Şoförün aklı yoksa, Ferrari’si boşuna!..

Şampiyonluğa giden yol; otobandan çıktı, asfalttan mıcıra geçti... Gaza basıp ortalıktan tüyeyim dersen, şarampola düşersin.

Motorun güçlü olsa da; patikadan bozma yol üzerinde hükmün geçmez... Viraj da çok var. Yan tarafın uçurum... Son model arabanı geçmeye müsait kağnı arabaları var. Anlayacağın; ne zaman nereye varacağına, şeytan karışır.

Motoruna güvenme; aklına, sabrına, dikkatine güven... Formula 1 şoförü olsan; bu 3 meziyetin yoksa, finişi zor görürsün.

***

G.Saray, Beşiktaş, Başakşehir ve F.Bahçe; bu mıcırlı yolda arabayı kaydırmadan sürdürmenin derdinde... G.Saray şimdilik önde olsa da, Beşiktaş’ın engebeli arazide patinaj yapmadan sürüş yeteneği olan pilotları, co-pilotları var. Rally ile arasındaki fark; yarışın zamana karşı değil, dayanıklılığa karşı olması.

G.Saray, maçlardaki iki devreden birini pas geçen bir gevşekliğe sahip... Beşiktaş; 6 puan geride olmakla 6 puan önde olmak arasında fark yaratmayan bir oyun disiplini içinde...  Başakşehir; gösterişli/iddialı/gözlerin üzerinde olduğu maçlara odaklanıyor. Diğer maçlarda bazen dikkati dağılıyor. Geçen sezon bu yüzden şampiyonluk iddiasını yitirdi. Bu zaafını henüz tedavi edemedi. Gerçi geçen seneki gibi özürlü değiller ama, olması gereken ideal noktada da değiller.

F.Bahçe bu dörtlünün en gamsız tarafı... Toparlanmaya gücü var ama niyeti yok... Hoca, şampiyon olmaktan çok kendini çukurdan çıkarabilecek ve tutunacak halat arıyor. Kaos ve karmaşa içinde... Aykut Kocaman, tartışmadığı ve terse düşmediği kimse kalmayacağa kadar, herkese laf yetiştirme telaşında... İşi zor!

Uzun lafın kısası... “Kim şampiyon olur?” diyeceksiniz.

Olacak olanla olması gereken arasında maraza çıkar. Olması gereken Beşiktaş, lider olduğu için olacak olan belki G.Saray...

Başakşehir’e avuç yalatırlar!