Sneijder fenomeni

Oyunun baþlarýndaki G.Saray; maçýn sonucu için endiþe uyandýran bir tutukluk ve kopukluk içindeydi. Hakim olan taraf Karabük’tü... Ýþin tuhafý, bu daðýnýk görüntü yarým saati bile buldu. Ýlhan Parlak gününde olsa, tabela çok daha farklý olurdu.

 Takýmýn durgun olduðu uzun rehavet süreci içinde,  maça hasta hasta çýkan Drogba en canlý adamdý. O kadar ki; G.Saray’daki tek hareketlilik, onun iki kafa þutundan geldi. Burak gene saç-baþ yolduruyor, diðerleri de umut vermiyordu. Semih’in, Ýlhan’ý pozisyona sokan beklenmedik hatasý da; nerdeyse takýmýn canýný yakýyordu. Anlayacaðýnýz, durum pek parlak deðildi... Ne olduysa, ilk devrenin son 15 dakikasýnda oldu. Sihirli bir deðneðin dokunuþu gibi, takým kendine geldi. O ana kadar oyunu kendi inisiyatifi ile götüren Karabük, sebepsiz yere ortaya çýkan G.Saray canlanýþýna hemen teslim oldu. Snejjder’in golü (Boþ kaleye attýðý için) pek güzel deðil, ama ilginçti.

***

 Ýkinci yarýya da güzel, hýzlý ve etkili baþlayan Karabük; dengeyi çabuk saðladý. Akpala’nýn attýðý beraberlik golü de ilginçti.. Akpala önce topa vuruyor, vururken yere düþüyor, kaleci kurtarýyor, geri gelen topu yerden ayaða kalkarak gene ayný futbolcu kullanýyor.  Böylesi uzun süreçte, G.Saray savunmasý ortada yok... Bu nasýl iþ?

 Vaziyet daha da kötüye gidecekken, sarý-kýrmýzýlýlara amorti çýktý. Karabük, “Bariz gol þansý” kuralý gereði futbolcusu kýrmýzý kart görünce; bir kiþi eksik oynamaya baþladý. Bu þüphesiz, G.Saray’a büyük bir avantajdý. Rakibin omurgasýný kýrýyorsun!... Buna raðmen, rakibi yüzde yüz çaresiz býrakan yoðun bir baský kuramýyorsun. Dahasý, Karabük üstüne üstüne geliyordu.

 Konuk takýmýn kafa tutan cesur futbolu elbette takdire deðer ama; Cimbom’un da orta sahayý yolgeçen hanýna çevirmesine ne demeli? Topu alan her rakip futbolcu, bu kadar rahat yol almamalýydý.

Ama Sneijder gibi büyük bir yýldýzýn varsa, dün geceki gibi bir çok güçlüðün altýndan kalkarsýn. Golü görkemliydi.