy alan iki parti ikinci tur seçimlere katılmalı ve ikinci turda en çok oy alan parti iktidar partisi olmalı. İkinci tur da en geç 15 gün içinde tamamlanmalı.

Mesela 7 Haziran’da tek parti iktidarı çıkmadı değil mi?. 7 Haziran sonuçlarına göre kontenjan vekilleri tamamlanmış olmalı. Yani AK Parti 41, CHP 25, MHP 17, HDP 13, SP-BBP 2 vekil ile mecliste temsili garanti etmeli. İkinci tura da, kalan 450 vekil için en çok oyu alan iki parti yani AK Parti ile CHP katılmalı hangisi daha çok oy alırsa hükümeti kurabilecek vekile sahip olmalı.

***

Böylece hem her parti mecliste temsil edilmiş olur hem de istikrarsızlık yaşanmaz.

İtalya buna yakın bir formül ile siyasi istikrarı garantileyecek bir düzenleme yaptı.

İnşallah 1 Kasım’da AK Parti tek başına iktidar olur da istikrarsızlık yaşanmaz.

İktidar olsa da olmasa da seçimden sonra zaman geçirmeden buna benzer bir değişiklik yapılmalı ve gelecekteki istikrarsızlık ihtimali ortadan kaldırılmalı.

İstikrarsızlığın bedelini sadece kaybeden parti ödemiyor, millet olarak hepimiz ödüyoruz. Siyasi istikrarsızlık toplumda her şeyi özellikle de ekonomiyi ve sosyal bünyeyi olumsuz etkiliyor ve her türlü krize elverişli bir zemin hazırlıyor.

Ben 1 Kasım’ı değil sonrasını düşünüyorum.