Smithler bu defa dünyayý kurtarýyor

Bu hafta gösterime giren Dünya-Yeni Bir Baþlangýç, konusuyla Star Wars gibi kült bir bilimkurgu olmaya aday. Baþroldeki baba-oðul Will Smith ve Jade Smith’in Umudunu Kaybetme filmindeki kadar baþarýlý bir performans sergiledikleri söylenemez ama ortaya eðlenceli bir film çýktýðý kesin.

BÝLÝMKURGU tür olarak çok geniþ bir alana yayýlýyor. Dikkat ederseniz B türü filmlerin büyük bir kýsmý bilimkurgudur. Hatta Türk sinemasýnýn en bilinen B türü filmi Dünyayý Kurtaran Adam bile sonuçta bilimkurgu. Bunlarý niçin söylüyorum, türün aslýnda çok riskli bir yapýsý olduðunu anlatmak için… Kesinlikle çok dikkatli öykülendirilmesi ve ne kadar hayalgücüne dayanýrsa dayansýn mantýkla baðlarýný sýký sýkýya kurmasý gerekir. Çünkü iyi bir bilimkurgu kendini ciddiye alan bir öyküye sahip olmalý. Gösterime giren Dünya-Yeni Bir Baþlangýç/ After Earth’ü de bu yüzden merakla bekledim.

Yaz aylarý Hollywood’un büyük bütçeli filmlerini vizyona soktuðu dönem. Birkaç haftadýr görüyoruz; World War Z, Man of Steel, Iron Man 3... Her hafta bir Hollywood bilimkurgusu. After Earth ise serinin devamý. Kadro mükemmel! Yönetmen Sins, Village, The Last Eirbender filmlerini de çeken M. Night Shyamalan ve Will Smith ile oðlu Jade Smith baþrollerde. Ünlü þarkýcý Lenny Kravitz’in kýzý Zoe Kravitz ile Sophie Okonedo yardýmcý rollerde. Böyle bir kadrosu olan filmden çok þey beklersiniz. Özellikle baba oðul Smithlerin birlikte rol aldýðý The Pursuit of Happyness/ Umudunu Kaybetme filmini hatýrlarsanýz beklenti daha da büyür. Ama filmi seyrettiðinizde hayal kýrýklýðýna uðruyorsunuz. Jade Smith ergenliðin bütün çirkinliðini üstüne toplamýþ. O þirin çocuk gitmiþ kendini kanýtlamaya çalýþan cýrtlak sesli bir ergen gelmiþ yerine. Will Smith de oðlunun performansýný parlatmak için kenara çekilince meydan Jade’e kalmýþ ve hiç de iyi olmamýþ…

Filmin konusunu kýsaca özetlersek, uzay gemileri düþen genç Kitai Raige ve efsanevi babasý Cypher, insan ýrkýnýn kaçmasýndan 1000 yýl sonra dünyaya ayak basmýþtýr. Cypher yaralý olduðu için Kitai’nin yardým çaðrýsý yapmak üzere tehlikeli bir yolculuða giriþmesi gerekir. Eðer eve dönmek istiyorlarsa, baba ve oðulun birbirine güvenmeyi ve birlikte çalýþmayý öðrenmesi gerekmektedir. Yani bir baba-oðul hikayesi aðýrlýkta görünüyor. Ama filmin asýl senaryosu o kadar grift ki baba-oðul hikayesine odaklanýnca öykü kuþ gibi kalmýþ. 1000 yýldýr baþka gezegende yaþayan insanlarýn tek silahý ucundan býçak çýkan bir mýzrak! Ýnsanlarý yok etmek için uzaylýlar tarafýndan üretilen yaratýk, filmde yüklenen rolü ve karanlýðý dolduracak kadar baþarýlý deðil. Bu arada bu yaratýðý üreten uzaylýlar filmde hiç yok. Filmden çýktýktan sonra bu eksikliklerin þaþkýnlýðýný yaþarken ‘Basýn bültenini de bir okuyayým’ dedim. Ve olay orada patladý. Bültende anlatýlan hikayeyi filmde algýlamak mümkün deðil.

KEÞKE SPÝELBERG ÇEKSEYDÝ

Aslýnda öykü gerçekten kült olabilecek kadar iyi. Bütün o mýzraðýn, karakterlerin renklerinin hikayede sebepleri var. Mesela insanlar dünyanýn yok olmasýna bilimsel buluþlarýn neden olduðunu düþündükleri için daha ilkel ve çevreci bir denge kuruyorlar yeni gezegenlerinde. Öyküde insan toplumunun kendi arasýndaki çatýþma var. Bunlar öyküye derinlik katýyor ama filmde bunlarýn hiçbiri yok. Filmdeki hayal kýrýklýðýnýn en büyük sebebi böyle kült bir hikayeyi, George Lucas, James Cameron veya Steven Spielberg gibi daha popüler bilimkurgulara yatkýn isimler yerine neredeyse baðýmsýz bilimkurgu diyebileceðim filmlerin yönetmeni olan Shyamalan’ýn çekmiþ olmasý. Çok iyi bir film hatta Star Wars veya Avatar gibi bir yapým olabilecek öykü, Smithlerin baba-oðul birlikteliðinin kurbaný olmuþ.