Sözcü gazetesinin müptezel yazarý, referandumda “evet” diyenleri aþaðýlayan bir yazý kaleme almýþ.
Daha önce de bu müptezel yazarýn AK Parti’ye oy veren halký, “bidon kafalý” ve “göbeðini kaþýyan adam” diye aþaðýladýðýný biliyoruz.
Seçkinci geçinen fikir ve edep yoksunu bu müptezel yazar, þimdi de kalkmýþ referandumda “evet” diyecek olanlarý tahkir ve tezyif ediyor.
Tam kendisine yakýþýr aþaðýlýk bir üslupla…
Mecburen alýntýlamak zorunda kaldýðým þu hayasýz ifadeleri için lütfen baðýþlayýnýz:
“Evet-Hayýr; g.tünün kýlý olurum ile cumhuriyetin aydýnlýk bireyleri arasýndadýr.
Evet-Hayýr; þu yalaka þaklaban ile Atatürk’ün askerleri arasýndadýr.
Evet-Hayýr; cehalet ile ilim arasýndadýr.”
* * *
O müptezel yazarýn cahil diye suçladýðý, halkýmýzýn kahir ekseriyetini oluþturanlardýr.
Tipik bir aydýnlanmacý-jakoben-pozitivist-seçkinci zihniyetin düzeysiz ve derinliksiz bir temsilcisi olan müptezel yazarýn içinden çýktýðý halký bu denli aþaðýlamasý elbette anlaþýlabilir bir þeydir.
Baþka türlüsü varlýk nedenini inkâr anlamýna gelir çünkü.
Biz bu zihniyet sahiplerini, o iktidar olduklarý tek parti döneminden çok iyi tanýyoruz.
Gerici-cahil-yobaz diye tanýmladýklarý dindar halk yerine, kafalarýnda kurguladýklarý “modern” bir toplum yaratmak için neler yapýp ettiklerini çok iyi biliyoruz.
“Halk için halka raðmen” biçiminde formüle edilen bu aydýnlanmacý-seçkinci-jakoben- modernleþtirmeci anlayýþýn, CHP marifetiyle nasýl ete kemiðe büründürüldüðünü de milletimiz çok iyi biliyor olmalý ki çok partili hayata geçtiðimiz günden beri bu zihniyet mensuplarýna iktidar yüzü göstermedi.
Bu gidiþle hiç göstermeyecek de…
Þimdiden sandýktan çýkacaðýný gördükleri “evet”in hýþmýyla hayasýz bir dille aziz milletimizi aþaðýlayan bu müptezel yaratýklar, ne yazýk ki cehaletin edepsizliði, ilmin de edebi içermediðini bilmiyorlar.
Cahilin edepsizliði anlaþýlabilir ve hoþ görülebilir.
Ancak ilimde pay sahibi olduðunu iddia edenin edepsizliði ne anlaþýlabilir, ne de hoþ görülebilir.
Bir kimse hem alim geçinip, hem de cahiller gibi edepsiz bir dil kullanýyorsa onun ilim vadisinde yeri yok demektir.
Çünkü ilmi olanýn dili, sadece ve yalnýzca iknayý esas alýr.
Eskiler boþuna dememiþler: “Üslubu beyan, ayniyle insan.”
Ýnsanýn kullandýðý kelimeler, onun hangi katta bulunduðunu gösterir.
O müptezel yazar, kullandýðý kelimeler ve esas aldýðý üslup ile nasýl bir insan olduðunu zaten ortaya koyuyor.
“Evet” diyenler içinden hiç kimse, bir baþkasýnýn bilmem neyi olurum gibi bir ifadeyi kendi inancýna, ahlakýna, kiþiliðine ve edebine yakýþtýrmaz.
Onlara bunu yakýþtýrmak da ancak bir edepsizin tavrý olabilir.
Edepsizin ilim bahsinde konuþmasý ise ilme karþý büyük bir edepsizliktir.
“Cumhuriyetin aydýnlýk bireyleri” ifadesi, kof bir retorik…
Müptezel yazar kendini de o bireylerin baþýnda görüyor anlaþýlan.
Doðrusu biz o bireylerden deðiliz.
Demokrasiyi mündemiç Cumhuriyet baþýmýzýn tacýdýr, ama o müptezel yazar gibi aydýnlýkçý bireylerden biri olmaktan Allah’a sýðýnýrýz…
Çünkü “aydýnlanmacý-pozitivist-seçkinci zihniyet”, kendinden görmediði veya kafasýndaki tasarýma uygun düþmeyen herkesi “geri-karanlýk-ilkel-cahil-köle” olarak görüp aþaðýlar.
Oysa biz; herkesin kendisi gibi kalarak, kendini özgürce geliþtirebileceði demokratik bir cumhuriyetten yanayýz.
* * *
Atatürk’ün kendisi bütün kuvvetleri þahsýnda toplayan bir sistemin müessisi ve baþ aktörü iken, “Atatürk’ün askerleri” üzerinden “evet” diyen milletimizin onurlu evlatlarýna laf sokuþturmanýn nasýl bir cehaletin ürünü olduðuna varýn siz karar verin!
Önerilen hükümet sisteminin, Atatürk dönemiyle bir alakasý yok ama gene de soralým: Siz Atatürk dönemindeki sisteme karþý mýsýnýz?
Karþýysanýz, nasýl “Atatürk’ün askeri” olabiliyorsunuz?
Hadi cevap verin de bilelim…
