Siz”den kastým sadece terör örgütü PKK deðil. Onlara siyasi destek saðlayan HDP, medya desteði saðlayan Doðan ve Paralel Medya, toplumsal destek saðlayan bazý STK’lar ve ismi bilinen þahsiyetler ve elbette aralarýnda komþularýmýzýn da olduðu devletler.
Sizler bitirilmeden terörün bitmesi mümkün görünmüyor.
Daðlýca’da 16 askerimizin þehit olmasýnýn hemen ardýndan Iðdýr’da 12 polisimizi de katletti terör örgütü PKK.
Þehit sayýsýnýn artacaðý endiþesi her kesimde var. Taktik deðiþtiren PKK artýk karakollara, kalekollara saldýrmýyor. Hainliðini sergiliyor, pusu kurup çatýþmasýzlýk döneminde döþediði uyuyan bombalarýný bir bir patlatýyor. Görünen o ki patlatmaya da devam edecek.
PKK’nýn hainliðinin benzerini, terör örgütünün siyasi destekçisi HDP kendine özgü yöntemlerle yapýyor.
Milletvekilleri, PKK’ya araçlarýyla silah taþýyor, daðda aç kalan teröristlere erzak desteði verirken yakalanýyor. Hem devletin hem de medyanýn verdiði “Dokunulmazlýk” zýrhýyla yýrtýyorlar.
“Cici Çocuk” Selahattin Demirtaþ emanet oylarý kaçmasýn diye “aman kimse ölmesin” tadýnda açýklama yapýyor. Sýrtýný teröre dayadýðýný açýkça söyleyen Figen Yüksekdað’dan bahsetmiyorum bile.
PKK’nýn silahla, HDP’nin siyaseten yaptýðýný, sac ayaðýnýn diðer ucu Doðan medyasý kalemle yapýyor.
Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn bir sözünü mecrasýndan çýkararak, çarpýtarak internet sitesinden duyuruyor. Hürriyet’in yayýn yönetmeni 24 saat sonra kendi ekranlarýna çýkarak “nasýl olmuþ araþtýrýyoruz” diyebiliyor.
Paralel medya ise Doðan’ýn katarý olarak arkasýna takýlýyor.
“Tüm Türkiye’yi kucaklamak” vaadiyle yola çýkan HDP’ye baraj aþtýranlar ise Erdoðan ve Ak Parti nefretinden hala kör durumda. Bunca þehide raðmen hala HDP ve PKK’yý desteklemekten vazgeçmiyor.
Tüm bunlarý sivrisinek olarak düþünürsek, asýl bataklýðýn dýþ güçler olduðunu söylemek sanýrým haksýzlýk olmaz.
Bir taraftan sivrisinekleri “etkisiz” hale getirirken, o sivrisinekleri üreten bataklýðý sürekli ýslak tutan, su pompalayan devletlerle de mücadele etmek elzem. Ýran, Almanya, Suriye, ABD, Ýngiltere ve Ýsrail’le de devlet farklý yollardan mücadelesini sürdürüyor.
Yedi düvele karþý savaþmak böyle olsa gerek.
Devlet 90’lý yýllarda olduðundan çok farklý davranýyor. Eskiden olduðu gibi deðil. Bu sefer Kürt kardeþlerimizle terör örgütünü ayný kefeye koymadan mücadele ediyor. Bize düþen de ayný þekilde “zekice” hareket etmek.
“Edi bese” diyen, teröre karþý dik duran Kürt kardeþlerimize her türlü desteði vererek, onlarýn yanýnda saf tutarak bu bayraðý, bu vataný savunmak her bir vatandaþýmýzýn görevi olmalýdýr.
Camlar ve Canlar
Bu ne “çifte kavrulmuþ standarttýr” anlamak mümkün deðil.
150-200 kiþilik grup Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn sözlerini çarpýttýðý için Hürriyet Gazetesi’ni protesto ediyor.
Bir iki kendini bilmez bir iki cam kýrýyor.
Feryatlarý daðlarý taþlarý kapsýyor.
Söz veriyorum.
Ben kendi maaþýmdan Hürriyet’in kýrýlan iki camýnýn “camlarýn” parasýný ödemeye hazýrým.
Gönderin faturasýný.
Peki siz þehit olan “canlarýn” faturasýný ödeyebilecek misiniz?
Abdurrahim Boynukalýn
Gencecik, pýrýl pýrýl biri.
Ak Parti’nin çiçeði burnunda vekili.
Yine partinin eski gençlik kollarý baþkaný.
Ne yapmýþ?
Doðan Medyasý, Erdoðan’a itibar suikastý yaparken, partinin koca koca isimleri výzýldarken, o Hürriyet’i protesto etmek için toplanan kalabalýða destek olmak amacýyla Hürriyet’in önüne gitmiþ.
Geldiðinde Hürriyet’in “kendinden bile kýymetli olduðu anlaþýlan camýnýn” kýrýldýðýný görmüþ.
Polisten rica edip megafonu almýþ “Taþkýnlýk yapmayýn” demiþ. Kur’aný Kerim okutmuþ. Sakinleþtirmiþ kalabalýðý ve ardýndan da daðýlmalarýný istemiþ.
Bunlarýn hepsini görmezden geliyor Doðan’ýn medyasý.
Bir cümleye takýlmýþ.
Abdurrahim’in o cümlesi de “Sonuç ne olursa olsun Seni Baþkan Yaptýracaðýz!”
Vay efendim nasýl olurmuþ. Darbe mi yapacakmýþ, seçim sonuçlarýný mý tanýmayacakmýþ, polisi askeri mi kullanacakmýþ, tanklar, panzerlerden mi yararlanacakmýþ?
Utanmadan bu cümleleri köþesinde sýralýyor Ahmet Hakan.
Peki bu sorularý “Seni Baþkan Yaptýrmayacaðýz” diyen bir baþka vekil Selahattin Demirtaþ’a neden soramadýn Ahmet?
Dalaðýn yok onu biliyoruz da yüreðin de mi yoktu?