Sokağa sormayı unuttuk mu?

Gazeteciliğin en etkili yönlerinden biri gözlem ve tanıklıktır. Bunun için de sokakta, meydanda gezmek gerekir.
 
Çarşıya-pazara uğramak lazım.  Yani halkın içinde, halkla iç içe olmak şart. 
 
Toplumdan kopuk, toplumun gerçeğini bilmeyen haberci olamaz, olmamalı. Çok klişe olacak ama tanım olarak çok oturduğu için ben de kullanacağım. Plazalarda habercilik yapılmaz. 
 
Artık çoğu muhabir/editörün haber kaynağı internet ve akıllı telefonlar maalesef. Haber kaynağı ile yüz yüze görüşmek hak getire. Kaynak olarak insanın yerini makine ve teknoloji aldı. 
 
Okur, akıl veren, toplum mühendisliği yapmaya kalkan gazeteci tipini artık istemiyor/sevmiyor. Kimse artık “CAHİL” değil. Okur, “sen haberi olduğu gibi ver. Ben analiz ederim” talebini her geçen gün daha yüksek dile getiriyor.  O yüzden köşe yazarından çok muhabir çalıştırmak lazım. 
 
Sosyal medya, klasik medyayı sonsuza kadar değiştirdi. Özellikle gazetecileri çok körleştiren bir mecraya dönüştü sosyal medya. Hele hele WhatsApp grupları habercileri tembelleştiriyor. Evet, bu mecraları yok sayamayız ama sadece bunlardan da beslenemeyiz. 
 
NRT TV’nin PKK bağlantısı
 
Haftasonu terör örgütünün sivilleri nasıl kullandığına bir kez daha tanıklık ettik.  PKK’lı teröristler, sivil halkı kışkırtarak Kuzey Irak’taki güvenlik üssümüze saldırttı. Halkın arasına giren teröristler ortalığı iyice karıştırdıktan sonra olay yerinden ayrılıp kaçtı ancak terör örgütüne yakın medya kuruluşları kara propagandaya devam etti. 
 
Bu olayda özellikle Süleymaniye merkezli NRT televizyonu öne çıktı. NRT gün boyunca provokatif yayınlar yaptı.
 
Terör örgütünün propagandasını sürdürdü. Televizyonun sahibi ise zaman zaman İran’a zaman zaman ise ABD’ye yakın duruyor. Ama her zaman terör örgütünün güdümünde. IKBY, olayların ardından terör örgütünün kontrolündeki NRT’nin bölgedeki ofisini kapattı.