Soðuk savaþ rüzgârlarý ve Türkiye

ABD’den çýkan çatlak sesler giderek bu ihtimali pekiþtirmekte. Trump’ýn yeni kuracaðý yönetim bireyleri içerisinden “Rusya’yla savaþmalýyýz” gibi beyanlarýn çýkmasý, Trump’ýn Rusya ile iliþkileri düzelteceðiz açýklamalarýna ters düþmesi, sürecin kolay olmayacaðý, dostluk ortamýný kurmak isteyenlere ciddi CIA baskýsý olduðunu görmemiz, bu ihtimali olaðan kýlmakta. Lakin bir o kadar da mümkün kýlmamaktadýr.

Soðuk savaþ rüzgârlarýnýn giderek doruk noktaya ulaþmasý ihtimali, fazlaca görünmekte. Diðer yandan ABD’nin kendi içerisindeki mevcut denge sorunu yaþamasý ve iki devasa gücün birbirine düþmesi, sonuç itibari ile dünyayý da etkilemekte. Ve ABD içerisindeki bir gücün, diðer güç üzerindeki zaferi, dünyadaki gidiþatý belirleyeceði ihtimali de çok yüksek!

Ama burada ABD faktörünün, dengeleri tek baþýna belirlemediði de ortada olan bir gerçek.

Yeni dünya düzeni kurulurken; mevcut aktörlerin dýþýnda yeni güçlerin ortaya çýkacaðý ihtimalini, Amerika’nýn hesaba katmadýðý Rusya ve Türkiye’nin hesap dýþý hareket modeli çizmesi, oyunu bozan esas nüans oldu.

ABD ýsrarla; Rusya’nýn eski blok üyeleri olan Doðu Avrupa’ya askeri yýðýnaklarý toplamasý, bunun karþýlýðýnda Macaristan Cumhurbaþkaný’nýn Soros tarafýndan desteklenmesi, “açýk toplumlar” adýyla STK’lara destekler sonucu “tüm ayaklanmalarýn altýndan ABD’nin çýktýðýný” ifade etmesi, ileride yeniden tek renkli ortamýn olmadýðý sürecin hýzlý geliþmesinin habercisi olarak görülmelidir.

Rusya; NATO sýnýrlarýna, ABD ise Rusya sýnýrlarýna yakýn yýðýnaklarla, soðuk savaþ rüzgârý estirmekte. ABD bunu özellikle çok istemekte! Zira ABD, savaþ ortamýnda karlý çýkacaðýna inanmakta. Lakin Rusya için bu ortam, arzu edilen bir ortam deðildir. Rusya’nýn ihtiyat fonlarýnda ve hazinesindeki durum hiç iyi deðil. Hatta ileride 3. Dünya Savaþý çýkarýlmasýna da müsait deðil.

Lakin ABD fazla ýsrar eder ise, Rusya’nýn yalýn eliyle yapabileceklerinin örneðini, dünyanýn yaþadýðý iki cihan savaþýnda da gösterdiðini unutmamakta fayda vardýr.

Rusya; Varþova Paktýnýn daðýlmasýnýn ardýndan düþtüðü durumu, siyasi ve jeostratejik olarak þu anda düzeltmekte ve görünen odur ki, ekonomik kriz Rusya’nýn önüne engel olarak çýkmadý. Bilakis dar boðazda daha agresif olduðu da bir gerçektir!

ABD, tek kutuplu dünya düzenini geriye getirmekte zorlanacak. Zira artýk yeni güçler devrede!

Türkiye; 150 sene önceki gücüne, yeniden kavuþma niyetinde ýsrarlý. Masaya yedek olarak deðil; tek baþýna, dikkate alýnmasý hayati olan, vazgeçilmez olan, eski hedefleriyle döndü.

Tabii ki terör olaylarýný, saldýrýlarý, Ýstanbul’un ortasýnda yaþanan terörist giriþimleri, alçakça yapýlan büyükelçi suikastýný, bu durum çerçevesinde okursak faydalý olur.

Türkiye önemli bir tarihi süreç yaþamakta! Dolarýn zýplatýlmasý, ayný küresel gücün, ülkemizi ekonomik olarak daðýtmak arzusu ile ortaya servis ettiði reçetedir.

Türkiye’nin masadaki konumunu sýnýrlamak için hamledir, bunlarýn hepsi! Lakin Türkiye vazgeçmiyor! Hatta bunu “Erdoðan’ýn hýrsý” sonucu gibi görmek isteyenlere, hatta ve hatta böyle algýlanmasý için yorum üretenlere, üzülmemek elde deðil. Bu saldýrýlarýn; Türkiye’nin gelecek 100 yýldaki konumunu engellemek için yapýldýðýný göremeyenlere, böyle bir durumda Meclis’te Anayasa deðiþikliðini hoþ olmayan görüntülerle küresel gidiþatý okumadan tablo oluþturanlara da, acýmamak elde deðil.

ABD’nin hýrçýnlýðýnýn; Rusya’ya, Suriye’de susarken sonucunda hesaplarýna gelmeyen bir durumda da kafa tuttuðunu, Türkiye’nin Suriye’de fiilen devreye girmesinden çýlgýna döndüðünü, askeri ve jeostratejik konumuyla fiili güç olmasýndan duyduðu rahatsýzlýðý anlamayanlara, diyecek sözümüz yok! Lakin bilmemiz gereken sadece bir hakikat var. Dünya yeniden þekilleniyor. Masa yeniden kuruldu. Aktörler deðiþmekte. Ýslam dünyasýnýn tek bayraktarý olan Türkiye, bu masada kanýyla, canýyla, þehitleriyle yeniden söz sahibi olmakta! Ýçeriden ve dýþarýdan durmadan saldýrýlarýn tek nedeni de budur. Ve eðer bu süreci, 100 senelik plan programla geçersek, Türkiye yeni yüz yýlýn çok ama çok önemli feneri olacaktýr. Türkiye’nin; kimin tarafýnda duracaðý bile, kazananýn kimliðini belirleyecektir. Þimdi akýllý olmak ve hedefe odaklanmak lazým...