Siyasal rekabetler dönüp dolaþýp göçmenlere kilitlendi. Sol siyaset, 20 milyon Suriyeli var ve onlarý geri göndereceðiz diye çýkýþ yaptý. Marjinal milliyetçi partiler de sadece göçmen karþýtlýðý yaparak yüzde 5'in üzerinde oy aldý. Göçmenlere karþý çýkarak oy almak bir siyasete dönüþtü. Siyaset sadece göçmenleri konuþuyor. Bunu da Suriyeliler odaðýnda yapýyor.
Neden böyle oldu?
5-6 sene önce, GENAR desteðiyle Türkiye genelinde geniþ bir Suriyeli göçmenler araþtýrmasý yaptýk. Antep, Urfa, Hatay, Kilis þehirlerini gezdik. Halkla görüþtük. Esnafla konuþtuk. Göçmenlerle de yüz yüze görüþmeler ve anketler yaptýk. Topluca kaldýklarý ve benim konteyner kent dediðim yerleþim yerlerini ziyaret ettik. Kentlere gittik. Orada da yüz yüze görüþmeler, anket uygulamalarý gerçekleþtirdik. Sosyal katýlýmlarýný gözlemledik. Hem göçmenlerin hem de halkýn nabzýný tutmaya çalýþtýk. Göçmenler ve Türkler arasý etkileþimler, tepkiler, uzlaþmalar üzerinde durduk. Hatta Suriye sýnýrýndaki Bayýrbucak'a gittik. Sonra Ýstanbul ve diðer büyük þehirlerde yaptýðýmýz anketleri de buna kattýk.
Çýkan sonuç çok cepheliydi. Uzlaþmalar vardý, çatýþmalar vardý. Bazý Suriyeli esnaf, hâline terk edilmiþ mahalleleri ihya etmiþti, kimi Türk esnaf kýzgýndý, gündelik yaþamda sohbet, cenaze, bayram gibi sosyal faaliyetlerde etkileþim artýyordu. Suriyelilerin kendi içindeki dayanýþmasý, Türkler tarafýndan bir dýþlanma olarak algýlanýyordu. Suriyelilere yönelttiðimiz, "Savaþ durunca ve güven ortamý oluþunca ülkenize dönecek misiniz?" sorumuza %78 evet cevabý vermiþti.
Çýkan sonuç normaldi. Dýþarýdan gelenlerle yerleþik olanlar her zaman belli gerilimleri ve çatýþmalarý yaþarlar. Hatta köyden gelen ile þehirde yaþayanlar arasýnda da bunlarý gözlemliyoruz. Yani iç göçte bile bunlar var. Fakat araþtýrmamýzda baþka bir þey daha fark ettik. Kamuoyunda Suriyelilere iliþkin birçok yalan üretilmiþti. Ýþe alýmda öncelik veriliyor, hastanede öncelik tanýnýyor, çeþitli kartlarla yüksek meblaðda nakit yardýmlarý yapýlýyor. Daha da uç örnekler vardý. Bu yaklaþýmlarý yoðun bir þekilde laikçiler, solcular, aþýrý milliyetçiler yapýyordu.
Bana ilginç gelen Batý'da sol ve seküler aydýnlar ve siyasetler göçmenleri destekler iken Türkiye'de neden bunun tam tersi olduðu? Hakikaten Avrupa'daki Müslüman göçmenleri veya Türk göçmenleri en fazla sol siyaset savunur. Yabancýlara karþý býrakýn karþýtlýk üretmeyi, onlarý koruyan politikalar üretirler. Çünkü göçmenler her zaman dezavantajlý sosyolojik kesimler içinde yer alýr. Ýþsizdirler, ucuza çalýþlar, yeterli korunma, barýnma ve beslenme imkânlarýna sahip deðillerdir, en fazla ötekileþtirilen gruplardýr. Kýsaca göçmen sosyolojisi epeyce travmatik, gergin, umutsuz ve fukaradýr.
Türkiye'de göçmen gruplar epey çeþitlilik taþýyor. Suriyeliler katliam ve zulümler nedeniyle geldiler. Fakat Pakistan, Bangladeþ, Tacikistan bölgelerinden gelen birçok göçmen var. Bunlar dahi iyi bir hayat için geliyorlar. Çalýþmak için... Çiftliklerde, sanayide, hayvancýlýk sektörlerinde çalýþýyorlar. Çok ucuz iþ gücünü temsil ediyorlar. Yalova'da, bir Afganistanlý göçmen komþumla zaman zaman konuþuyorum. Kýrk yaþýnýn üzerinde, ailesini geride býrakmýþ. 8 yýldýr uzakta. Geçenlerde konuþtuðumda, "Avrupa'ya gitmeye çalýþýyorum" dedi. Aldýðý paranýn çok yetersiz olduðundan bahsetti. Binlerce insan var böyle.
Sol, kalkýp "20 milyon Suriyeli var" yalaný ile oy devþireceðini sanýyor. Oysa sola yakýþan, bu insanlarýn ücret, konaklama, toplumsal beraberlik sorunlarýný çözmede politika üretmektir. Sermaye, sanayici, iþverenleri daha adil bir ücret politikasý ve paylaþýma çaðýrmaktýr. Bu konuda tek kelimeleri yok. Ne TÝP ne de CHP. Çünkü bunlar, en güçlü egemen burjuva siyasetlerinin parçasý olmuþlardýr artýk.