Oyun ayný, sahne ayný, sadece bir iki ilave var farklý...
Aradan geçen onca yýla raðmen oyunun sahneleri bile birbirinin ayný…
Herhalde aklýmýzdan yana kuþkularý var ki ayný oyunun sahnelerini bile deðiþtirmeye gerek duymuyorlar malum senaristler...
"Beþer aklý nisyan ile malüldür" diye düþünüyorlar herhalde.
Unuttuðumuzu sanýyorlarsa, yanýlýyorlar…
Biz unutmadýk.
Lakin unutanlar var.
Var ki oyuna geliyorlar.
O tarihte henüz dünyaya gelmemiþ olan genç kuþaklar var.
“Bilmem ne kuþaðý” denilerek ayný oyuna figüran olarak düþürülebiliyorlar.
Sýrtlarý sývazlanarak.
Kahraman diye alkýþlanarak.
Gezi'de görmedik mi?
O samimi gençler, aðaç ve çevre duyarlýlýklarýyla orada bulunduklarýný zannediyorlardý.
Ýçlerinden bazýlarý, "diktatörlükle mücadele!" kýlýfýna büründürülmüþ tezgâhýn orta yerinde kendilerine biçilen rolü oynadýklarýnýn farkýnda bile deðillerdi.
Gezi bir tertipti.
Sokaktan iktidar devþirmek isteyenlerin kurduðu, sahnede figüranlýk yapanlarýn da eski Türkiye'yi bilmeyen gençlerin oluþturduðu.
Bir de eski Türkiye artýklarý…
Sokaktan kendileri iktidar devþiremezlerse, pusuda bekleyen ordu içindeki iþbirlikçi hainler için darbe zemini oluþturmak istiyorlardý.
"Türkiye'yi Suriyelileþtirmek!" amacýnda olanlar için "diktatörlük" ve "yaþam tarzlarýna müdahale” söylemi bulunmaz bir öneme sahipti.
Farklýlýklarý bu yüzden kaþýdýlar.
Sokaða bu nedenle indirildiler.
Sokak deyip geçmeyin!
Asýl bu oyunun sahnesinin adýdýr sokak!
28 Þubat sürecinde yaþananlarý hatýrlayýn bir...
Erbakan Baþbakan olduðu için gündemden düþürülmeyen "din devleti!" ve "irtica!" söylemini...
Þimdilerde "irtica!" telaffuz edilmiyor lakin "din devleti!" söylemine aynen devam.
Erdoðan üzerinden "diktatörlük!" söylemi ise boþuna inþa edilmedi.
Bu inþanýn mimarlarý dýþarýda.
Ýçeride bunu telaffuz edenler sadece birer kukla.
"Diktatörlük!" iddiasý yerleþmezse, "adalet, özgürlük, eþitlik!" talepleri bir anlam ifade eder mi?
28 Þubat öncesinde post-modern darbenin zemininin hangi görüntüler, olaylar ve figüranlar üzerinden gerçekleþtirildiðini unutmadýk.
"Yaþam tarzlarýna müdahale!", "Atatürk büstlerine saldýrý!" vb. haberlerin sýklýkla nasýl tedavüle sokulduðu dün gibi hatýrýmýzda.
O "din devleti" ve "irtica!" algýsýný oluþturan görüntü ve olaylarýn hangi merkezler tarafýndan oluþturulduðu da artýk sýr deðil.
Darbeye zemin hazýrlayanlar, o darbeye sebebiyet veren olaylarýn planlayýcýsýydýlar, o figüranlarýn da iplerini ellerinde tutanlardýlar...
O figüranlar týpký Gezi'deki gençler gibi baþka amaçlar için sahnede olduklarýna veya sokaklarda olduklarýna inanýyorlardý, lakin gerçek farklýydý…
Sonuçta oyun kurucular amaçlarýna ulaþtýlar.
28 Þubat'ta, hepimizin gözleri önünde, seçilmiþ hükümet silah zoruyla alaþaðý edildi…
***
Bugünlerde benzer görüntüler ve olaylar yaþanmaya baþladý tekrar.
Sokak hâlâ sahne olarak kullanýlmak isteniyor.
Yürüyenlerin ellerinde tuttuklarý pankartlar birer kandýrmaca.
Oltanýn baþýndaki yem misali.
"Adalet, özgürlük, eþitlik!" söylemine deðil, asýl yürütenlerin oyun planýna bakmak lazým.
Belli ki sokak sahnesinden vazgeçmeyecekler.
Belki buna "çadýr sahnesi" eklerler bir de.
Þanlýurfa Siverek'te Atatürk heykeline saldýrý...
Saldýrýyý yapanýn kýlýk kýyafeti üzerinden tezgâh kurgulanmýþ…
Ve o koronun pusuda bekleyen figüranlarý, o "dinci kýyafet" üzerinden saldýrmaya baþlýyorlar...
O adam kimdir, neyin nesidir araþtýrmadan, Erdoðan/AK Parti Hükümeti’ne düþmanca saldýrýlar...
O "dinci kýlýklý" zatýn HDP üyesi olduðunun ortaya çýkmasýnýn hiç bir önemi yok onlar için…
Hedef belli çünkü.
Kazara AK Parti üyesi çýksaydý o meczup, siz daha nelerin yapýlacaðýný görürdünüz!
Maçka'da bir bayanýn kýlýk kýyafetine, yani yaþam tarzýna müdahale giriþimi...
Ve birden alevlendirilen yaþam tarzý tartýþmasý...
Maçka'yý Gezi'ye dönüþtürme yürüyüþleri...
Ve CHP'nin dað baþlarýnda "adalet çadýrlarý" kurma çaðrýsý...
Bir kaos ve çatýþma senaryosu...
Bütün bunlarýn hiçbirisi tesadüf deðil.
Kaç kez seyrettiðimiz oyunun benzer sahneleri.
Lakin hâlâ inananlar var iþte!
15 Temmuz darbesi ve o darbeyi yapan “FETÖ” unutturulmak isteniyor.
"Türkiye'yi Suriyelileþtirmek!" isteyenler, sokaða oynamayý sürdürüyorlar.
Bu oyunu görelim artýk.