Türkiye’de siyasetin þifrelerini çözmek muhtemelen sanýldýðýndan çok daha zor.
Bugün siyaset sahnesinde iki ana parti var, birincisi yüzde elli bandýna, ikincisi ise yüzde 25 bandýna sýkýþmýþ durumda.
Yaklaþýk yüz senelik ana muhalefet partisine oranla iki kat fazla oy alan parti daha on bir senelik bir parti.
Bu durum yani yeni kurulan partilerin CHP’ye oranla yaklaþýk iki kat fazla oy almasý keyfiyeti 1950’de de, 1954’de de yaþandý, 1965’de (Adalet Partisi) yaþandý, kýsmen de 1983’de (ANAP) yaþandý, 2011 genel seçimlerinde durum zirve yaptý.
Bir yeni parti çýkýyor, birþeyler söylüyor, simgeler kullanýyor ve ilk genel seçimde oylarý süpürüp gidiyor.
Önümüzdeki senelerde, ihtimal çok güçlü gözükmüyor ama, AK Parti de çözülür, daðýlýr ise, hiç kuþkunuz olmasýn, CHP’den, kuruluþ ideolojisinden (!) çok farklý ideolojide yeni bir parti çýkar ve yine oylarý süpürür, CHP’ye yine fark atar.
Dünya siyaset tarihinde böyle bir örnek baþka ülkelerde var mýdýr bilemiyorum.
CHP yüzde yirmi beþ bandýnda sýkýþmýþ duruyor; ama ilginçtir, bazen çok doðru þeyler de söylüyor, oyu yine artmýyor, kýpýrdamýyor, çok yanlýþ þeyler de yapýyor oy oraný yine azalmýyor, kýpýrdamýyor.
AK Parti yüzde elli bandýnda (47-53), bu band aralýðýna 2007 senesinde geldi ve olaðanüstü doðru þeyler söyleyerek, yaparak, cesurca geldi.
2007 senesi sonrasý AK Parti hala bazen çok doðru þeyler söylüyor, yapýyor ama oy oraný artýk pek artmýyor.
Ama daha da ilginci AK Parti büyük hatalar yaptýðýnda da oy oraný kýpýrdamýyor, düþmüyor.
Uludere faciasý sonrasý AK Parti’nin ketum (!) tavrý, hatta Ýçiþleri Bakaný Ýdris Naim Þahin bile AK Parti’nin geldiði oy bandýnda bir gerilemeye neden olmuyor.
Daha açýk bir anlatýmla AK Parti’nin ve CHP’nin oy oranlarý siyasi baþarýlar ve yanlýþlardan çok etkilenmiyorlar artýk.
Bir tarihte, bir yerlerde bir þeyler olmuþ, fay hattý çok net bir biçimde belirlenmiþama bir dizi nedenden bu fay hattýnýn oy oranlarýnýn sabitliðine yansýmasý 2000’leri bulmuþ.
Çevremde çok sayýda ve çok yakýndan tanýdýðým insanlar var, CHP’ye, Baykal’a çok kýzýyorlardý ama yine gidip oylarýný bu partiye veriyorlardý.
Bugün de Kýlýçdaroðlu’ndan bir þey çýkmaz diyorlar ama yine de ilk seçimde CHP’ye oy verecekler.
AK Parti seçmeninin bir bölümünün de Uludere sonrasý AK Parti’den, Ýçiþleri Bakaný komedyasýndan çok rahatsýz olduklarýný yine çok yakýndan biliyorum ama ilk seçimde erkenden gidip yine AK Parti’ye oy verecekler, on oylarý olsa hepsini de Erdoðan’a atacaklar.
Bu fay, siyasi mi, kültürel mi tam bilemiyorum, 1826 vaka-i hayriye ile mi, 31 Mart 1325 (1909) ayaklanmasýnýn bastýrýlmasýyla mý, kemalist devrimlerle mi, Menderes’i haydutlar asarken mi, yargý (!) türban yasaðý getirirken mi, tüm bu tarihlerde azar azar mý oluþtu tam deðerlendiremiyorum ama bugün gördüðüm manzara fay hattýnýn günlük siyasi sevap ve günahlara büyük ölçüde duyarsýzlaþtýðý.
Bu durum aslýnda demokrasinin geleceði için çok parlak bir manzara deðil, hatalarýn faturasý, baþarýlarýn da siyasi ödülü gerekir ama bu bizde þimdilik iþlemiyor ve bir süre daha da iþlemeyeceðe benziyor; temennim hatalarýn cezalandýrýldýðý, baþarýlarýn ödüllendirildiði yarýþmacý bir siyasi sisteme an kýsa zamanda kavuþmak.
Sayýn Erdoðan’ýn bu konuda dikkat etmesi gereken yegane konu ayný fay kýrýðýna oynayan büyük karizma sahibi Erbakan’ýn Erdoðan’ýn baþarý çizgisini neden yakalayamadýðýdýr.
Bu soruya bendenizin cevabý Baþbakan Erdoðan’ýn 2010 öncesi toplumsal koalisyon tercihinin, Erbakan’a oranla, büyük fay kýrýðý ile çok daha uyumlu olduðudur.
Siyasi, kültürel fay ne zaman, nasýl kýrýldý sorusu Türkiye’nin en ilginç sorusudur.
ÖNEMLÝ NOT: Þemdinli’de çok önemli þeyler oluyor ama vatandaþýn bilgilenme hakkýnda önemli sorunlar yaþanýyor. Doðru bilgiye ulaþma hakký çaðýmýzda baþka deðerlerin önünde olmalýdýr.
twitter.com/KarakasEser