Siz de bizim Lebetleştiremediklerimizden misiniz?

Bugün bir kavimden bahsedeceğim...

Hiç duymadığınız, ama yanı başımızda sessizce büyüyen bir kavimden...

Lebetler.

Evet, doğru duydunuz.

Bu isimle ilk kez karşılaşıyorsunuz.

Ama onlar, aramıza salınmış; kökleri, insanlık tarihinin derinliklerine kadar uzanıyor. Zaman zaman zayıflıyorlar, zaman zaman ise güçlerini katlayarak geri dönüyorlar.

Ve en kuvvetli dönemlerinden birini yaşıyoruz.

Şeytani süper güçler, şahsiyetlerini paraya satan sanatçılar, güya özgürlükçü ama aslında ahlakın temeline dinamit koyanlar, bazı bilim insanları... Hepsi, Lebetlerin ellerinden tutuyor, yollarına ışık tutuyor.

Niyetleri açık: İnsanlığı Lebetleştirerek kutsal yapımız "aileyi" yok etmek. Ve bunun için her türlü argümanı, her türlü araç ve yöntemi kullanmaktan çekinmiyorlar.

Perde arkasındaki amaçları: İnsanları köksüz, kimliksiz, aidiyetsiz bir boşluğa sürüklemek.

Evet, LGBT'lilerden, hareketinden, lobilerden bahsediyorum...

Ama onlar benim için Lebet.

Bu ismi verdim; çünkü zihnimde onların bir laneti temsil ettiğini düşünüyorum.

Yeni yayımlanan kitabım "7 Renkli Gezegen"de, işte bu kavmi ele aldım.

Bir gazeteci, bir yazar ve bir kültür insanı olarak, kalbimin derinliklerinden gelen bir çağrıyla yazmaya başladım bu kitabı.

Ortaokul ve lise öğrencilerimizin sessiz çığlıklarını duydum.

Kaybolan kimliklerini, kararan dünyalarını izledim.

Ve bir soru kafamı kurcaladı: "Neden?"

Neden bu kadar yalnızlar?

Neden böylesine karanlığa itildiler?

Araştırdıkça tablo netleşti.

Ve fakat bir o kadar korkutucu hale geldi.

Batı'nın büyülü masalları, fantastik romanları, süslü hikâyeleri... Çocuklarımızın zihinlerine sinsice nüfuz ediyor. Harry Potter tarzı eserlerde gizlenmiş mesajlar, kimliksizliğin, yönsüzlüğün ve cinsiyetsizleşmenin tohumlarını ekiyor.

Gözümüzün önünde bir nesil, hayal gücüyle beraber aidiyet hissini de kaybediyor.

İşte bu gerçekle yüzleşmek, bende bir kıvılcım yaktı.

Dedim ki: "Kendi çocuklarımız için kendi romanlarımızı yazalım. Değerlerimizi onlara kendi hikâyelerimizle anlatalım."

Ve böylece "7 Renkli Gezegen" doğdu.

Bu kitap, LGBT lobilerinin bozuk mekanizmalarına karşı, onların kullandıkları silahla cevap verme arzusunun bir ürünüdür.

Bir panzehir sevdasıdır.

Onlar kültür yoluyla yozlaştırmaya çalışıyor; biz ise kültürü, değerlerin yeniden inşası için kullanıyoruz

Çünkü kültür ve sanat, Lebetlerin savaş açtığı en güçlü cephedir. Bu meydanda at koşturuyor, her boşluğu dolduruyorlar.

Ama artık o kadar rahat olamayacaklar.

Çünkü karşılarında artık Fuad ve sadık dostu Yuyo var.

"7 Renkli Gezegen", sıradan bir ortaokul öğrencisi olan Fuad'ın umut dolu, cesaret isteyen serüvenini anlatıyor. Ve ona sadık dostu Yuyo, yani sevimli yarasa yavrusu, yol arkadaşlığı yapıyor.

Bu ikili, kötülüğün simgesi olan Kral Siyon'un karşısına çıkıyor.

Kral Siyon, sadece fantastik bir düşman değil. O, günümüz dünyasında gençlerimizi kimliksizliğe, cinsiyetsizliğe, aidiyetsizliğe ve umutsuzluğa sürükleyen sistemlerin bir sembolü.

Fuad ve Yuyo'nun mücadelesi, sadece kendi kaderlerini değil; bir neslin, hatta bir milletin geleceğini kurtarmak için verilen bir savaş.

"7 Renkli Gezegen," bir direniş çağrısıdır!

Bu kitap, yalnızca bir hikâye değil. Ailemize, değerlerimize ve geleceğimize sıkı sıkıya sarılarak, bu karanlığa karşı bir ışık yakma gayretidir.

İnsanlık tarihi boyunca aile ve kimlik hiç bu kadar tehdit edilmemişti.

Aynı zamanda Lebetleri ailelerine kavuşturmak için de bir mücadeledir derdimiz.

Çünkü inanıyoruz ki hiçbir insan, hiçbir birey aileden koparak, sevgiden ve şefkatten uzak bir şekilde sağlıklı bir hayat süremez. Onların ruhlarına işlemiş yalnızlığı, yeniden aile sıcaklığıyla iyileştirmek mümkün.

2025 Aile Yılı, hepimiz için büyük bir sorumluluk doğuruyor.

Bu yıl, sadece bir sembol değil; aynı zamanda bir seferberlik yılıdır.

Her birimiz, Lebetleşen bireyleri aile sıcaklığına kavuşturmak ve kaybolan değerlerimizi yeniden canlandırmak için mücadele etmeliyiz.

Bu, yalnızca bir neslin değil; bir milletin yeniden diriliş mücadelesidir.

Ve fakat şuna inanıyorum; bu karanlığa karşı, vatanını seven, milletinin istikbalini düşünen, çocuklarının geleceğini küresel çetelerin eline bırakmayan herkes bir ses olabilir.

Ben sesimi bu sefer bir kitapla duyurmaya çalıştım.

Ve sizden bu sese kulak vermenizi, umut dolu bu maceraya eşlik etmenizi istiyorum.

LGBT lobilerinin bulandırdığı zihinleri temizlemek için karşı mahalleden bir taş attım.

Gayret bizden, himmet Allah'tan...