Planlanan süreyi çok çok aþýp üç saate yaklaþan bir görüþmeyi, “Girdisi-çýktýsý 23 dakika” þeklinde sunarak, önyargýlarýnýn koordinatlarýný verdiler.
Bu da yetmedi, sinsi sinsi mesajlarla, “verimsiz bir gezi olduðundan, Türkiye’nin; istediðini alamadýðýndan” dem vurdular.
Hatta, “Bu iþler noktayla virgüle olmaz” imalarýyla, Cumhurbaþkaný Erdoðan’a ders verme küstahlýðýna bile kalkýþtýlar.
***
Bu müstemleke güruhu, acaba þu sorunun cevabýný verebilir mi?
“Baþarýlý”olarak nitelemeniz için nasýl bir sonuç ortaya çýkmalýydý?
Bu görüþme sonrasýnda Trump, “Biz halt etmiþiz, PYD bir terör örgütüymüþ, özür diliyoruz” mu demeliydi?
Yoksa, “FETÖ bizi çok fena kandýrmýþ. Meðer o bir hain imiþ. Arkadaþlar paketliyor, alýn; götürün” mü demesini bekliyordunuz?
Allah aþkýna siz nerede yaþýyorsunuz?
Erdoðan düþmanlýðý gözünüzü mü kör etti, yoksa kin ve öfkenizin askeri mi oldunuz?
Trump çok itinalýydý…
Bir kere Trump, ilk defa “adam gibi” bir konuk aðýrladý.
Son derece itinalýydý, tepeden bakan bir tavýr içinde olmadý. Zaten karþýsýndaki de tepeden bakabileceði biri deðildi.
Her bakýmdan eþit þartlarda gerçekleþen bir görüþme oldu.
***
Gelelim nasýl bir sonuç aldýðýmýza?..
Önce, bu görüþmenin yapýldýðý süreci hatýrlayalým.
Amerika, yeni baþkan ile onu hazmedemeyen vesayet odaklarýnýn kýyasýya savaþtýðý bir dönem yaþýyor.
Ve Trump’ý püskürtmeye çalýþanlar sadece Demokratlar ve derin uzantýlarý deðil. “Amerika’nýn PDY’si” haline gelen FETÖ de bu cephede aktif biçimde yer almaktadýr.
Bu sebepledir ki Türkiye’yi, Amerika’daki “iç savaþ”tan ayrý düþünmek doðru deðildir.
Bu derin ittifakýn ortak hedefi; Trump ile birlikte Cumhurbaþkaný Erdoðan ve Türkiye’dir.
Aradan çekil Amerika…
Gelelim Türkiye cephesine…
Türkiye geçen yýl ilan ettiði “Yeni Güvenlik Stratejisi” çerçevesindeki Fýrat Kalkaný ile Suriye’nin derinliklerine kadar süpürdüðü DEAÞ’ý tehdit olmaktan çýkardý.
Ama PKK/PYD tehdidi güçlenerek devam ediyor.
O halde Türkiye’nin bu tehdidi de kaynaðýnda kurutmasý gerekmektedir.
Oysa hem Rusya, hem de ABD, yeni “kalkan” operasyonumuzun hedefi olan PYD’ye kalkan olmak için yarýþýyor.
Yani, PYD’ye karþý yapýlacak bir operasyonu; süreç ve sonuç itibariyle, DEAÞ’a karþý yapýlan Fýrat Kalkaný ile ayný þey gibi görmek ahmaklýktýr.
***
Bendeniz, günler öncesinden itibaren bunun için, “Türkiye’nin, PYD’ye de DEAÞ muamelesi yapmayý ABD’ye kabul ettirmesi ulaþabileceði en büyük sonuç olur” diyorum.
Onun içindir ki, son derece verimli bir görüþme gerçekleþtirilmiþ ve bu kararlýlýk, “Vurduk, yine vururuz” seviyesinde gösterilmiþtir.
Siz bile göreceksiniz…
Cumhurbaþkaný Erdoðan, 15 Temmuz’da yedi düvelin iþgal edemediði Türkiye’nin lideri olarak, Hindistan ve Rusya’ya yaptýðý önemli gezileri Çin’deki kýskandýran ilgi ile taçlandýrmýþ, Washington’daki muhteþem final ile de küresel baþarýsýna “kilit taþý” koymuþtur.
Türkiye 16 Nisan’da kazandýðý tam baðýmsýzlýðýný, 16 Mayýs’ta; Beyaz Saray’dan dünyaya ilan etmiþtir.
Bu tarihi sürece bizzat þahitlik etmeyi çok isterdim.
Ýçimizdeki Ýrlandalýlar, istedikleri kadar çamur atsýn; bu gezi(ler) son derece baþarýlý geçmiþtir ve bunu onlar bile görmek zorunda kalacaklardýr.