Sizin “Çoluk Çocuğa Bırakmak” dediğinize biz “Gençlere Güvenmek” diyoruz.

Geçtiğimiz günlerde Beştepe’de çok kritik ve stratejik bir toplantı düzenlendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Türk Hava Yolları’nın yönetimini, çalışan gruplarını ve yurtdışı temsilcilerini ağırladı.

Bu toplantıya şaşırdığımı itiraf edeyim. Çokça da düşündürdü. Daha önce bir Cumhurbaşkanının Türk Hava Yolları ile bu kadar ilgilendiği olmamıştı. İlgilenmesi de gerekmemişti üstelik. Şimdi neden?

Anlamını idrak edebilmek için etrafa biraz bakalım.

Yanılmıyorsam en fazla iki yıl oldu; Alman Başbakanı Şansölye Merkel mecliste kürsüye çıktı ve bir başka ülke sermayesi tarafından satın alınmak istenen bir Alman Yapay Zeka geliştiricisi şirketin satılmaması için konuşma yaptı. Bu şirketin çok stratejik önemde olduğunu anlattı ve akabinde meclis şirketin satışını veto etti.

Artık devletlerin silahlı kuvvetleri kadar önemli bir unsuru da şirketleri, silahsız kuvvetleri…

Türk Hava Yolları, Turkcell, Türk Telekom, Aselsan, Türksat, Vestel , Havelsan, TAİ, Tusaş, BAYKAR, BMC, Makine Kimya Endüstrisi (MKE), Karmetal, Roketsan, STM, Başarsoft, Milsoft,  Uyumsoft, Workcube…

Her biri stratejik önemde, kimi havacılık, kimi savunma sanayi, kimi yerli ERP, kimi yerli harita ve coğrafi bilgi sistemleri üzerine.

İşte bu yüzden bu şirketlerin her biri, CEO’sundan çaycısına kadar çok kıymetli.

Gençlerimiz Google’da, Facebook’da çalışmak yerine bu şirketlerde çalışmayı hayal etmeli. Girişimcilerimiz şirketlerini kurarken gelecekte Türkiye’nin gücüne güç katacak bir rotayla yola çıkmalı ve yukarıdaki listeye bir yenisini eklemek için çalışmalı.

Yazdıklarım “Vatan, Millet, Sakarya” edebiyatı değil.

Silahsız kuvvetlerin savaşındayız.

Biz bireysel olarak, çalıştığımız ya da yönettiğimiz şirketler olarak bu savaşın neresindeyiz, neresinde olmalıyız, neresinde olacağız ve tarih yazılırken nasıl anılacağız, bunu bugün yaptıklarımız belirleyecek…

*     *    *

DÜNYA MARKASINI GENÇLER Mİ YÖNETİYOR?

Cumhurbaşkanı Erdoğan THY çalışanlarına yaptığı konuşmada samimi bir de itirafta bulundu. Yönetim Kurulu Başkanı Sn. İlker Aycı’dan başlayıp en sona kadar çok genç bir kadronun yönettiği Türk Hava Yolları için kendilerine zaman zaman “Çoluk çocuğa mı bırakıyorsunuz” yorumlarının geldiğini söyledi ve devam etti: “Bazıları diyor ya, çoluk çocuğa mı bırakıyorsunuz. Mesele bir defa yaşta değil baştadır. Bunu bilmeleri lazım.”

Alışmamız gerek. Gençlerin yöneteceği bir Türkiye’ye alışmamız gerek.

40 yıl sendika başkanlığı, 30 yıl dernek başkanlığı yapanlar için biraz zor olacak ama, değişim başladı, bundan kaçış yok.

*     *     *

TİM’İN KRİZİ DEİK’E NASIL YARADI?

Malumunuzdur, geçtiğimiz haftalarda Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin bir toplantısından sonra çekilen aile fotoğrafında zaten toplantıdaki tek kadın olan hanımefendi, bir de önüne iri-yarı bir erkek üye geçince iyice görünmez olmuştu.

Bu konunun üzerine büyük bir yaygara kopmuştu.

Dün DEİK’in (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) 142 iş konseyinde seçimlerini gerçekleştirdi.

Seçimler sonrası yine bir aile fotoğrafı.

Bu kez kadınlar en önde, merkezde…

Tebrikler DEİK’e.

Tebrikler Nail Olpak Bey’e.

İlham almak büyük meziyet.

Hatadan ders çıkarmak daha büyük meziyet.

Ama daha da büyüğü herhalde bir başkasının düştüğü hatadan ders çıkarabilmek olsa gerek.

*       *      *

Bir alkış daha var DEİK için.

142 ülke ile olan ticari temasları sürdüren Türkiye’nin bu önemli küresel vizyon merkezinde bu 142 başkanlığın önemli bir kısmında genç başkanlar göreve geldi.

İşte size bu 142 başkanlıktan sadece iki örnek…

30’lu yaşlarının başında bir genç iş insanı; Faruk Akbal, Türk - Ürdün İş Konseyi başkanı seçildi.

Yine 30’ların başlarında bir başka genç iş insanı; Muhammet Barman, geçen dönem Türk - Bahreyn İş Konseyi’ne başkanlık ederken bu dönem Türk - Yemen İş Konseyi’ne başkanlık edecek.

30-32 yaşlarında genç iş insanları sadece kendi şirketlerindeki başarılarıyla, ekonomiye katkılarıyla yetinmiyor. Üstüne bir de ülkesinin dışa açılan kapılarının sorumluluğunu alıyor.

Hele de dünyaya kendimizi en iyi anlatmamız gereken böylesine kritik bir dönemde...

Gençlere güvenmek en akılcı, en uzun vadeli yol. Bu yolu seçen, yükü gençlerin omuzlarına veren DEİK yönetimini ve üyelerini tebrik ediyorum.