Müslümanlýkla arasýna mesafe koymuþ, bu yüzden Müslümanlarýn dertleri umurunda olmayan insanlarý anlarým. Bu gibi insanlarýn, "Filistin'den bana ne, "ben Türk'üm... ben Kürt'üm" demesi anlaþýlabilecek bir þeydir. Neticede birçok insanýn Müslümanlýkla arasýna koyduðu mesafe oranýnda insanlýktan da uzaklaþtýðýnýn örneklerinden geçilmiyor günümüzde. Büyüklerimiz boþuna "Ýslamiyet, insaniyet-i kübradýr" (Müslümanlýk en büyük insanlýktýr) dememiþler. Bu arada dünyanýn þu veya bu bölgesinde, kurumsal Ýslamlýkla buluþamamýþ ama fýtri Müslümanlýk üzere tutumlar takýnan vicdaný hür insanlarý bu nitelemenin dýþýnda tutuyorum. Onlarýn özellikle Filistin'de cereyan eden katliamlar karþýsýnda sergiledikleri onurlu duruþlarýný, ne yazýk ki isimleri itibariyle kurumsal Müslümanlýk hanesine yazýlan birçok insanda göremiyoruz. Dolayýsýyla kast ettiðimiz hem münzel hem de kevnî dinle arasýna mesafe koyan nasipsiz aymazlardýr. Bildiðiniz gibi yeryüzünde onlarýn sayýsý hem çok fazladýr hem de gün be gün artmaktadýr.
Ancak bir þeyi anlamam, anlayýþla karþýlamam mümkün deðil. O da Kürtlerin kaderini Ýsrail'le ittifak kurmaya baðlayanlarýn tavrý. Günlerdir, sosyal medyada takip ediyorum. Ýsrail'deki "Kürt (!) Yahudilerin" halay videolarýný yayýnlayýp duruyorlar. Bunu da Ýsrail-Kürt dostluðunun alameti olarak sergiliyorlar. Akýl almaz bir aymazlýk. Rejimler ile halklarý bir bütün gibi görerek "Müslüman Araplar, Müslüman Türkler, Müslüman Farslar bizi öldürürken, dilimizi yasaklarken, kimliðimizi tanýmazken, bakýn Yahudiler ne de güzel þemamê oynuyorlar" diyorlar. Baasçý Arap rejimlerini Arap milletiyle, tek parti döneminin Kemalist rejimini de Türk milletiyle özdeþleþtiriyorlar. Bunun adý en hafifinden aymazlýktýr. Araplarýn, Türklerin, Farslarýn, bazý rejimlerin Kürtlere uyguladýklarý zulümlerde, baskýlarda en küçük bir katkýlarý yoktur oysa. Söz konusu zulümlerin icra edildiði dönemlerde mazlum Kürtlerden yana tavýr koyan çok sayýda onurlu insan vardý ve bugün de çok sayýda onurlu insan, Kürt olmadýklarý halde bu zulümlere karþý durmaktadýrlar. Ayný þekilde son zamanlarda milliyetçilik adý altýnda iþi ýrkçýlýða kadar götürenler, yukarýda söylediðim gibi Müslümanlýkla aralarýna mesafe koyduklarý için insanlýktan da uzaklaþmýþ güruhlardýr. Ne bazý rejimlerin ne de birtakým güruhlarýn yapýp ettikleri Müslüman milletlere mal edilemez. Ýsrail'le dostluðun bahanesi olarak kullanýlamaz. Týpký Kürtler adýna hareket ettiðini söyleyerek Müslüman Araplara, Müslüman Türklere, Müslüman Farslara düþmanlýk besleyen birtakým güruhlarýn, ortalýkta cirit atan aymazlarýn da Müslüman Kürtlerle bir tutulamayacaklarý gibi.
Siyonistlerin ve onlarýn hakimiyeti altýndaki Ýsrail devletinin býrakýn Kürtleri, hiç kimseye herhangi bir yararý dokunmamýþtýr, dokunmayacaktýr. Siyonistler bütün insanlarýn sadece kendilerinin hizmetinde olmasýný isterler ve bunun karþýlýðýnda da kimseye en ufak bir fayda dokundurmazlar. Onlar "yumurtalarýný piþirmek için dünyayý ateþe vermeyi göze alan sapkýnlardýr", bugün Gazze'yi, Lübnan'ý, bütün bir Ýslam alemini ateþe verdikleri gibi.
Þemamê oynadýlar diye Siyonistlere ilan-ý aþk eden bazý aymaz Kürtlere bir hikaye anlatmak istiyorum. Malum, Kürtler hikaye anlatmayý, dinlemeyi ve hikayelerden ders çýkarmayý severler.
Aymazýn biri, "bugüne kadar hep Allah'a namaz kýldým, hiçbir faydasýný görmedim, bugünkü namazlarýmý Þeytana kýlacaðým" demiþ ve dediðini yapmýþ. O gece þeytan rüyasýna girmiþ. Madem ki sen bugünkü namazlarýný bana kýldýn, ben de sana bir iyilik yapacaðým, içi sarý sarý altýnlarla dolu hazinenin yerini göstereceðim, demiþ. Yalnýz, hazineyi çýkarman için büyünün bozulmasý gerekir. Ýþaret ettiðim þu tepenin üzerine def-i hacet edersen büyü bozulur, demiþ. Þeytanla dost olduðu için ondan yardým gördüðünü düþünen zavallý aymaz adam, sabahleyin uyandýðýnda kendini sarý sarý (...) deryasýnda bulmuþ.