Ünal Aysal başkan seçildikten sonra verdiği ilk demeçte futboldan anlamadığını söylemişti. Futboldan anlamayan bir kişinin, devre arasında transferi tek başına yürütmeye kalkışması ve de bu kişinin Türk futbolunun gerçeklerini ve Avrupa’daki yerini bilmemesi, Galatasaray’ı Sneijder çıkmazına soktu.
Sarı-Kırmızılılar’ın savunması, Ebuoe de Afrika Kupası’na gittikten sonra çok ciddi sorunlar yaşayacaktı. Eğer dün geceki Kasımpaşa 8 kişiyle savunma yapmayı değil de, toplu hücum toplu savunma ilkesini uygulasaydı, Galatasaray’ı farklı yenebilirdi. Sabri’den sağ bek olmayacağını artık bilmeyen kalmadı. Ama Fatih Terim’in de yapacağı bir şey yok. Çünkü elindeki tek sağ bek gibi oynayabilecek futbolcu o.
Galatasaray’ın sol beki yok. Sağ açığı yok. Nordin Amrabat’ı saymazsanız sol açığı da yok. Oralara takviye yapılması gerekirken, Fatih Terim de özellikle bunu vurgularken, Sneijder’in peşine düşmenin mantığını anlamak çok zor.
Galatasaray, Kasımpaşa karşısında, Elmander’in ayağından ilk golü buldu ama; ondan sonra kendi ağlarında 2 birbirinden güzel gol gördü. Bunun karşılığında Sarı-Kırmızılılar, bir-iki gol pozisyonuna girebildiyse de, bunları değerlendiremedi.
Bir maç kaybedebilirsiniz. Lig uzun bir maratondur. Beylik laflar, Galatasaray gerçeğini, gözlerden saklayamaz. Sarı-Kırmızılılar’ın bu durumda olmaları bile Fatih Terim’in başarısı. Çünkü Galatasaray’da maçı çevirebilecek çeşitli meyve adlarıyla tanımlanan futbolcu ya da futbolcular yok. “Bu takımda herkes Sneijder’dir” demek, yalan değil kuyruklu yalan!
Galatasaray, Terim’in gazıyla sırt sıvazlamasıyla bir yerlere geliyor. Ama o kadar. Kasımpaşa bu ligin iyi takımlarından biri. Ve bu ligde Kasımpaşa gibi daha 7-8 takım var. Eğer Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’nde Schalke’yi geçmek istiyorsa, sezon sonunda da Şampiyonlar Kupası’nı havaya kaldırmaksa niyeti; 31 Ocak’a kadar ne yapıp edip savunmasına ve kanatlara en az 2 takviye yapmak zorunda. Yoksa Fatih Terim’in forma giyip sahaya çıkmasının ötesinde, Sarı-Kırmızılılar’ın geleceği pek parlak gözükmüyor.
