Sizi gidi ‘ýrkçý þovenler’

Terör örgütü PKK, Kürt meselesinde kendisi gibi düþünmeyen herkesi ‘Kürt düþmaný’ olarak yaftalayan, kendi çözüm perspektifi dýþýndaki tüm yaklaþýmlarý çözüm karþýtlýðý gibi gösteren bir tavýr içinde... PKK’yý eleþtirmek Kürtlere hakaret gibi gösteriliyor, PKK’nýn ütopyasý dýþýnda çözüm önerileri getirmek statükoculuk gibi takdim ediliyor. Örgütün her konuyu kendisine endeksleyen yaklaþýmý, her türlü farklýlýða karþý tahammülsüzlük üretiyor. Suriye’deki PYD’yi eleþtirdiðinizde Suriye Kürtlerine düþman olarak yaftalanýyorsunuz, PKK’yý eleþtirdiðinizde de Türkiye’deki Kürtlerin düþmaný ilan ediliyorsunuz...

BDP böyle bir tavýr sergilediðinde belki sadece siyaset alanýný daraltmýþ, siyasi hazýmsýzlýk üretmiþ oluyor; ancak bunu eli silahlý bir terör örgütü yapýnca iþ daha çirkinleþiyor ve farklýlýklarýn varlýðýna yönelik bir tahammülsüzlüðe dönüþmüþ oluyor. Kendisi kafatasçý, etnik milliyetçi, faþist ve dayatmacý olan bir örgütün, baþkalarýný ýrkçýlýkla suçlamasý komik kaçýyor. Çözüm süreçlerini sabote eden, yýllardýr süregelen statükonun deðirmenine su taþýyan, üstlendiði taþeronluk misyonuyla sorunu daha da derinleþtirecek eylemlere giriþen bir örgütün, demokratik çözüm için uðraþan insanlarý çözüm karþýtý gibi yaftalamasý tuhaf oluyor.

***

Bir süredir Kandil’deki terör baronlarýndan gelen açýklamalarda Kürt meselesinin çözümünün önünde engel olduðumuza, bir nevi sabotajcýlýk rolü üstlendiðimize dair beyanlarda bulunuluyor. Örgütün iki yüzlülüðünü, sahtekarlýðýný ortaya koyan yazýlarýmýzýn hem ezberlerini hem kimyalarýný bozduðu anlaþýlýyor. En son Özgür Gündem’de Baki Gül, Murat Karayýlan’la söyleþisi üzerine bir yazý kaleme aldý, bizi ‘Kürt düþmaný, ýrkçý, sömürgeci, devletçi’ gibi sýfatlarla yad etti. Gül, Karayýlan’a atfen “Özellikle Fethullah Gülen ve Yalçýn Akdoðan zihniyetinin gizli MHP çizgisi olarak kronik Kürt düþmanlýðýnýn körüklendiðine dikkat çekiyor. Bu iki zihniyetin ýrkçý olduðunu ve Kürt düþmanlýðý konusunda klasik devlet politikasýnýn bugünkü temsilcileri olduðuna vurgu yapýyor” diyor.

Malum Güneydoðu’da Gülen hareketi, kardeþliði pekiþtiren önemli bir manevi-sosyal misyon görüyor ve PKK, bundan ciddi þekilde rahatsýzlýk duyuyor. Bildiðim kadarýyla bu hareketin ýrkçý ve devletçi bir karakteri yok, tam aksine sosyal dokuyu güçlendirecek daha kucaklayýcý bir zihniyete sahip.

Benim gibi Türk olduðu halde Kürt meselesinin demokratik çözümüne yönelik yazýlar yazdýðý için geçmiþ dönemlerde ‘Kürtçü’ ithamýna maruz býrakýlan bir kiþinin de ‘Türkçü’ olamayacaðý çok açýk. Türk olmak veya milletini sevmek baþka bir þeydir, etnik milliyetçilik, ýrkçýlýk, kafatasçýlýk yapmak baþka bir þeydir. Hamdolsun hayatýmýzýn hiçbir döneminde böyle hastalýklý bir zihniyete eðilim göstermedik. Demokratik açýlým sürecinde atýlan adýmlarýn eleþtirildiði dönemde reformlarý savunan bir kiþi olarak çözüm konusunda bu eleþtirileri yapanlarýn hepsinden fazla gayret içine girdik. Onlar yýkmaya, biz yapmaya çalýþtýk; onlar çözümü sabote ettiler biz ise çözümde direndik...

Hak ve hukuk mücadelesi de, demokrasi ve özgürlük mücadelesi de bizim inancýmýzýn ve hayat felsefemizin bir parçasýdýr. Ne Kürt’e karþý olabiliriz, ne Kürtlerin haklarýna soðuk bakabiliriz. Defalarca yazdýðým gibi, bunlarý yapmak devlet için bir lütuf falan da deðildir. Biz, Kürtlerin veya diðer etnik kökendeki kardeþlerimizin haklarý için nasýl samimi bir mücadele ortaya koyar, bunu adeta siyasi varlýðýmýzýn bir sebebi olarak görürsek, PKK’nýn çarpýk zihniyetine ve kirli eylemlerine karþý da mücadele etmeyi, Kürtlerin bu ateist örgütün tasallutu altýna girmemesi için uðraþmayý inancýmýzýn gereði olarak görürüz. Birileri ‘devletçi, ýrkçý, Kürt düþmaný’ gibi karalamalar içine giriyor diye de hak bildiðimiz yoldan sapmaz, inandýðýmýz gerçekleri söylemekten çekinmeyiz. Ne Kürtçü, ne Türkçü denmesine aldýrýþ ederiz.

***

PKK’nýn bu söylemleri çok bayat ezberlere dayanýyor. Zaten örgütün son dönemde içine girdiði girdapta debelenip durmasý da zamanýn gerisinde kalmasýndan, bugünün gerçeklerini kavrayamamasýndan kaynaklanýyor. Öcalan’ýn “çapsýzlýðýndan ve kifayetsizliðinden” sürekli yakýndýðý bu Kandil takýmý bizi klasik jargonlarýn içinde anlamlandýramazlar. Biz, yýllardýr herkes gibi Kürtlerin de hak ve özgürlükleri için mücadele ediyor, bugüne kadar atýlmayan adýmlarý atýyoruz ve bunu PKK’ya ve PKK’nýn sabotajlarýna raðmen yapýyoruz. Kabil-i hitap olmayan bu zevata cevap vermek belki gereksiz görülebilir, ancak aðýr ithamlara karþý sükut etmek de bize aðýr geliyor...