Siz niye susuyorsunuz?

Bir iftarýn maliyeti 6.5 milyon lira olur mu? Mimarlar Odasý’nýn Ankara Þubesi baþkanýysanýz olur. 

Mimar demek ölçü demektir. Ama ölçünüz metraj ya da fiyat bazlý deðil, Erdoðan nefreti orijinli olunca “izansýz” sýfatý üzerinize yapýþýp kalýyor.

Allah kimseyi Mimarlar Odasý Ankara Þubesi’nin Baþkanýnýn durumuna düþürmesin. Ertuðrul Özkök’ün bile dalgasýna malzeme oluyorsunuz.

Ne diyor Özkök;

“Öyle anlaþýlýyor ki 7 Haziran muhalif kanatta (mimarlar odasý ve avanelerinde. M.Ç.) zemberekleri biraz haddinden fazla boþaltmýþ... Masayla ilgili iddialarý okuduðumda abartma bile deðil kafadan atmýþlar” diyor.

Yazýk. Mimar olmuþsun ama diyesi geliyor insanýn.

Þaþýrdýk mý? Elbette hayýr. Bu kesimin düþmanlýðýnýn aldýðý boyutu uzun zamandýr görüyoruz zaten. Benim özellikle son zamanlarda dikkatimi çeken söz konusu Erdoðan ya da Cumhurbaþkanlýðý Külliyesi olduðu zaman Ak Partililerin sessizliði.

Ayýptýr, yazýktýr, günahtýr.

Norveç’te yaþamýyoruz. Demokratik ilkeler gereði insanlarýn fikirlerini belli bir çerçevede ve üslupta anlattýðý bir ülke deðil burasý. Bakýn aklý baþýnda olmayan bir oda baþkaný neler neler söylüyor, söyleyebiliyor?

Bunun saçmalýk olduðunu söylemek Ertuðrul Özkök’e mi kaldý?

Siz neden susuyorsunuz?

Bekle gör politikanýz daha ne kadar devam edecek?

Birçoðunuzu Erdoðan sayesinde tanýdýk. Aslýnda tanýmamýþýz.

Sokaktaki insan oy verdiði, yüzde 52 ile seçtiði baþkaný için “yedirmeyiz” derken bunun boþ bir laftan ibaret olduðunu mu sanýyorsunuz? Neden her daim sessiz kalmayý yeðliyorsunuz?

Gezi’de sustunuz, Erdoðan konuþtu. Sonrasýnda bir çoðunuz pozisyon aldýnýz.

17-25 Aralýk darbe giriþiminde sustunuz. Sesiniz soluðunuz çýkmadý. Korktunuz. Erdoðan bir kez daha kendini siper etti. O zaman bir þeyler söyler gibi yaptýnýz. O kadar isteksizdiniz ki, Erdoðan size “korkmayýn insan sadece bir kere ölür” dediðinde de kendinize gelemediniz.

Yüzde 52 ile baþkan seçildi. Ülkenin 90 yýllýk kemikleþmiþ sorunlarýný sizlerle birlikte çözdü ama yerlisi yabancýsý ne kadar düþman varsa, sizi deðil onu hedef seçti ve var gücüyle saldýrýyor.

Daha ne kadar baþýnýzý saða sola çevirip bir þey olmamýþ gibi davranacaksýnýz?

Ýlahi Selocan

Elinde sazýn, kanal kanal gezdirildiðin günlerin üzerinden çok geçmedi.

“Ne kadar da sempatikmiþ” diyenlerin sesi hala kulaðýný çýnlatýyordur.

“Asmayacaðýz, Yargýlayacaðýz” sözüne hala hayranlýk duyuyor, için için “ne kadar zeki ve espriliymiþim” diyor da olabilirsin.

Ama seçim bitti Selocan. Üzerine düþen spotlar da þu sýralar baþkasýna çevrili, sana yeniden dönmesi de zor gözüküyor.

Onun için Alman basýnýna verdiðin demeç zekanýn ve espri anlayýþýnýn bir sonucu olsa da anlam ifade etmiyor.

Öcalan’ý sanki düþünce suçlusu, demokrasi fedaisi gibi gösterme çabalarýn, onun binlerce onbinlerce masumu katletmesi gerçeðini ortadan kaldýrmaz. Bu suçun karþýlýðý da idam olmadýðý için müebbettir ve þu an suçunun karþýlýðýný çekiyor. Öcalan’ýn serbest býrakýlmasýný isterken, giriþimlerde bulunacaðýz derken alman basýnýný adres seçmen pek manidar ama iþe yaramaz be Selocan.

Ýþten atýlan tiyatrocular...

Yazýk olmuþ.

Bakýrköy Belediyesi sözleþmeli olarak çalýþýrken 26 oyuncu ve 3 müzisyeni iþten çýkarmýþ. Gerekçe ise bazý oyunlarýn kaldýrýlmasý ve dolayýsýyla bu oyunculara ihtiyaç olmamasý.

Gerekçe bu ise diyecek bir þey yok. Serbest rekabet, piyasa ekonomisi vs. Ýþverenin istediði ile çalýþma ve çalýþmama hakký var, çalýþanýn o patronla çalýþýp çalýþmama hakký olduðu gibi.

Ama o tiyatrocularýn hatasý bu 
deðil.

Hatalarý tiyatroyu CHP’li bir belediyenin bünyesinde yapmalarý.

Çünkü bu mesleklerini bir Ak Parti belediye bünyesinde yapsalardý, iþten atýlamazlardý.

Atýlýrlarsa bile, Doðan Medyasý, “Sanat ve sanatçý düþmaný Ak Parti” gibi ucuz baþlýklarla sizi destekler, o belediyenin kararýndan dönmesi için her türlü baskýyý kullanýrlardý.

Ama Bakýrköy Belediyesi CHP’de. Derdinizle baþbaþasýnýz maalesef.