Muhalefet liderlerinin açýklamalara bakýlýrsa 24 Haziran seçimlerinin kaybedeni AK parti ve Erdoðan. Cumhurbaþkanlýðý ve milletvekilliði seçim haritasýna bakýnca ise Ege'ye sýkýþmýþ bir CHP ve Doðu'ya sýkýþmýþ bir HDP dýþýnda ülkenin neredeyse tamamýnda hakim renk turuncu, yani AK Parti ve MHP'nin oluþturduðu Cumhur Ýttifaký. Ama olsun, muhalefete göre tek kaybeden AK Parti ve Erdoðan!
Gerçek ise þöyle Cumhurbaþkaný Erdoðan en yakýn rakibini yüzde 20'lik oy farkýyla geçmiþtir. Cumhur Ýttifaký ile Millet Ýttifaký arasýndaki fark da ayný þekilde yüzde 20'dir. Yani muhalefet aðýr bir yenilgi almýþtýr. "Tamam" ve "deðiþtir" diyerek yola çýkan "karþýt ittifak" üyelerinin her birini þimdiden deðiþim sancýsý almýþtýr. CHP'nin tek baþarýsý ise HDP'yi Meclis'e sokmak olmuþtur.
Baþýndan beri "karþýt ittifakýn" asýl amacý HDP'yi Meclis'e sokmaktý. Bunun için azami gayret sarfettiler. Bugün hiç yüzü kýzarmadan inkar etse de Muharrem Ýnce defalarca Selahattin Demirtaþ için özgürlük talep etti. HDP'liler "Mustafa Kemal'in askerlerinin" TV kanallarýnda Öcalan'a özgürlük istedi, Terörle Mücadele Yasasýný deðiþtireceklerini söyledi.
Kamuoyundaki eleþtirilere de "7 Haziran'da HDP'nin Meclis'e girmesini herkes istiyordu, yasal bir parti sonuçta" diye cevap verdiler. PKK'nýn silah býrakmayý ve Türkiye dýþýna çekilmeyi taahhüt ettiði 7 Haziran öncesiyle hemen akabinde 2 polisi uykusunda þehit ederek baþlattýðý terör faaliyetleri ve buna HDP'nin yardým ve yataklýk ettiði gerçeðini görmezden gelen bu yaklaþým CHP'nin resmi görüþü haline geldi.
Anlaþýlan o ki Kemal Kýlýçdaroðlu CHP'si, PKK'yý meþrulaþtýrma iþine memur edildi. Kandil'deki teröristlerin yardým istediði, PKK'nýn kurumsal olarak teþekkür ettiði bir parti oldu CHP.
"CHP'yi HDP'lileþtirme" ve giderek "PKK'nýn hamisi" kýlma politikasý, Muharrem Ýnce'nin bir parti içi muhalefet tertip etmesi ve CHP'yi bir ayrýþma sürecine sürüklemesi olasýlýðýnda en önemli ayrýþma noktalarýndan birini teþkil edecektir.
PKK'nýn AK Parti'li Kürtleri elektrik direklerine baðlayarak katlettiði günlerde "HDP'yi demokratik þekilde Meclis'e taþýyanlara teþekkür ederiz" diyerek CHP'ye minnettarlýðýný ifade etmesi ve mevcut CHP yönetiminin bundan hiç rahatsýz olmamasý 2010'dan bu yana CHP'nin tarlalarýnýn sadece FETÖ'ye deðil PKK'ya mera yapýldýðýný göstermektedir.
Sandýk þoku bir kaç güne geçer ve sýra acý gerçeklerle yüzleþmeye gelir. Muharrem Ýnce ve Kemal Kýlýçdaroðlu'nun konuþmalarý CHP'nin önünde sancýlý bir süreç olduðunu gösteriyor ama bunun bir retleþmeye ve ayrýþmaya evrilip evrilmeyeceði net deðil.
Bana kalýrsa Kýlýçdaroðlu'nun fendi yine Ýnce'yi yenecek. Çünkü seçim sonrasý ilk hamlesi disiplin kurulunu toplamak ve çatlak sesleri partiden ihraçla tehdit etmek oldu. Ýnce'ye de ince bir ayar verdi. "Muharrem Ýnce bizim bir deðerimizdir. Onu da sonuna kadar kucaklýyoruz. Bütün il baþkanlarýma talimatýmdýr, geldiði zaman karþýlayacaksýnýz, halkla buluþturacaksýnýz, ne gerekiyorsa yapacaksýnýz, gelerek, sevinerek ve bir heyecan içinde yolcu edeceksiniz." sözleri ve ardýndan "Koltuk sevdasý olanlarýn bu partide yeri yoktur." tehdidi durumu çok güzel özetliyor. Muharrem Ýnce'ye partili muamelesi dahi yapmýyor Kýlýçdaroðlu. Dýþ kapýnýn dýþ mandalý o ama gelirse iyi davranýn, diyor.
***
Ýnce'nin þizofreni teþhisi doðru galiba. CHP gerçekler aleminde yaþamýyor, bu yüzden de siyaset yapamýyor. Devamlý öfke yüklemesi yaparak seçmenini de hasta ediyor. Gencecik kýzlar hayata küsüyor. CHP'li magandalýðý, görgüsüzlüðü aldý baþýný gidiyor. Aðýzlarýný bozuyorlar, yolda izde insanlara sataþýyorlar, okulda arkadaþlarýný taciz ediyorlar. Kýlýçdaroðlu bu þizofreniyi derinleþtiriyor. Dahasý bunu koltuðunu korumak adýna yapýyor.