Son dönemde, kendilerini ‘solcu’, ‘Ýslamcý’ olarak tanýmlayan, ancak diktatörlerin safýnda duran “üçüncü dünyacý” garip bir sömürgeci aydýn tipi türedi.
Bu grup, sadece solcu ve Ýslamcýlardan ibaret deðil elbette. Aralarýnda Ergenekoncu, ulusalcý, vesayetçi, ihtiyaç duyulduðunda darbeci, Ergenekondaki kadro yetersizliðinden demokrat olmuþ her türlü aydýn tipi mevcut.
Saðcýsýný, solcusunu, Ýslamcýsýný bir araya getiren ve de ‘Baas akrabalýðý’ ortak paydasýnda buluþan bu tuhaf koalisyonu akýl ve mantýmla açýklamak çok mümkün deðil.
Mesela CHP, Esad daha fazla çocuklarý katletsin diye, Ergenekoncu, ulusalcý, Baasçý akrabalarýyla buluþup Esad’a destek panelleri düzenliyor. Diktatörü koruyup kollamakta, büyük özen gösteren CHP, ne hikmetse aynen Beþar Esad’ýn cümleleriyle AK Parti düþmanlýðý yapýyor.
Bu arada, Ýslamcýlýk teorisyenliði yapan bazý aydýnlarýn, konu AK Parti’ye vurmak olunca dolu dizgin gidip, Esad’ýn katliamlarý konusunda ise dillerini yuttuklarýný kayda geçirmekte yarar var.
Baas rejimini bütün hatalarýyla kabul eden bu ‘üçüncü dünyacý’ devþirme aydýnlar, bugünlerde þehir, þehir, televizyon televizyon dolaþýp kendi halkýný katleden Esad için sempati þarkýlarý söylüyorlar.
Bu diktatör yamaðý aydýnlarýn marifeti, sadece Esad’ýn cinayetlerini alkýþlamaktan ibaret deðil elbette. Konuþmalarýna, açýklamalarýna “savaþa hayýr” cümlesiyle baþlayýp, Bosna’da soykýrým suçlusu olan ‘Sýrp kasaplarý’na da arka çýkýyorlar.
Katillere, cinayet taþeronlarýna arka çýkarak, insanlýðýn en önemli deðerlerinden “barýþ” ve “özgürlük” kelimelerini kirletmekten çekinmeyen, zihinlerini diktatörlere ipoteklemiþ bu ucuz aydýnlarýn bir baþka hedefi de AK Parti.
AK Parti iktidarýnýn, Suriye halkýnýn hak ve özgürlük mücadelesine destek vermesine dayanamýyorlar.
“Barýþa çýðlýk” bildirileri yayýmlayýp, bir kez olsun Esad’ýn cinayetlerini kýnayamayan bu ‘yerli Baas kumpanyasý’ hiç utanmadan, “AKP iktidarý bu suça ortaklýk ediyor ve halklarý birbirine düþüren kurþundan aðýr sözler sarf ediliyor” diyebiliyor.
Ne yapmýþ AK Parti iktidarý?
Þu ana kadar onbinlerce vatandaþýný katleden Esad’la bütün iliþkilerini kesmiþ, özgürlük mücadelesi veren Suriye halkýna moral ve siyasi destek saðlamýþ, uluslararasý camiayý Suriye halkýna desteðe çaðýrmýþ. Dahasý, katliamdan kaçan 80 binden fazla maðdura kucak açýp, onlara barýnak, aþ ve ekmek saðlamýþ.
Bu mu insanlýk suçu?
Hatay’da sakallý mültecileri görünce, ‘ulusalcý konforlarý’ bozulan ve onlara terörist muamelesi yapýlmasýný isteyen ‘Baas yalakasý’ küçük aydýnlara sormak gerekiyor.
Türkiye’nin ne yapmasýný istiyorsunuz?
Ýnsanlýk adýna ülkemize sýðýnan bu insanlarý, Esad’ýn katletmesi için ülkelerine geri mi gönderelim?
Bu nasýl bir utanmazlýktýr ki, “Sokaklarýmýzý terörize edenler derhal ülkemiz topraklarý dýþýna çýkartýlmasýný istiyoruz” diyerek, masumlara karþý, Baas aðzýyla kin ve nefret üretebiliyorsunuz.