Orson Welles’in 1941 yapýmý “Yurttaþ Kane”‘i sinema tarihinin en iyi filmlerinden biridir. Filmdeki ana karakter Charles Foster Kane, Küba’da savaþ çýksýn istemektedir. Savaþ demek gazetenin daha çok satmasý demek olduðu için savaþ çýksýn diye her þeyi yapar. Ve Kane þu meþhur cümlesini söyler: “Siz þiirleri gönderin! Ben size savaþý saðlarým.”
Medyanýn tek baþýna savaþ çýðýrtkanlýðý konusunda etkin olduðunu en iyi özetleyen cümle budur. Bugünlerde ABD’de medya olmasa bile, Barack Obama Ortadoðu’da savaþý daha da kýzýþtýrmak için her þeyi yapýyor. Tamam Ortadoðu’da savaþý Obama çýkartmadý ama yanan ateþi söndürmek için de bir þey yapmýyor. Peki Obama ne yapmak istiyor? ABD’nin temel stratejisi ne?
Amerikan devleti Soðuk Savaþ bittikten sonra El-Kaide terör örgütüyle uðraþtý. Uzmanlar El-Kaide’yi tanýmlarken onun Sünni kýsmýna da vurgu yapýyordu. Haksýz gerekçelerle 2003’te Irak’ýn iþgal edilmesiyle Müslüman dünyada Amerika’ya yönelik büyük bir öfke patlamasý yaþandý. O gün bugündür özellikle Sünni dünyada Amerika’ya karþý haklý bir isyan duygusu vardý. Bush yönetimi bunu bastýramadý.
Obama 2008’de göreve gelmesiyle kýsmen bir sükunet saðladý. Ama Arap Baharý ve özellikle Mýsýr ile Suriye’de yaþananlar iþin rengini deðiþtirdi. 2012 sonlarýndan itibaren DAEÞ’in de adýný duyurmasýyla ABD için baþka tedbirler gündeme geldi. ABD’nin Mýsýr’da darbe yaptýrmasý, Suriye’ye zamanýnda müdahale etmemesi iþleri sarpa sardýrdý.
Bunun üzerine Obama yönetimi El-Kaide ve onun yerini alan DAEÞ’in Arap halklarýnýn bir kýsmýnda destek bulduðunu düþünerek Ýran’la iþleri düzeltme yoluna gitti. Baþardý da. Suriye meselesinin çözülmesi Rusya’ya baðlýydý. Orada Rusya’nýn inisiyatif almasýna müsaade etti ve böylece Ýran’ýn sisteme daha rahat entegre olmasýný saðladý. Bir nevi ABD’de baþýný çok aðrýttýðýný düþündüðü Sünni temelli örgütlere karþý Þii bloðu oluþturdu. Bunun yönetimini de görüyoruz ki Rusya’ya býraktý.
Ortadoðu’da Sünni-Þii eksenli mezhep savaþlarýna da yol verilmiþ oldu. Askeri olarak varlýðýný Ortadoðu’dan azaltýp Asya-Pasifik’e kaydýrmak isteyen ABD bilinçli bir tercihle Rusya’ya da pay verdi. Kendi ülkesinde ekonomik ambargo ile boðuþan Putin, Suriye hamlesiyle içerideki gücünü egale etti. Tam bir al gülüm ver gülüm durumu.
Son üç yýldýr Ortadoðu’da ABD adýna vekalet yürütmesi istenen Türkiye ise Washington politikalarýna sýrt çevirdi. Guardian’dan Simon Tisdall’ýn yazdýðý gibi Türkiye artýk kendi politikalarý gereði Washington ve NATO’nu kurallarýyla oynamayý reddediyordu. Hem DAEÞ militanlarýnýn AB ülkelerine geçme ihtimali hem de göçmen krizi Türkiye’nin Batý’yla olan iliþkilerini olumlu anlamda belli bir noktaya çekti.
Geldiðimiz nokta itibariyle ABD, Þiilerin kontrolünü Rusya’ya býraktý. Yani güç paylaþýmý yapýldý. Çin bile pay istedi ama Rusya ben kontrolü saðladým diyerek bunu geri çevirdi. ABD’nin müttefik olarak gördüðü ve iþbirliði yaptýðý PYD/YPG’nin arasý Putin’le de iyi. Tüm bunlar olup biterken kan akmaya devam ediyor ama Kolombiyalý uyuþturucu taciri Pablo Escobar’ýn “Savaþalým ki, barýþýn yapýlmasýna katkýda bulunalým” lafý Amerika’nýn mottosu haline geldi. Daha çok kan dökülecek ve vakt-i zamaný gelince kurtarýcýlarýn kim olacaðý belli.
Her ne kadar izledikleri politikalar bizimle uyuþmasa da, aramýzda sorunlar da olsa bizim yönümüz AB ve ABD’dir. Tabii ki Rusya ve Asya’yla köprüleri atmak gerekmiyor ama temel konularda yüzümüz Batý’ya dönük olmalýdýr.
Otoriter Putin Rusya’sý bize gelecek vaat eden bir yer deðil. Batý bloðu içinde yer alarak Rusya ve Þangay ülkeleriyle de ekonomik iliþkiler geliþtirebiliriz. Bazen stratejik ortaklýlar da söz konusu olabilir. Fakat demokrasi, insan haklarý ve evrensel hukuk kurallarýnýn uygulanabilirliði ve üstünlüðü açýsýndan bakýnca Batý’nýn daha uyumlu çalýþabileceðimiz bir ortak olduðu görülüyor. Bu durum baþkasýyla düþman olmamýzý gerektirmiyor.
Biz çýkarlarý gereði þiirler gönderip savaþ çýkartacak ülke deðiliz. Savaþalým ki, barýþ yapalým diyenlerden de deðiliz. Her ne kadar þimdilik istemeseler de bir gün barýþ onlara da lazým olacak. Bölgenin en güçlü aktörü olarak Batý da Türkiye’siz Ortadoðu’da istikrar saðlanamayacaðýný görüyor.