"Bizleri asla teslim alamayacaksýnýz” manþeti atmýþ, tirajý on binlerde olan ama kendini New York Times ile eþdeðer gören FETÖ/PKK/DHKP-C savunucusu bir gazete.
Cumhuriyet Gazetesi’nin bazý yazar ve yöneticilerinin gözaltýna alýnmasýnýn ardýndan yazýyorlar bunu. Ama anlamadýklarý, anlamak istemedikleri þu; baþta Can Dündar olmak üzere savcýnýn iddianamesinde yer alan isimler teslim alýndýðý için bu operasyon yapýlýyor zaten. Daha ne kadar teslim alýnmayý bekliyordunuz ki?
FETÖ ve PKK’nýn kucaðýna oturan sizler, o kucakta oturup yaþadýðýnýz ülkeye operasyon çekmeye yeltenirseniz Uganda da bile olsanýz hesabýný sorarlar size.
Gözaltýlarýn özeti budur benim açýmdan.
Fakat garip olan bu deðil. Garip olan ülkeye ihanet içinde olup da hala demokrasi, basýn özgürlüðü teranelerini seslendiriyor olmalarý.
Mesela Murat Sabuncu.
Cumhuriyet’in Can Dündar’dan sonraki Yayýn Yönetmeni.
Sosyal medya trolleri neredeyse aziz ilan ettiler Sabuncu’yu.
Dündar’dan sonra basýn özgürlüðünün sembolü yaptýlar.
Ýyi de bunu bir de Dilek Yaman’a sorsaydýnýz keþke.
Kim mi Dilek Yaman?
Dündar’ýn casuslukla suçlandýðý davayý takip etmek için gittiði adliyede Murat Sabuncu’nun tekmeleriyle tanýþan bir “kadýn” “gazeteci”.
Bir dünya oluþturmuþlar kafalarýnda, o dünyanýn gerçek olduðunu sanýyor ve öyle yaþýyorlar. Kumda oynayan çocuklar gibi. Tek farklarý o çocuklar gibi masum deðiller.
Bunlarýn “Cumhuriyet” adlý gazeteleri böyle de ayný adlý partileri farklý mý sanki? Gazete gibi “teslim alýnan” Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Baþkaný Kýlýçdaroðlu da ayný ürünün farklý versiyonu. “Siz Marmaris’te(tatilde)yken Meclis bombalanýyordu” cümlesiyle “mitoman”lýkta zirve yapýyor Kýlýçdaroðlu.
Oysa bu cümleyi kuranýn 15 Temmuz iþgal giriþimi sýrasýnda kahramanlýk destaný yazmasýný, en azýndan sokaða çýkýp halka iç içe olmasýný beklersiniz deðil mi? Yani sadece tabelada “halk” kelimesini yazmakla halkçý olunamayacaðýný kanýtlamasýný.
Oysa o gece apar topar Ýstanbul’a gelmiþti Kýlýçdaroðlu, iþgal altýndaki Atatürk Havalimaný’nýn VÝP salonuna girmiþ, kulesi iþgalciler tarafýndan teslim alýnan, önünde tanklar bekleyen alandan (neredeyse) iþgalcilere selam vererek çýkmýþtý. Etrafýndaki isimlerin “sokaða çýkalým” çaðrýsýna kulaðýný týkamýþ, soluðu CHP’nin Bakýrköy Belediye baþkanýnýn evine almýþtý. Amerika gibi Avrupa gibi geliþmeleri “izlemiþ”ti. Üstelik Oðuz Haksever’e baðlanýp geliþmeleri “izlediði”ni tüm Türkiye’ye duyurmuþtu.
Ýþte böyle bir Genel Baþkan, Erdoðan’a sesleniyor. “Sen Marmaris’te(tadilde)yken, Meclis bombalanýyordu” diyor Kýlýçdaroðlu. (Erdoðan’ýn Marmaris’te suikasttan 15 dakikayla kurtulduðunu söylemekle yetiniyorum)
Görüyor musunuz benzerliði. Biri gazeteci bir kadýný tekmeliyor, basýn özgürlüðünden dem vuruyor, diðeri gizlendiði evden geliþmeleri “izleyip” Erdoðan’ý iþgal sýrasýnda tatil yapmakla itham etmeye çalýþýyor.
Onun için boþuna “bizi teslim alamayacaksýnýz” manþetleri atýp durmayýn.
Sizi ciddiye alýp teslim alan terör örgütleri aldýklarýna bin piþmandýrlar herhalde.
Çünkü bu kafayý teslim alsan ne olur teslim almasan ne?
Gidin kumda oynayýn.